8.Bölüm

758 82 31
                                    

İyi okumalar🌼

Elçin Yekta'dan...

"Ya yavrularım siz bana güvenin lan."

"Hiç güvenesim gelmiyor amca." dedi mırıldanarak Enes.(en küçük kuzen)

"Ben güveniyorum Demir amca." dedim yanına giderek. Demir amca anında gülümseyerek kolunu omzuma attı.

"Şu kız kadar olamadınız lan. Niloş kız gel buraya!" Ayaz'ın kolu altındaki Nilay yerinden ayrılmadı.

"Sağol amcacım ama burası iyi." Demir amca göz devirerek bana döndü.

"Senin şu ikizle iyi anlaşırdık, nevale çıkmasaydı." derin bir nefes verdim.

"Boş boş konuşuyor sinir ediyor beni." dedim.

"Düzelir, düzelir. Neyse durun şimdi. Girelim hadi." güzel bir kafeye gelmiştik. Olduğu yer çok tekin değildi ama güzeldi.

"Babam ağzına sıçar bir şey olursa." dedi Yağız.(en büyük kuzen)

"Susta yürü. Ağzını hayıra aç pezevenk."

İçeri girdiğimizde burnuma gelen hafif içki kokusuyla yüzüm anında ekşidi. Bu neydi be?

"Ya senin getireceğin yerin..." diye mırıldandı Yağız abi. Demir amcayla aralarında çok bir yaş farkı yoktu. O yüzden rahat konuşabiliyordu.

"Akşamları bar oluyor ondan. Lan Peyami cam aç!" garsonlardan birine seslendi Demir amca.

"Yani kahvaltıdan yeni kalktık, niye geldik ki buraya şimdi?" dedi mantıklıca Ufuk abi.(ortanca kuzen)

"Cidden ya." diyerek ona hak verdi Deniz.

"Maksat iyi vakit geçirmek. Beğenmeyen babasının evine hadi yallah." Demir amcaya gülerek sandalyede geri yaslandım.

•••

Meriç Erden'den...

"Arama beni bir daha! Ayrıca sen evi mi gözetliyorsun salak herif!?" önümde gevşek bir şekilde sandalyesinde oturan adam sinirlerimle oynuyordu.

"Dilin fazla uzamış Zorel. Merak etme hallederiz şimdi. Nadir! Asım'ı çağır!"

"Hiç bir şey yapamazsın bana." dedim dişlerimin arasından. Bal gibi de yapardı.

"Bu dediğine sen bile inanmıyorsun. Ayrıca o ailenin haberi olursa ne olacağını da biliyorsun." dedi sigarasının dumanını içine çekerken. İçeri girenlerle derin bir nefes aldım.

"Bizimkinin dili çok uzamış, kısaltın biraz bakayım." çeneme yediğim darbeyle yere yapışırken ağzıma dolan kanı yere tükürdüm. Baya iyi bir dayak yiyecektim.

Karnıma yediğim tekmeyle acıyla inledim. Darbeler çoğaldıkça gözlerim bulanıklaşıyor, sesler uğulduyordu. Artık dayanamayacak noktaya geldiğimde gözlerim kapandı, sonrası ise karanlık.

Gözlerimi açtığımda bir parktaydım. Her yerim sızım sızım sızlıyordu. Yerden zorlukla kalktım. Cebimdeki telefonu çıkardığımda ekrana baktım. Yüzüm gözüm kandı. Dudağım da patlamıştı. Ayrıyetten, Leyla Hanım ve Hakan Bey aramışlardı. Saat akşam yediye geliyordu. Ne kadardır burda yatıyordum acaba?

DİLHUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin