18. Bölüm

60 4 1
                                    

Arabanın cam kenarında oturmuş dışarıyı izliyordum.Sabah erken saatlerde yola çıkmıştık ve varmamıza az kalmıştı.

'İyi misin küçük hanım ?' diyen Mert'e çevirdim kafamı.'İyiyim neden ?' dedim gülümseyerek.'Dalgın dalgın uzaklara bakıyorsun.' dedi gülümsedim.'Sadece gideceğimiz yeri merak ediyorum.' dedim ve başımı abimin omzuna koydum.

Saçlarımı koklayıp öptükten sonra,'Beğeneceğine eminim.' dedi.Gözlerim Selim'e kaydı.Bugün durgun,sessiz ve karanlıktı.Arabadan inince onunla konuşacaktım.

Araba büyük bir otelin önünde durdu.Indikten sonra bizi karşılamaya gelen birçok hizmetli vardı.Abimin koluna girip onu takip ettim.Resepsiyondan odalarımızın kartlarını aldık.Abimle asansöre doğru yürürken 'Selim'in neyi var bugün ?' diye sordum.'Onun için kötü anısı olan bir gün.Aslında Selim bu.Sadece seni çok sevdiği için sana iyi davranıyor.Normalde de durgundur.Onu bir tek ben bilirim.' dedi.

Derin bir iç çektim.Bu hale gelecek neler yaşamıştı acaba ?
Bu grupta herkesin bir hikayesi vardı.Sadece acıdan ibaret olan hikayeler...

Odama geçtiğimde direk manzaraya baktım.Denize sıfır bir oteldeydik ve manzara mükemmeldi.Eşyalarımı dolaba dizdikten sonra üstümü değiştirdim ve odamdan çıktım.

Selim'in odasına girdiğimde uzun koltukta yayılarak oturduğunu gördüm.Benim geldiğimi fark etmemişti.'Selam.' diyerek yanına ilerlediğimde beni görüp gülümsedi ve ayağa kalktı.'Bir şey mi oldu İdil ?' dedi.'Hayır sadece yanına gelmek istedim.' dedim ve karşısındaki koltuğa oturdum.'Bu izmaritlerin sebebi nedir ?' dedim ona bakarak.Bir sigara daha yakıp dirseklerini dizlerine koydu.Ellerini birleştirip,baş parmaklarıyla başına masaj yapmaya başladı.

'Boşver İdil.' dedi iç çekerek.Ayağa kalkıp yanına oturdum.Başını avuçlarımın arasına alıp masaj yapmaya başladım.Gözlerini kapatıp seyrek nefesler almaya başladı.Bir süre masaj yaptıktan sonra ellerim yoruldu ve bıraktım.Gözlerini açıp 'Allah senden razı olsun kız.' dedi ve gülümsedi.'Hazırlanıp geliyorum küçük hanım bekle beni,gezelim seninle biraz.' dedi ve gitti.

Askılı,hafif dar ve bebek mavisi elbisemi giydikten sonra saçlarımı açtım.Dudaklarıma lipglossumu sürdükten sonra,çiçeksi parfümümü sıktım.Beyaz sporlarımı giydim ve çantamı alarak odadan çıktım.

Otelden çıktığımda Selim'in üstü açık bir arabanın içinde beni beklediğini gördüm.'Ciddi misin ?' dedim arabaya yaklaşırken.'Atla fıstık,bugün bizim günümüz olsun.' dedi ve gözlüğünü taktı.Arabaya binip çantamdan gözlüğümü çıkardım ve taktım.Kendimi bugünün akışına bıraktım.

Bir gündüz barındaydık ve içeceklerimizi yudumluyorduk.'Gündüz barı ha.' dedim gülerek.'Şşşş abine söyleme.' dedi göz kırparak.'Şu kızlar sanki seni kesiyor.' dedim başımla yeri göstererek.Kızlar geldiğimizden beridir gerçekten de Selim'e bakıyordu.Kafasını geriye çevirip baktığında ağzından bir küfür duydum.'Nereden çıktınız siz ya ?" dedi bana dönerek.'Kim ki bunlar ?' dedim.'Abinin eski ortaklarının kızları.Bir ara bunların korumalığını yaptık biz.Gel gör ki bize aşık olmuşlar.Evlenmeye çalıştılar bizle.' dedi.

'Ohoooo...Konu o kadar uzun yani.' dedim hayretle bakarak.'Senin ki hangisi ?' diye sordum.'Baştaki kumral.'

'Güzel kız ya,neden istemedin ?' diye sordum.'Benim gönlümde yatan kişi başka birisi.' dedi kısık sesle.'Ne ?' diye bağırdım birden.Selim'de ses tonumdan korkmuş olacak ki sıçradı yerinden.'Ne bağırıyorsun kızım ?' dedi korkmuş bir ses tonuyla.'O şanslı kişi kim çok merak ediyorum.' dedim heyecanla.'Belki başka bir zaman İdil.' dedi.Kafamı onu onaylar anlamda salladım.O sırada Selim'in telefonu çaldı.'Bak arıyor aşık olduğum kişi' deyip telefonu bana gösterdiğinde abimin aradığını gördüm.Kahkaha attım ve içeceğimi yudumlayarak bitirdim.

