4. Bölüm "YAŞANMIŞLIK"

42 16 0
                                    

Nereden bilebilirdik en güvendiğimiz insanların bile bir gün bizi bırakıp gideceğini?

Nereden bilebilirdik, en güvendiğimiz duygunun bir anda sönüşüne şahitlik edeceğimizi?

Ve nereden bilebilirdik harlayan ateşlerde döktüğümüz suyun, o alevi daha da çok harlayacağını?

Hayat dediğimiz kavram aslında neydi?

Gözlerimizin önünde eriyip giden bir yaşantımız, bir daha asla geri dönmeyecek olan anılarımız ve geride bıraktıklarımız..

Oyundan sonra Meral abla hepimize odamıza dönmemizi söyledi. 15 dakika sonra yurdun eğitim odasına inecek ve öğretmenlerimiz ile tanışacaktık yani en azından ben.

Herkesin odaya doğru koşuşturmaya başladığı sırada ben yerimde sakince bekledim. Herkes gittikten sonra Meral ablanın yanına gittim ve:

"Meral abla, onu anlatacaktın,Ateş'i."

Meral abla boyumuzu eşitleyecek şekilde yanıma eğildi:

"Evet, ama tekrardan bu hikayenin aramızda kalacağına dair söz vermeni istiyorum canım."

Kafa sallayarak:

"Tamam,tamam Meral abla söz veriyorum aramızda kalır söz."

"Pekii. Sana güveniyorum tatlım."

Ve anlatmaya başlamıştı:

"Ateş buraya geldiğinde minicik bir çocuktu. Kaşık kadar suratı, minicik elleri ve hemen hemen sadece kolum kadar boyu vardı. Simsiyah ve dağınık saçları, yüzünde kömür isleri ve korkuyla bakan simsiyah gözleri vardı. Tıpkı şimdi olduğu gibi. 3 Mart 2010 ufacık bir kaza sonucu çıkan yangında tüm varlığını kaybeden henüz 2 yaşındaki o küçük çocuk.."

"Benim 6 yaşımda olduğum zamanlar. Demek aramızda 4 yaş var he."

"Evet öyle canım."

"Devam et Meral abla merak ediyorum."

"Yangında anne ve babası Ateş'i kurtarmaya çalışırken kendilerini feda etmişler. Çevredekilerin söylediğine göre o gün Ateş'in doğum günüymüş ve pastaya dikilecek olan mum halıya düşünce bir anda alevler yükselmeye başlamış. Kısa sürede salonun koca bir yerini içine alan yangın, Ateş'i odadan çıkarma çabasına giren anne ve babasını da içine hapsetmiş. Onu buraya getiren teyzesi, arkasına bile bakmadan çekip gitti. Adını bile öğrenemediğimiz o çocuğun adı hikayesiyle oluşmuştu. Ateş.."

Kendi hikayem bir yana, belki de burada ki çocukların içerisinde en acı hikayeye sahip olan oydu. Bu hikayeden sonra kendimi hiç olmadığım kadar garip hissetmiştim. Çok kötü bir his almıştı içimi. Hiç bir şey diyemeden ağır adımlarla odaya döndüm. İçeri girdiğimde kulaklarımı dolduran koca bir uğultuyla karşılaşmıştım. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Odaya girdiğimi kimse fark etmemişti bile, ta ki Kuzey koşarak yanıma gelene kadar.

"Nerdeydn Batın abi. Herkes spor tahmini konuşuyor."

Caner lafa atıldı.

"Spor değil, skor tahminini tartışıyorduk. Senin bir tahminin var mı Batsın?"

Metin:

"Tahmine gerek yok. Lider belli."

Hemen ardından Oktay:

Sessiz Gece GölgesiWhere stories live. Discover now