9. Bölüm

88 7 2
                                    

Kağan'ın Anlatımından

Duyduğum şeyle olduğum yerde kaldım.
'Nasıl ?' dedim.
'Abi telefonuna bir bakar mısın ?' dedi koruma.Masanın üstündeki telefonu alıp açtığımda gizli numaradan gelen fotoğraflara ve mesaja baktım.Babamın karnının ortasında bir bıçak saplıydı.
'İsmin gibi tehlikeli sularda yüzüyorsun Ateş.Bir sonra ki durağım küçük hanım olabilir.'
Sinirle telefonu yere fırlattım.Emre şüpheyle yüzüme baktığında 'Kim lan bu ? Kim bu köpek ?' diye bağırdım.Sinirden deliye dönmüştüm.İdil'e hiç kimse dokunamazdı.Onun tek bir saçına bile zarar gelmesine izin vermem.
Emre yerde ki telefonu alıp fotoğrafa ve mesaja baktı.Daha sonra gözlerini bana çevirdi.Aynı anda ikimiz İdil'in odasının penceresine gözlerimizi çevirdik.İdil içerde her şeyden habersiz uyuyordu.Onu kırmıştım,incitmiştim.Bu dünyada ki tek varlığıma kimse dokunamaz.Bahçeden çıkıp yukarı çıkan merdivenlere yöneldim.İdil'in kapısını yavaşça açtım.Küçük bir kız çocuğu gibi uyuyordu.Uzun uzun yüzüne baktım.Hayatı seneler önce bitmiş bir kızın yine de her şeye rağmen hayata tutunmak için çabaladığı bir hikayeydi bizimkisi.Odadan çıktıktan sonra bahçeye tekrar çıkarak Bora'yı yanıma çağırdım.
'Buyur abi.'
'Hemen bana o gizli nunarayı bulun ve Tamer'in nerede olduğunu da.' dedim.Emre gitmişti.Onunla İdil hakkında konuşacaktım ama biraz ertelemem gerekiyordu.Bende ceketimi alıp evden çıktım.

Yazar'ın Anlatımından

Kötü bir kabus görerek uykudan uyanan İdil su içmek için aşağıya indi.Yine etrafta kimse yoktu ve ne zaman etrafta kimse olmasa mutlaka kötü bir şey olduğu içindi.Artık evde bunaldığını hisseden İdil,abisine evden çıkmak istediğini söylemek için onu aradı.
'Efendim.'
'Nerdesin abi ?'
'İşim var İdil,dışardayım.Bir şey mi oldu ?'
'Evde bir sıkılmışım,bir bunlamışım anlatamam.' diyen İdil'e hafif gülümsemişti Kağan.
'Eeee...' dedi gülerek.
'Sonra dedim ki ben bir dışarıya çıkayım.Biraz oksijen alayım.'
'Oksijeni odanın penceresini açarak ya da bahçeye çıkarakta alabileceğini biliyor musun küçük hanım ?'
'Abi diyorum.'
'Olmaz İdil,çıkamazsın.'
'Çıkmak istiyorum.'
'Bende çıkamazsın diyorum.'
'Emre gelsin benimle.' diyen İdil'e kaşları çatıldı Kağan'ın.
'Saçmaladın şu an.'
'Selim gelsin.'
'Amma inatçısın be kızım.Tamam ara Selim'i gelsin.Ayça'yı da alın.'
'Oleyyyy,Çok çok thank you abiciğim.Seni seviyorum.Kocaman öpüyorum.'
'Görüşürüz İdil,görüşürüz.' diyip telefonu kapatan Kağan gülümsedi.'Ben napacağım bu kızın inadıyla ?' diye geçirdi aklından.