Yazar'ın Anlatımından

'Buyur abi.' dedi Selim.

Kağan,'Neredesiniz ?'

Selim,'Geziyoruz İdil'le.'

Kağan,'Çok kötü bir şey öğrendim.'

Selim'in kaşları çatıldı.

Kağan,'Çağla ve Emre'nin düğün davetiyesi şu an elimde.' demesiyle Selim'in içtiği kokteyl boğazında kaldı.İdil ayağa kalkıp sırtına vurdu ve ne olduğunu sordu.Selim ona iyi olduğunu,5 dakika sonra geleceğini söyleyerek masadan kalktı.

'Abi sen ne diyorsun ? Nasıl olur bu ?' dedi Selim sinirle.

'Bilmiyorum Selim.Bu Çağla neyin peşinde inan bilmiyorum.Ama öğreneceğim.' deyip telefonu kapattı.

Selim Çağla'nın numarasını rehberinden bularak onu aradı.

Çağla,'Duymuşsun galiba.' diyerek telefonu açtı.

Selim sinirle,'Sen ne yapıyorsun Çağla ?' dedi.

Çağla,'Emre'yi seviyorum ve onunla evleniyorum.' dedi.

Selim,'Bunun bedelini çok kötü ödeyeceksin.İster bu hatandan dön ister dönme,beni zerre kadar ilgilendirmiyor.Ama bunun bedelini ağır bir şekilde ödetecek Koray sana haberin olsun.' dedi ve telefonu yüzüne kapattı.

Yüzünü elleriyle kapattı.Derin derin nefesler alıp sinirini dizginledi ve uzaktam İdil'e baktı.

'O kadar masumsun ki İdil bu yüzden canını yakmalarına izin veriyorsun.Ama ben biliyorum,abinin kız versiyonu olacaksın.' dedi ve İdil'in yanına doğru yürümeye başladı.

'Abin bizi çağırıyor.Hazırlanıp yemeğe gidecekmişiz.' dedi Selim.Çantamı alıp masadan kalktım.O sırada telefonumun bildirim sesi geldi kulağıma.

Gönderen : Emre
'Kendine dikkat et.'

Gönderen : İdil
'Neden ?'

Gönderen : Emre
'Bu gece kendine çok dikkat et ve nedenini sorma.' dedi.

Ne saçmalıyordu yine bu ?
Selim'in bana seslenmesiyle telefonu cebime koyup arabaya bindim.

Üzerimde zarif siyah,dar ve saten bir elbise vardı.Saçlarımı kalın dalga şeklinde yapmıştım.Parfümümü sıktım,ayakkabımi giydim.Telefonumu çantamın içine koyup odadan çıktım.Abim aşağıda beni bekliyordu.Asansöre bindigimde 190 boylarında bir erkekte benimle birlikte bindi.

'Siz Kağan Ateş'in kız kardeşi olmalısınız.' dedi.Başımı onaylar anlamda salladım ve 'Neden sordunuz ?' dedim.'Her yerde,her haberde siz varsınız.Ben abinizin eski ortağının oğlu Kıvanç.' dedi ve elini uzattı.Birkaç saniye durduktan sonra 'Memnun oldum.İdil bende.' dedim ve asansörün kapısı açıldı.'İyi eğlenceler İdil Hanım.' diyerek bana yol verdi.Ona gülümseyerek yoluma devam ettim.

Abim,'Çok güzel olmuşsun her zaman ki gibi.' diyerek alnıma öpücuk kondurdu.'Siz de her zaman ki gibi çok yakışıklısınız Kağan Bey.' dedim.Kapıyı bana açtı ve teşekkür edip arabaya bindim.

'Eski ortağının oğluyla karşılaştık asansörde.' dedim.

Kafasını bana dönüp 'Kıvanç'la mı ?' dedi.

'Evet.' dedim.'Kıvanç iyi çocuktur.Bu otelde onların zaten.' dedi.'Temizdir yani,kirli işlerle işi olmaz.' diyerek cümlesini tamamladı.

'Bilmem,sadece tanıştık.' dedim ve sohbetimiz burada bitti.Kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.

Restoranta gelmiş ve masada oturuyorduk.Manzarası gerçekten çok güzel olan bir restoranttı.Siparişler alındı,sohbetler koyulaştı.Herkesin keyfi yerindeydi.O sırada lavaboya gitmem gerekti ve masadakilere 'İzninizle benim bir lavaboya gitmem gerekiyor.' dedim ve masadan kalktım.

Lavaboya girdiğimde aynadan kendime bakıp saçlarımı düzelttim.O sırada camdan giren maskeli biri ben daha ne olduğunu anlamadan burnuma bez koydu.Çırpındım ama çırpınışlarım boşaydı.İlaç bedenimi etkisi altına alırken kulaklarım o cümleyi duydu.

'Sonunda küçük hanım,sonunda kollarımın arasındasın.'

Yasak Aşk  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin