14. Bölüm

74 7 2
                                    


Hayatımızda hiç beklemediğimiz anda
her şey alt üst olabiliyor.
İnsanın kendini önce kendi zihninden ve duygularından korumalı.
Zehirli ve akıl almaz düşünceler insanı ele geçirdiğinde,zaten ölmüşsünüz demektir.
Ama her şeye rağmen yaşamak işte o zaman güçlüsünüz demektir.


Yazar'ın Anlatımından

Kağan,Selim'le birlikte bu hafta sonu yurt dışında yapacakları toplantının dosyalarıyla ilgili konuşuyorlardı.
Kağan,'İçimde bir sıkıntı var Selim.İdil'e mi bir şey oldu acaba ?' dedi ve yerinden kalkıp odasının camını açtı.'Merak etme abi,Devran ilgileniyor okulla.Bir şey olursa söyler.' dedi.'O neden ortalarda görünmüyor ne zamandır ?' diyerek iç çekti Kağan.'Annesinin hastalığını biliyorsun.Bu yüzden onunla ilgileniyor.' dedi Selim.Ardından 2 tane sert bir kahve istedi odaya.O sırada Kağan'ın telefonu titredi.Numara bilinmeyen bir numaraydı.

Gönderen : Bilinmeyen Numara

'Uzun zaman oldu Ateş.Bu da geri dönüşümün sana bir hediyesi.Eğer biricik kardeşin İdil'i hemen okuldan çıkartmazsan okula yerleştirdiğim bomba dakikalar sonra patlayacak.Ve gel gör ki maalesef İdil'ciğine veda edeceksin.'

Kağan ve Selim birkaç saniye bakıştıktan sonra 'Allah kahretsin kim bu ?' diyerek aceleyle İdil'i aramaya başladı Kağan.O sırada Selim'de bilinmeyen numarayı bulmak için birkaç yeri arıyordu.Nasıl oldu da bu iş Devran'nın gözünden kaçtı.'Açmıyor,açmıyor.' diyerek sinirle söylenmeye başladı Kağan.'Gidiyoruz Selim,arabaları hazırlasınlar hemen.' dedi aceleyle Kağan.Asansörü kullanmamışlardı.Merdivende âdeta uçuyorlardı.Arabaya doğru ilerlerken İdil'e mesaj attı Kağan.'Lütfen bir şey olmasın,lütfen.' diyerek arabaya bindiler.

Gözlerimi açamıyordum.Ama birninin tenini hissediyordum.Öksürmeye başladım.Gözlerimi güçlükle açtım ve Emre karşımda baygın bir şekildeydi.Elimi avucundan çekerek yanaklarına vurmaya başladım ona seslenerek.Ama uyanmıyordu.Gözyaşlarımın ne zaman aktığını bilmiyordum.'Uyan emre,ne olursun uyan.Beni her zaman kurtardığını biliyorum.Şimdi ikimizi de kurtaracaksın biliyorum.Ne olur bir şey olmasın sana,uyan.' diyerek ağlıyordum.O bana ne kadar acı versede hep kahramanım olmuştu.Beni hep o kurtarmıştı.

Etrafa bakacağım sırada sırtımdaki ağırlık kendini hatırlattı.Tavandaki duvarlar patlamayla üstümüze düşmüşlerdi.Ağzımda kurumuş kan tadı vardı.Duvarın altından çıkmaya çalışıyordum ama nafile.Bedenim ezilmiş gibiydi.'Abi.' dedim fısıldayarak,'Ne olur bizi buradan kurtar.' Gözlerim acıyla tekrar kapandı.

Yazar'ın Anlatımından

Araba okulun önünde durduğunda Kağan acı dolu bir sesle bağırdı.Okul alev almıştı.Selim arabanın yanına çökerek ellerini başının arasına aldı.
'Kurtaramadım,kurtaramadım onu.' diye sayıklıyordu Kağan.Ellerini saçlarına geçirmiş bir şekilde oraya buraya gidiyordu.'İçeri giriyorum ben.' dedi.Tam gideceği sırada Selim hızla yerinden kalkıp onu tuttu.'Abi dur.Bu alevlerin içinde kurtaramazsın onu.' dedi.Gücü Kağan'a yetmiyordu.'Bırak Selim bırak.Kardeşim orada.Ölecek Selim.Onu kurtarmazsam ölecek.' dedi ve sanki dizleri artık onu taşıyamıyormuş gibi yere çöktü.Gözlerinden yaşlar süzülürken 'Ölüyor Selim,kardeşim ölüyor.' dedi çaresizce.

Kağan hayatında 2. kez dizlerinin üstüne düşmüştü.İlki Aylin'in ölümü,ikincisi de kardeşinin ölüme doğru gitmesindeydi.2. Kez bu kadar çaresiz hissetmişti.Çok güçlü bir adam olmasına rağmen kardeşini alevlerin içinden çekip alamıyordu.Bir kez daha omuzları düşmüştü ve bir kez daha yenilmişti.

Selim kafasını kaldırıp okula baktığı sırada donup kaldı.'Abi.' dedi.Kağan'da onun baktığı yere baktı.

İdil,Emre'nin kucağındaydı ve alevleri geride bırakmışlardı.

Kağan ve Selim şok olmuş bir şekilde hareket bile edemiyorlardı.Daha sonra Kağan şaşkınlıktan çıkıp onlara doğru koşmaya başladı.Varır varmaz İdil'i hemen kucağına aldı ve yere çöktü.

'İdil,İdil.Uyan birtanem,uyan güzelim.Hadi lütfen uyan.Beni sensiz bırakma kardeşim lütfen.' diyerek İdil'i uyandırmaya çalışıyordu.

Emre öksürüklerle birlikte kendini yere attı.'Onun...' dedi ama cümlesini öksürüğü yüzünden tamamlayamıyordu.'Onun hastaneye gitmesi gerekiyor.Çok acil hastaneye gitmesi gerekiyor.' dedi ve gözleri kapandı.

Kağan bir İdil'e,bir Emre,ye bakıp ne yapacağını şaşırmıştı.Selim'in ona seslenmesiyle kendine gelmişti.Kağan İdil'i kucağına almıştı.Selim'de Emre'yi sırtına aldı ve arabaya bindiler.

Hastaneye vardıklarında ikisini de hemen acil muayneye aldılar.Çok geçmeden hastane okulun öğrencileriyle dolmuştu.Kağan'nın adamlarının yarısından çoğu hastanedeydi ve hastaneyi koruyorlardı.

Emre normal odaya alınmıştı.Ama İdil yoğun bakımdaydı.Sırtına düşen duvar sırtında çoğu kemiği kırmıştı.Kağan'ın gözünde ağlamaktan yaş kalmamıştı resmen.Doktor İdil'in çok zayıf ve yavaş nefes aldığını söylediğinden beridir Kağan tamamen yıkılmıştı.

Selim koşarak Kağan'ın yanına gelerek 'Abi Devran buldu.'
Kağan anlamamış gibi Selim'in yüzüne baktı.'Bombayı okula yerleştireni buldu.' dedi.Kağan hızlıca yerinden kalkarak 'Kimmiş ?' diye sordu.Selim korkarak o kişiyi söyledi.

'Çağla.'


Herkese merhaba :)

Bölümu nasıl buldunuz ?

Sizce İdil kurtulabilecek mi ?

Çağla bombayı neden koydu ?

Kağan Çağla'ya ne yapacak ?

Hepsi bir sonraki bölümde.

İyi okumalar :)

Yasak Aşk  (+18)Where stories live. Discover now