ESİR "GAY"

bölüm 23

Medya:alaz

Alazdan devam

Yatak odasına girdiğimde eren oda da yoktu banyo dan sesler gelince oraya koştum banyoya girdiğim an beni hiçte güzel bir manzara karşılamamıştı Eren dizinin üstüne çökmüş klozetin içine istifa ediyordu

" Eren,eren iyi misin güzelim" eliyle çık işareti yaptı sanırım kendini o halde görmemi istemiyordu dolu gözleriyle

"A-alaz çık lütf-" tekrardan başını klozete eğilip istifa etti

"Bu böyle olmayacak kalk hastaneye gidelim" kafasını iki yana salladı biraz daha kendine gelmiş olmalı ki ayağa kalkıp elini yüzünü yıkadı

"Gerek yok büyük bir ihtimalle üşüttüm geçen soğukta oturdum ya"

"Emin misin"

"Eminim alaz nane limon içersem geçer"

"Iyi madem öyle diyorsan"

ERENDEN DEVAM

midem de ne var ne yoksa çıkarmıştım kendimi çok halsiz hissediyordum şimdi mutfağa gitmiş nane limon çayı yapıyordum sıcak sıcak iyi gelirdi alaz da az önce işim var deyip gitmişti bu saatte ne işi varsa artık gecenin 12 sinde çay hazır olunca bardağımi alıp odaya çıktım pencere kenerında olan tekli koltuğa oturdum hem dışarıyı izliyor hemde çayımı içiyordum...

Boş bardağı komidine koyup yorganin içine girdim bugünün verdiği halsizlik ile gözlerimi kapattım

SABAH SAAT 5 ALAZDAN DEWAN

kapıyı sessiz bir şekilde açıp yukarıya çıktım yatak odasının da kapısını yine aynı sessizlikle açıp kapattım eren hala yatıyordu dün kumarhanede olay çıkınca gitmek zorundaydım erene sadece işim var deyip çıkmıştım üzerimi değiştirip yatağın içine girdim eren gözünü açıp

"Nerdeydin" dedi

"Işim vardı"

"İş olduğunu biliyorum ne işi ama"

"Of eren iş işte uzatma yorgunum yatacağım"

Deyip erene iyice sarildim uyku sersemi olduğu için o da yumdu gözlerini

SABAH ERENIN AĞZINDAN

Sağıma dönmeye çalıştım ama olmuyordu diğer tarafa dönmeye çalıştım olmuyordu em son gözümü açtım bedenime baktım kendi kendime söylenmeye başladım

" Ee tabi normal hareket edememem ahtapot gibi sarılmış öküzün biri"

"Hım öküzün biri demek "

Hiii alaz uyanık miydi elimle ağzıma vurdum hıh şimdi sıçtın eren

"Kimmiş o öküzün biri" şimdi ne diyecektim ben o öküz sen mi oluyorsun diyecektim

"Hangi öküz ne öküzü" lafı kıvırmak her zaman iyidir

"Ahtapot gibi sarılan öküz"

"Allah allah ben öyle birşey demedim ımm ben çok acıktım hadi kahvaltıya"

Ellerini çözüp yataktan çıktım üzerimi değişmeden masaya oturdum bir kaç birşey atıştırırken alaz geldi emine abla elinde menemen ile gelip ortaya koydu kokusu midemi bulandırdı sanırım hasta olduğum için böyle oluyordu

"Emine abla rica etsem menemeni kaldırır mısın midem bulanıyor kokusundan"

Alaz bana şaşkınca sen ciddi misin bakışı atıyordu " sen normalde çok severdin"

" bilmiyorum alaz üşüttüğüm içindir"

Kahvaltıyı hafif şeylerile geçiştirmistim yukarıya çıkıp okul için hazırlanmaya başladım alaz aşağıdan seslenip

"Eren hadi geç kalıyoruz" çantamı alıp aşağıya indim okulun önüne geldiğimizde arabadan inmek için hamle yapmıştım ki alaz kendine çekip dudağımı öpmeseydi eğer kollarından tutup ittirdim bu sefer zorluk çıkarmadan ayrıldı ben bir hışım arabadan indim ansızın beni öpmesinden nefret ediyordum tamam kabul şu sıralar iyi anlaşıyor gibi gibiyiz ama bu onu sevdiğim anlamına gelmiyor ben böyle bir adamı sevemem kolumla dudağımı silip okulun içine girdim berk bankta oturmuş telefonuyla ilgileniyordu günaydın dememle kafasını kaldırıp bana baktı

"Sana da günaydın" ayağa kalktı sınıfa doğru yürümeye başladık... 

Zilin çalmasıyla çantamı alıp sınıftan çıktık berk ile batu abinin yanına gittik

"Yine mi bu ya" berk in dediği cümle ile kafamı ona çevirdim ağzımı açmıştım ki batu abi bir adım atıp berk e yaklaştı

"Ne diyorsun olm sen" berk te bir adım attı

"Diyorum ki başka biri yok muydu ereni alacak dedim"

"Yok" araya girip ikisini ayırdım

"Tamam atışmayı bırakıp gitsek mi hadi senide bırakalım berk evin zaten yol üstünde "

"Yok sağol eren ben kendim giderim bu şahısla aynı yerde durmak istemiyorum"

"Bak çocuk şimdi elimde kalacaksın"

Batu abinin kolundan tutup "hadi abi gidelim berk yarın görüşürüz"

Arabaya binip evin yolunu tuttuk batu abi sinirliydi ama çaktırmamaya çalışıyordu niye anlaşamamışlardı anlamadım birbirlerini öldürecekmiş gibi duruyorlardı üzerimi çıkartıp ders çalışmaya başladım aradan geçen yarım saat sonunda bir sorum kalmıştı o da matematikti odanın kapısı açılmıştı arkamı dönme gereği duymadım sonuçta alaz gelmişti bunu da ayakkabısının tok sesinden anlamıştım arkama geçip ellerini masanın yanlarına koydu

"Ne yapıyorsun"

" ders yapıyordum ama son bir soruda takıldım "

"Hangisi bakayim"

"Bu soruda sen anlar misin" histerik bir gülüş atıp kalemi eline aldı ve soruyu hem çözüp hem bana anlatıyordu doğrusu şaşırmıştım matematiği çok iyiydi

"Işte bu kadar anladın mı " kafamı salladım "hadi şimdi aşağıya inip yemek yiyelim"

"Tamam burayı toplayıp geliyorum" yemeği yerken birden midem bulandı sofradan kalkıp lavaboya koştum istifa ederken alaz geldi elini sırtıma koyup sıvazladı elimi yüzümü yıkayıp alaza baktım

"Eren hadi hastaneye gidiyoruz iyi değilsin"

"Hayır gerek yo-"

"Eren hadi"

Alaz'ın zoruyla hastaneye gelmiştik alaz'ın arkadaşı doktor olduğu için o bizimle ilgileniyordu bizden ulturasyon istemişti sedye ye uzanıp cihazla karnıma bakıyordu iyi de karnım ağrımıyordu midem bulanıyordu o sırada erkan bey konuştu

"Tebrik ederim hamilesiniz" ben doktorun dediklerini anlamaya çalışıyordum alaza baktigim da put gibi ekrana bakıyordu bu bu nasıl olurdu hala anlamadım ben bir erkektim...