8. Bölüm "DEĞER"

21 10 0
                                    

Doğal olarak sevdiğimiz insanlara değer veririz ya.

Verdiğimiz kadar değer görür müyüz peki?

Pek sanmıyorum açıkçası. Ha gerçek o ki günümüzde bu pek mümkün değil.

İnsanların sevgi sandığı şey çıkardan ibaret. Kimden ne çıkar görürse ona yöneliyor ve işi bitince de çekip gidiyor.

Keşke insanlar ilk tanıdığımız hali gibi kalsa. Keşke kimsenin gözlerimizin önünde bir şeytana dönüştüğüne şahit olmasak.

Ve keşke,keşkelerle yaşamak zorunda kalmasak.

İkizlerin beni geriden onları izlediğimi fark ettikleri an hemen geri çektim kafamı. Zaten oldukça gergin bir atmosfer içerisindeyken birde bana çatsınlar istemedim açıkçası.

İkisi ayrılıp ortalığın en azından biraz durulduğunu hissettiğim an odaya geçtim. Gözüm Kuzey'in gittiği geceden sonra ilk kez onun yatağına takılmıştı.

Bomboş ve durgun çarşaflar,boş komodin,boş duvarlar ve hepsinin içinde bulundurduğu ufak tefek anılar..

Ben yatağa öylece bakarken Ateş girdi içeriye. Sahi,uzun zamandır karşılaşmıyorduk ufaklıkla.

O konuşmadan ben konuşmak istemiyordum. Konuşmak istemiyor değilde,daha çok ne diyeceğimi bilemiyordum desek daha doğru sanırım.

Yine her zamanki gibi hiç bir yere bakmadan,hiç konuşmadan ve hiç bir tepki göstermeden yatağına çıkmıştı.

Aradan bir 5-6 dakika geçtikten sonra kafasını aşağı sarkıttığını gördüm.

"O da gitti değil mi? Bir daha da gelmeyecek."

Küçücük çocuğun benden bile düzgün bir aksana sahip olması çok şaşırtıcıydı.
Ve ayrıca kitap gibi konuşması da ayrı etkilemişti beni. Ondan beklemediğim bir hareket sonrasında duraksamıştım.

Minik suratını iki elinin arasına alarak konuşmaya devam etti.

"Bende gideceğim biliyor musun? Yani bence. Kocaman çikolata ev olan bir yere gideceğim hemde."

Çikolata ev lafi komiğime gitmişti. Aklıma Hansel ile Gratel masalı gelmişti.

"Güzel hayalmiş. Umarım gerçek olur."

Çok kararlı bir şekilde yatakta doğruldu ve bu defa yüzüme bakarak konuşmaya başladı. O kadar şirin bir çocuktu ki.

"Hayal değil ki ama Hansel ile Gratel gidiyorlar oraya. Hemde çok güzel. Gördüm ben. Her yeri çikolata."

Kendimi kaptırmış onu dinliyor, arada bir araya kendi fikirlerimi katıyordum. Ayrıca onunda aklında aynı masalın olması bir nebze de olsa hoşuma gitmişti.

"Hmm. Nerede gördün sen çikolata evi?" Diye sordum.

Heyecanla küçük,neredeyse boyundan bile büyük olan çantasından bir masal kitabı çıkardı. Kitabın alt kısmını görene kadar her şey normaldi.

Sessiz Gece GölgesiWhere stories live. Discover now