20. Bölüm

2.6K 41 21
                                    

Hatırlatma: Arkadaşlar günümüzdeyiz. Ela marketten akşam Karan'a yapacağı yemekler için malzeme almıştı. Oradan devam ediyoruz. Anlatım Ela'nın ağzından

Ela'dan

Kasaya gidip ödeme yaptıktan sonra poşetleri elime aldım. Kollarım kopmuştu marketten çıkana kadar. Arabamı karşı caddede park ettiğimden 1-2 dk yürümem gerekiyordu fakat poşetler beni biraz zorluyordu. Tam yürüyordum ki arkamda bir hareketlilik hissettim.

- Ela
- Aa Ege. Senin ne işin var burada?
- Ben bu taraflarda bir spor salonuna gidiyorum. Yaklaşık yarım saat sonra falan gideceğim. Senin evin ne taraflarda ?
- Şu karşıdaki sitelerde oturuyorum ben.
- Anladım. İyi o zaman daha sık görüşürüz. Ee neler yapıyorsun? Ayrıca ver elindekileri yardımcı olayım sana.

(Ege, Ela'nın üniversiteden arkadaşı. Ela,ya karşı üniversiteden beri ilgisi var)

Elimdeki poşetlerin çoğunu almıştı. Bu sırada arabama doğru ilerliyorduk. Ege' nin bana karşı davranışlarının biraz yakın olduğunu düşünüyordum fakat emin olmadan aramıza bir mesafe koymak mantıklı gelmiyordu. Arabaya kadar poşetleri getirdiğinde bana doğru döndü.

-Çok sağol Ege.
-Ama böyle kuru kuru teşekkür biraz az olmadı mı sanki?
-Peki, haklısın bu ulvi görevi tamamladığın için teşekkür mayetinde ne yapmamı istersin?
- Sanırım bir kahveye hayır diyemeyeceğim.

Eve gidip yemeklere başlamam gerekiyordu. Fakat bir kahve içecek kadar vaktim vardı.

-Tamamdır o zaman benim evime gel. Kahve yapayım sana. Ama baştan söyleyeyim sonrasında bir misafirim gelecek ve ona yemek yapmam gerekiyor.
- Daha gelmeden kovdun sende Ela.

Gülerek söylediği cümlenin üstüne bende güldüm. Arabaya poşetleri yerleştirdikten sonra Ege arabama bindi ve eve doğru yol aldık.

- Ayakkabılarımı çıkarayım mı?
- Çıkarırsan sevinirim Ege. Toz falan oluyor sonuçta.
- Üniversitede de böyleydin. Titiz ve temiz. Etrafta dağınıklık bile yok. Ayrıca evin çok güzelmiş.

- Ege biz üniversitede çok yakın değildik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Ege biz üniversitede çok yakın değildik. Sen nasıl hatırlıyorsun bunları?
- Hafızam güçlüdür. Oradan herhalde.

Beni geçiştirdiğini düşünüyordum. Fakat fazla üzerinde durmadan mutfağa doğru ilerledim.

- Kahveni nasıl içersin?
- Sütlü ve az şekerli güzelim.

Söylediği kelime ile elimdeki kahve ile duraksadım. Ege çok iyi biriydi. Belki hayatımda birçok bela olmasaydı onu hayatıma alabilirdim fakat şu an Karan ile birlikte olmak zorundaydım.

Kahveleri yapıp ona bardağı uzattıktan sonra koltuğuma oturdum. O da karşımdaki koltuktaydı.

- Nasıl olmuş kahven? İçine İrlanda kreması koydum biraz.

İNTİKAM  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin