Vampirler Kurtlardan üstündür😉

19.5K 810 330
                                    

Keyifli okumalar💖

Nora'dan

Elimde ki son kan torbasını içip yere attım. Seviyordum bunu içmeyi. Ama içince durmak bilmiyordum. Kan içtiğimde içimde ki bir ses sürekli durmamam gerektiğini söylüyordu. Bunu hâla kontrol altına alamam çok kötüydü. Ama üzülüyormuydum? Hayır. 'Bu benim en doğal isteğim' çünkü...

Bu kadar kontrolsüz olduğumu maral bile anlamıştı. Bizimkiler seneler önce kontrol altına aldığımı düşünüyorlar, onlar öyle bilsinler, ama Maral o gün nasıl anlamıştı ki? Bundan faydalanıp beni evden kovdurmuştu.

Güya benden intikam alıyordu, ama o savaşı benden alarak intikamını zaten aldı.

Karan, yani savaş için herşeyi yapmıştım. Onu seviyordum. Ama o beni sürekli arkadaşı olarak gördü. Marala olduğu gibi olması için herşeyimi yine verirdim, ama o maralla mutlu. Savaş madem mutlu, artık buna bir son vermeliydim.

Maralla sevgili olduğunu söylediği gün kulübede beraberdik. O gün ondan vazgeçmeye karar vermiştim. Ne kadar icim acısa da o gün savaşa gülümsedim.

Aklının bende olmasını istemiyordum, yani üzüldüğümü düşünsün istemiyordum. Madem onu seviyor, mutlu olsun. Ama Maral onu üzecek birşey yaparsa karşısında beni bulur. 

Kan torbası dolu odadan çıkıp merdivenlere ilerledim. Bu saatte bu kızın ne işi var ki burada? İlk defa benim kadar erken kalkan birini görüyordum. Hatta birkaç defa bu kızı sabahın köründe mutfakta ya da koltukta otururken görüyordum. Gidip karşısında ki koltuğa oturdum.

Bu bizim kaan da melisa mı neydi ondan hoşlanıyordu sanırım. Bu aralar fazla düşünmekten ve içmekten evde olan bitenlerden bir haberdim.

Melisa da tam karşımda oturuyordu.

Diğerleri hâla odasındaydı. Ben hep erken kalkardım. Hiç bir zaman uyku tutmazdı. Uyku düzenim şu son zamanlarda zaten bozulmuştu.

Ama bu melisa neden sabahın erken saatinde burada ki? Sohbet açsamıydım? Ama ya benimle konuşmak istemezse? Bir yerden başlamak gerekti. Derin bir nefes aldım ve konu açmaya karar verdim

"Sen neden erken uyandın?"

Cevap vermemesinden korkarak ona bakıyordum. Onunla konuştuğum için şaşırmış gibiydi. Sonra konuştu

"Uyku tutmuyor" dedi.

Kızın sesi çok naif, ben ise sert ses tonumla niye erken uyandın dedim. Tamam Nora, daha nazik olmaya çalış

"Beni de, yani hiç bir zaman uyku tutmaz" dedim. Hadi ama konuşmak bu kadar zor olmamalı

"Anladım" dedi yine naif ses tonuyla.

Ee? Şimdi ne diyeceğim? Ne konuşulur ki? Aklıma ortak bir zevkimiz geldi, çay...

"Çay?" Dedim nazik olmaya çalışarak

"Efendim?" Dedi.

Kızım sen çaymısın? Tamam Nora cevap ver

"Yani, çay içermiyiz?" Dedim

"Olur, olur içeriz" dedi.

Kafa sallayıp mutfağa gittim. Oturma odası ve mutfak birleşik olduğu için hâla beni duyabilir. Ben de konuşmaya devam ettim

"İnsan olduğum zamanları, çay içmeyi çok severdim. Şimdi sadece kan seviyorum" dedim.

Bir süre bana baktı. E dan diye kan seviyorum denilirmi kıza!  zaten önceden kanını içtiğim için benden korkuyor olmalıydı.

KİMSESİZ VE DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin