16. Bölüm

2.6K 41 15
                                    


İyi okumalar.
Yorumlarınızı bekliyorumm.

Karan'dan
Telefon aramasını kapattıktan sonra aramızda bir sessizlik oldu. Ela bu sessizliği bozarak beni akşam yemeğe davet etti. Davetini hemen kabul ettim. Onunla sürekli bir arada olmak istiyordum. Ela'yı çok uzun süredir tanımasam da 4 yıl önceki bir davette kısa bir süre de olsa görmüştüm onu.

4 yıl önce   04.04.2018
Ela 20, Karan 24 yaşındayken

Aynada kravatımı düzeltmeye çalışırken odamın kapısı çaldı. Gir diye seslendiğimde aynadan kimin geldiğine baktım.

- Yakışıklı oğlum
- Annem. Çok güzel olmuşsun. Genç kızlara taş çıkartırsın.
- Deli oğlan.

Gülmüştü. O kadar uzun zamandır annemi gülerken görmemiştim ki bu gülümsemesiyle çok mutlu olmuştum. Ailesi tarafından babam ile evlendirilmişti annem. Hiçbir zaman sevmemişti o adamı. Babam da annem sevmedikçe ona kızmaya bağırmaya üzmeye hatta şiddet göstermeye başlamıştı. Annem bu nedenle babamdan daha da nefret etti. Boşanmasını söylemiştim anneme. Fakat boşanmamakta ısrarcıydı. Bunun nedenini bilmiyordum fakat kesinlikle babam annemi bir şey ile tehdit ediyordu. Annemi koruyamıyordum o adamdan. Çünkü beni küçüklükten beri cezalara ve işkencelere maruz bırakıyordu. Çoğu gecem bunlardan dolayı kabuslarla geçiyordu. Zorunda kalmadıkça muhattap olmuyordum. Arada kendi evimde kalıyordum fakat orada kaldığımda annemin burada babamla tek olduğunu düşünmek içine sıkıntıdan başka bir şey yaratmıyordu. Bu nedenle babamın evde olmadığı ya da iş seyahatlarına gittiği günlerde kendi evime geçiyordum. Evet korkuyordum ondan. Çünkü çok fazla gücü, ünü, parası vardı. Bunların hiçbirini yenemezdim. En azından şimdilik.

Şirketi o yönetiyordu fakat bende şirkette çalışıyordum. Birkaç seneye şirketin başına beni koyacaktı. Fakat o kadar bencil bir adamdı ki şirketin sadece %5 lik kısmı benim ve annemin, geri kalanı ise sadece kendisinin üzerineydi. Bunun nedeni ona karşı gelmemizi, karşı geldiğimiz taktirde bizi beş parasız bırakmaktı.

Okulumu yurt dışında okumuştum. Orada annemin uzaktan bir akrabası olduğunu öğrendikten sonra 4 yıl boyunca onunla iletişim içinde kalmıştım. Bülent dayı diye sesleniyordum ona. Kendisini çok seviyordum fakat kanser hastalığına mağlup düşerek hayatını kaybetmişti. Uzun süre kendime gelememiştim. Yeni yeni alışmaya başlamıştım onun yokluğuna. Türkiyeye döndüğümde bile elini çekmemişti üstümden. Zaten kimsesi yoktu. Kendi başına kurduğu bir şirketi vardı. Onu devralacak ne bir çocuğu ne de eşi vardı. Bu nedenle şirketin hisselerinden %50 sini benim üstüme yapmıştı. Bülent dayı vefat edince tüm şirket benim olmuştu. Şirketin başında değildim fakat önemli toplantılara online şekilde katılıyordum. Yılda birkaç kez de şirkete gidiyordum. Şirket çok köklü olmadığından şu anda çok büyük bir kazancı yoktu. Fakat inanıyordum ki şirketim birkaç yıla kadar gelişecekti ve adı duyulan bir şirket haline gelecekti. Bu şirketten annemin üstünkörü bir bilgisi vardı fakat başka kimse bilmiyordu ve bilmeyecekti.

Annem yanıma gelip kravatımı düzeltti ve sarıldı bana. Yüzüne baktığımda dün geceden kalma tokat izi yüzünde gözükmüyordu. Bunun nedeni büyük ihtimalle üzerine yaptığı makyajdı. Dün annemi korumaya çalışırken babamın sinirinden bende faydalanmıştım. Adamlarını çağırıp beni bodruma götürmüştü ve sırtıma 20 kere kemer ile vurmuştu. Yarın davet olduğundan dolayı yüzüme çalışmamıştı. Daha beterlerini de yaşadığımdan bunun acısı çok gelmemişti. Hıncını annemden çıkarmasındansa benden çıkarması daha iyiydi. Sebepsiz yere sinirleniyor sonrasında ya anneme ya da bana acılar yaşatıyordu. Fakat dışarıya mutlu aile tablosu çizmeyi de ihmal etmiyordu. İlk doğduğumda anneme de bana da iyi davranıyormuş. Fakat şiddete başvurduğunda ya da anneme sebepsizce bağırdığında her zaman annemin tarafında olduğumdan benden de nefret etmeye başlamıştı. Ondan o kadar çok kurtulmak istiyordum ki. Ama imkansızdı. Eli çok fazla uzundu. Hastanede, emniyette, şirketlerde ve daha birçok yerde çok fazla tanıdığı vardı. Bu nedenle hiçbir şey gelmiyordu elimden. Küçükken kaçma girişimim sonucunda kışın beni bir ağaca bağlayıp orada aç susuz ve çıplak bir şekilde bırakmıştı. 3 gün burada kalacaksın demişti fakat babamın adamları benim o halimi babama anlatınca ölmeyeyim diye eve sokturmuştu beni. O zamanlar 8-9 yaşlarındaydım ve sabahtan akşama kadar karın altında çıplak ve ağaca bağlı bir şekilde beklemiştim. Eve girdikten sonra 1 hafta boyunca uyanmamışım bile. Annem o kadar yalvarmış babama beni eve alsın diye ama o adam annemi de dışarı atmakla tehdit etmiş ve susturmuştu. O günden beri o adamdan her zaman korkar olmuştum.

İNTİKAM  +18Where stories live. Discover now