İdil'in Anlatımından

Ayça'yla hazır bir şekilde salonda Selim'i bekliyorduk.
'Ne yapsak acaba bugün.' dedim iç çekerek.
'Senin saçlarını boyayalım.'
'Ne ?'
'Seni değiştirelim bugün.Yepyeni bir başlangıçta,yepyeni bir İdil olmalısın bence.'
'Aslında bunu düşündüm de emin olamadım.'
'Sen bana güven.Zaten çok güzelsin.Daha da güzel olacaksın.'
O sırada zil çaldı ve Selim geldi.
'İdil sen ney mişsin ya ?'
Kaşlarımı çatarak 'Ney mişim ?' dedim.
'Koskoca Kağan Ateş'in hayır dediği pardon özür dilerim yanlış söyledim.Israrla hayır dediği şeyin iznini inadınla aldın.Helal olsun kız sana.Hayranınım.' dedi gülerek.Hepimiz kahkaha attık.
'Evet güzel hanımlar,bugün ki planınız nedir ?'
'Bugün ki planımız İdil'i değiştirmek.' dedi Ayça.
'Nasıl yani ?' dedi Selim şaşırarak.
'Süpriz.' dedim bende.
Ceketinin düğmelerini ilikleyerek bize yol verip 'Buyrun hanımlar,şöförünüz Selim bugün emirlerinize amade.' dedi.Ayça'yla birbirimize bakıp gülerek evden çıktık.

Kuaföre doğru ilerlerken telefonum çaldı.Ekrana baktığımda Emre'nin ismini gördüm.Aynı şaşkınlıkla Ayça'da bana bakıyordu.
'Kim o İdil ?' dedi Selim.
'Emre.' dedim.O da benim gibi şaşırdı ama belli etmedi.
'Açsana,bakalım ne diyormuş.'
Telefonu açtığımda ikiside kulağımın dibine geldiler.
'Efendim Emre.'
'Naber İdil ?'
'İyi sen ?'
'İyiyim bende sağol.'
'Bir şey mi oldu ?'
'Akşam seni ve abini kendi evimde ağırlamak istiyorum.'
'Neden ?'
'Konuşmamız gereken konular var.'
'Peki bundan abimin haberi var mı ?'
'Kendisiyle az önce konuştum.'
'Ne dedi ?'
'Şüpheyle yaklaştı.'
'E haklı.' dedim gülerek.
'Sen abini ikna edersin diye düşünüyorum.'
'İkimizi birden mi öldürmeyi planlıyorsun ?' dedim bir anda.
'Eğer seni öldürmek isteseydim o gün o denizde boğardım.' dedi.Vücudumdaki kanın çekildiğini hissettim.
'Tamam ben konuşurum abimle.Görüşürüz.' deyim telefonu yüzüne kapattım.
'Bu işte bir şey var ?' dedi Selim.
'Off bilmiyorum.Bugün hiçbir şey düşünmek istemiyorum.'
'Evet,bugün düşünmek yok.' dedi Ayça.

Kuaföre girdiğimizde bir kadın bizi karşıladı.
'Hoşgeldiniz İdil hanım.Hoşgeldiniz Ayça hanım ve Selim bey.'
'Hoşbulduk.' dedik aynı anda.
'Buyrun siz geçin.Bir şey içer misiniz ?'
'3 tane sade türk kahvesi.' diye söyledi Selim.
'Tabi efendim.Siz geçip oturun ben hemen geliyorum.
Koltuklara oturduğumuzda önüme saç rengi katalogu konuldu.
'Sizce hangi renk yapmalıyım ?'
'İçinden hangi renk geçiyor ?' dedi Ayça.
'Kızıl.' dedim.Çünkü saçımı hep kızıl yapmak istemişimdir.
'İdil.' dedi Selim bağırarak.İrkilerek ona baktım.'Kesinlikle kızıl yapmalısın.' dedi.Ona gülümsedim ve kendimi değiştirmek üzere ayağa kalktım.

Aynadan kendime baktığımda çok güzel durduğumu fark ettim.Saçın bir kızın veya kadının en önemli aksesuarı olduğunu bir kez daha anladım.Arkamı döndüğümde Ayça'nın ve Selim'in ağzı açık bana baktıklarını gördüm.
'Aşırı güzel olmuşsun.' dedi Ayça ve Selim'de onu onayladı.O sırada telefonum çaldı.Arayan kişi Gizli Numaraydı.Korkuyla telefonu açıp kulağıma götürdüm.

'Merhaba küçük hanım.'

Herkese merhaba :)

Umarım kitabı okurken keyif alıyorsunuzdur :)

Bu gizemli kişi kim ?

Emre,İdil ve Kağan'la ne hakkında konuşacak ?

Hepsi bir sonra ki bölümde :)

Herkese iyi okumalar :)

Yasak Aşk  (+18)Where stories live. Discover now