5. Kül Ev

29.7K 2K 1.6K
                                    

Hoş geldiniz...

Alıntıları daha erken okumak isteyenler için
Instagram / Wattpad / Twitter

@nemesisyazar

Bölüm ile ilgili yorumlarınızı Twiter'da #PanzehirV ve #Nemesisyazar etiketleri ile de paylaşırsanız mutlu olurum.

Twitter'da sizi @nemesisyazar hesabına bekliyorum. Bu aralar oralardayım. Twitlerinizle eşlik ederseniz mutlu olurum.

Bir sürü satır arası yorum istesem. Çünkü çok uzun bir bölüm oldu günlerimi verdim bence bu kadarını hak ediyorum.

Bu bölüm herkesin merakla beklediği o sahne ve Devrim'in hayatına değinen bir sahne var.

Bölüm uzun bu yüzden dinlene dinlene okuyun ve atlamadan okuyun.

Beğenmeyi ve yorumu geçmeyelim.

Keyifli okumalar...

Bölüm şarkıları;
Dedublüman- Belki
Cem Adrian- Kül

Hazır mıyız ?
3. 2. 1. kayıt 🎬

⚖️

Vuslat Ece'nin günlüğünden...

Bugün yine gelmedin sevgilim. Sensiz uyandığım kaçıncı gün bilmiyorum. Günler sonra ilk defa mutluluktan ağladım bir gündeyim. Devrim'im bir mucize oldu. Yaşamaya değer çok güzel bir mucize... Bu haberi sana böyle vermek istemezdim ama deli bebeğin senin bebeklerine hamile. Kısa bir yazı olacak çünkü heyecandan ellerim titriyor ve hâlâ gelmediğin için bugün sana özellikle küskünüm.

Beşiktaş, İstanbul

Göğüs kafesine saplanan ilk mermi ile son merminin verdiği acıyı eş değer tutamazsınız. Ve eğer namluyu size doğrultan elin sahibini kendi benliğinizde yarattıysanız; aynalara bakın. Katiliniz size gülümseyecektir...

Ressam; gökyüzünü saran gri renk bulutlara son rötuşu atarak resmini tamamladığında, elleri arasından kayıp düşen fırça da yer yüzünü siyaha boyadı.

Siyahın içinde maskelenen günahlar kazandı o gün.

Ve o günden sonra her gün.

Tanrı'nın soğuk tenime işlediği acı ruhuma biraz daha sarılırken, arabanın açık camından yüzüme çarpan soğuğu hissettim. Aylardan mayıstı fakat yeryüzü soğuk bir ölüm kokuyordu.

Çok uzun zamandır yedi kat katman olan gökyüzünün her katmanında ayrı tutsaktım. Sessizliğin dudaklarıma yatırılan bir musalla taşı ile tescillendiği dakikalar üzerime devrildiğinde derinlerden bir yerden geldiğini hissettiğim sesle gözlerim bir kabustan uyanır gibi açıldı.

"Ece, geldik."

Ediz'in arabanın dikiz aynasından gözlerimin aksine bakarak konuşmasıyla titrek bir soluk vererek, bakışlarımı önünde durduğumuz binaya çevirdim.

Bir kitabın satırlarına işlenen hayatımın son sayfasındaymış gibi hissediyordum. Üşüyen bedenime sardığım ellerimi serbest bırakarak kucağıma düşürdüm ve ön koltukta oturan Ediz ve Deniz'e baktım.

"Beni bir süre misafiriniz olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ederim." diye mırıldanırken Deniz başını bana doğru çevirerek, yüzüme sanki yanlış bir şey söylemişim gibi kızgınlıkla baktı.

PANZEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin