55. Bölüm

1.6K 31 47
                                    

İyi okumalar küçük civcivlerim 🐣🐣

Yorumları ve oyları unutmayalım. Yazarınız bekliyor.

-Ve diğer nikah şahitimizi çağırıyorum. Damat beyin nikah şahidi Çına- ah pardon KARAN KURTOĞLU.

Sude'ye bakarak gülümserken duyduğum isimle gülümsemem anında silinmişti yüzümden. Nefes alamadım birkaç saniye. Gözlerim hemen doldu. Yan tarafıma dönüp baktığımda bana doğru gelen Karan'ı görmemle bir göz damlam yanaklarımdan süzüldü. Çok özlemiştim onu. Kimse yokmuşçasına sarılmak istiyordum ona. Yüzüne değen havayı bile kıskanmıştım o anda.

Fark ettiğim detayla kahroldum. Sakallarını kesmişti. Söz vermişti sakallarımı hayatım boyunca kesmeyeceğim diye. Çünkü ben sakallarını çok seviyordum. Uyuduğunda bile ellerim sakallarını okşardı benim. Şu an pürüzsüz yüzü bana garip gelmişti. Bebeklerimizin burada olduğunu bilse ne yapardı acaba diye düşündüm.

Sude beni toparlamak adına diziyle bacağıma vurdu. Kendime gelememiştim fakat önüme dönerek sakinleşmeye çalıştım. Yanımdaki sandalye çekildi ve oraya oturdu. Gelen koku ile kaşlarımı çattım. Kokusunu değiştirmişti. Bu parfümü hiç sevmemiştim. Onun kullandığı ve benim çok sevdiğim parfümü vardı. Hep onu sıkardı ama artık değiştirmişti. Karan değişmişti.
Peki kalbindeki yerim değişmiş miydi?

Nikah şahidi konuşmaya devam etti. Ben kendimi toparlamaya çalışırken uzatılan mikrofon görüş açıma girdi. Kafamı kaldırıp nikah memuruna baktım.
-Şey p-pardon. Evet şahitlik ediyorum.

Aynı soruyu Karan'a da sorduğunda o özlediğim sesini duydum. İkimiz de evet demiştik tekrardan fakat şu an 2 yabancıydık. Gözlerimin dolmasını engelleyemiyordum. Yan dönüp ona baktım fakat bana hiç bakmıyordu. Bir damla yaş daha aktı gözlerimden.

Herkes ayağa kalkıp alkışlayınca bende alkışladım ve gülümsemeye çalıştım. Kuzey Sude'yi alnından öpünce istemsizce gülümsemem buruklaştı. Nikahımız geldi aklıma. O da beni öpmüştü büyük bir aşk ile. Onu, anılarımızı her şeyimizi özlemiştim. Özlemle ona bakıyordum fakat bir kere bile bakmadı onu özleyen gözlerime.

Kuzey Sude ile bir süre sarıldıktan sonra Kuzey hızlı adımlarla Karan'a sarıldı sıkı sıkı. Kuzey'in yerinde olmak istedim çok. Ona dokunamamak, onunla göz göze gelememek çok canımı yakıyordu. Bebeklerime baktığımda Karel beni izliyordu fakat Kaan mızmızlanmış gibi duruyordu. Her an ağlayabilirdi. Hemen onun yanına gittim ve Nazan teyzenin kucağından aldım onu. Karel de beni görünce gelmek istemişti. Çınar yanıma gelerek o da Karel'i aldı.

Birlikte gelin odasına girdiğimizde göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile. Oğullarım huysuzlanıyor ve kocam yanımda değil. Çünkü bu iki melekten haberi bile yok. İçeri girdiğimizde Çınar Karel'i koltuğa yatırdı ve odadan çıktı. Emzireceğimi biliyordu.

İkisini de emzirdikten sonra biraz oyun oynadık onlarla. Çınar onun Karan olduğunu anlamıştı. Bu konuyla alakalı konuşmak istemediğimi de. Ne yapmam lazımdı bilmiyordum.

-Ela, Sude'nin sana ihtiyacı olabilir. Sen onun yanına git istersen. Ben bu afacanlarla ilgilenirim.
-Yok sana da zahme-
-Elaa. Kızıyorum ama bak. Ne zahmeti? Git hadi.

Elimle biraz akan makyajımı toparladım. Salona geri gittiğimde Sude etrafına bakınıyordu. Yüksek ihtimalle beni arıyordu. Yanına doğru adımlarken Kuzey'in yanımıza geldiğini gördüm. Aynı anda aynı soruyu sordular.

-Ela iyi misin?
-K-Karan nerede?
-Seni birisiyle tanıştırıcam dedi ve gitti bilmiyorum. Bir şey konuşamadık zaten. Sadece hayırlı olsun tebrik ederim dedi ve hiçbir soruma cevap vermedi. Ela ona gerçekleri anlatman gerek.
-Anlatacağım. Geldiğinde konuşmaya çalışıcam.
—İşte kardeşim tanıştırmak istediğim kişi.

İNTİKAM  +18Where stories live. Discover now