7. Bölüm

906 70 50
                                    

İyi okımalar🪐

Elçin Yekta'dan...

"Ne kadar bu borç?" dedi sıkıntıyla Kaan.

"250 bin lira."

"Ne yaptınız o parayla."dedi Akın.

"Yaptık bir şeyler."dedi Meriç sıkıntıyla. Kaan sıkıntıyla bir nefes verdi.

"Topuğa sıkmak falan, öyle bir şey olamaz." dedi çatık kaşlarıyla Deniz.

"Konuyu kapatalım artık. Ayrıca bir daha birbirinizle o şekilde saygısızca konuşmanızı istemiyorum." dedi Hakan Bey.

"Herkesin sınırları vardır Hakan Bey. O sınırlar aşılırsa ben de haddimi aşmaktan çekinmem." Meriç'in konuşmasıyla ortam kısa bir sessizleşti. Ardından Leyla Hanım konuştu.

"Kimse sınırı aşmayacak Meriç, emin olabilirsiniz." dedi ikimize bakıp.

"Hadi yemeğe geçelim, çok acıktım." dedi Deniz. Şu an kimseyi tam anlamıyla çözememiştim.

Kaan, soğuk ama bir o kadar da merhamet ve sevgi doluydu. Gözlemlediğim kadarıyla yani.

Deniz, çok sıcaktı. Ona ısınmıştım şimdiden. Düşünceli ve anlayışlı duruyordu.

Akın, umursamaz ve sert duruyordu buna rağmen bakışları bize karşı sıcacıktı.

Ayaz, bugün yaptığı şeyle gözümden bir tık düşmüştü. Meriç'e karşı olan tavrı çok kötüydü. Meriç'ten özür dilemedikçe de ona bir adım atmayı düşünmüyordum. Aynısını bana da yapabilirdi.

Nilay, çok tatlı bir kızdı. Sıcak, sevecen, neşe dolu. Meriç'in ona karşı olan tavrını çok kişisel algılıyordu. Biraz dikkat etse sadece ona değil, diğerlerine de aynı şekilde davrandığını görebilirdi.

Leyla Hanım, iyi kadındı. İyi bir anneydi çocuklarına karşı. Asildi, güzel bir duruşu vardı. Ona da içim ısınmıştı.

Hakan Bey, iyi adamdı. O da gayet iyi bir babaydı. Çok güçlü görünüyordu. Dışardan sert gözüksede yumuşacık bir adamdı.

Ve Meriç, onu sanki doğduğumdan beri tanıyordum. Sanki hiç ayrılmamıştık. Bana karşı olan davranışları, nazikliği çok hoşuma gidiyordu.

•••

Meriç Erden'den...

Yemek odasına geçerken kimse konuşmadı. Konuşacak bir şeyde yoktu ya zaten.

Herkes yerine oturunca servis başladı.

"Ne düşünüyorsunuz üniversite hakkında." Hakan Bey'in konuşmasıyla sessizlik bozuldu.

"Açıkcası ben isterim." diye mırıldandı Elçin. Kendini biraz ağırdan sat be kızım.

"Olabilir." dedim ben de. Bu fırsatı kaçıramazdım anasını satayım.

"Güzel, o hâlde güzel bir dershane ayarlayalım size. Test kitabı, kalem, defter vesaire yarın elinizde olur." Elçin mutlulukla gülümseyince, benim de gülümseyesim geldi. Ancak göz göze geldiğim Ayaz'la ifadesiz bir yüz takındım.

DİLHUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin