1.Bölüm

1.2K 72 46
                                    

İyi okumalar🐚

Nilay Zorel'den;

Bütün aile kahvaltı yapıyorduk. Bugün, 20 yıl önce doğumdan 1 ay sonra ölen abim ve ablamın ölüm yıl dönümleriydi.

"Kahvaltıdan sonra mezarlığa gideceğiz, ona göre hazırlanın." babamın konuşmasıyla gözlerim onu buldu. Hepimiz başımızı salladık.

Yemekler bitince, hazırlanmak için odalarımıza geçtik. Kasım ayındaydık ve hava soğuktu. Koyu gri boğazlı bir kazak ve siyah bir pantolon giydim. Montumu da giyip çıktım odamdan. Aşağıya indiğimde herkes burdaydı.

"Hadi çıkalım." Kaan abim önden çıkıp arabasına bindi.

Mezarlığa geldiğimizde, annemin verdiği siyah şalı örttüm saçlarıma. Ezbere bildiğim yollardan geçerken, hiç tanımadığım abim ve ablamı düşünüyordum.

20 yıl önce. 28 Ekim.

Zorel ailesi büyük bir heyecanla gelmişlerdi hastaneye. İkizler doğacaktı. 8 yaşında ki Kaan ve 6 yaşında ki Deniz heyecanla anneleri ve kardeşlerini bekliyorlardı.

"Göksel ve Gökay en çok beni sevecek!" demişti Kaan. Deniz ise kaşlarını çatıp anında cevap vermişti.

"Nerden belli? Beni sevecekler bir kere!" iki kardeş bunun için tartışırken çok tatlı gözüküyorlardı. Akın daha küçük olduğu için onu getirmemişlerdi.

"Hakan, futbol takımı kurmayı düşünmüyorsan yeter kardeşim. 2-3 yılda bir doğumhane kapısındayız lan." dedi Hakan Bey'in abisi, Ömer.

"Bakarız abi." dedi Hakan Bey.

"Baba! Göksel ve Gökay en çok beni sevecekler değil mi?" Kaan'ın sesiyle oğluna döndü Hakan Bey.

"Ne münasebet? En çok beni sevecekler." dedi Hakan Bey. Kaan bunu beklemiyor olacak ki şaşırdı. Ardından kaşlarını çatarak kollarını göğsünde bağladı. Başını babasını tersi yere çevirip arkada ki koltuklara oturdu.

"Oğlum, çocuklaştın iyice." dedi Ömer Bey, kardeşinden 2 yaş büyüktü.

"Germeyin beni! Karım içerde can çekişiyor zaten. Hepinizi eve postalarım!" Hakan Bey'in cümlesiyle kimseden çıt çıkmazken, bekleyiş devam ediyordu.

Yarım saat sonra kapı açıldı. İki hemşire elinde bebeklerle çıkarken, bekleyen herkes heyecandan titriyorlardı.

"Oha amına koyayım güzelliklere bak lan! Genlerimiz iyi bizim abi!" dedi Hakan Bey'in küçük kardeşi Demir.

"Bebekleri giydirip, annenin yanına getireceğiz." dedi hemşirelerden biri. Hakan Bey başını hızla salladı. Ardından Leyla Hanım çıkmıştı doğumhaneden.

"Leyla, nasılsın güzelim?" Hakan Bey'in sorusuyla, yorgunca yüzünü buruşturdu Leyla Zorel.

"Az önce içimden iki çocuk çıktı Hakan. Nasıl olabilirim!?" Hakan Bey karısına hak verip alnından öptü.

Odaya geçen aile, merakla ikizleri bekliyorlardı. Çok geçmeden iki hemşire getirmişti bebekleri.

"Maşallah amına koyayım." diye mırıldandı Demir. Daha 15 yaşındaydı.

DİLHUN Where stories live. Discover now