Yol boyunca tek kelime edememiştim korkudan,eve gitmiyorduk çünkü bu yol evin yolu değildi dağ evine götürüyordu eğer buraya geldiysek gerçekten daha ölmeden cehennemi gösterecekti çünkü diğer evin bodrum katından daha kötüydü burası hayatımı yine zindan edecekti dağ evine geldiğimizde arabadan inip beni de saçım dan tutup indirmesi bir oldu arkasında sürükleniyordum kapıyı açtığında saçımı bırakıp yere savurdu yere düşmemle ağzımdan çıkan "ahh" sesine engel olamamıştım
"Seni kaç oldu uyarıyorum ama yeter bundan sonra uyarma bitti artık uygulamalı yukarıya çık odada bekle"
"A-alaz bak gerç-"
"Dediğimi anlamadın mı çık odada bekle dedim" gözlerimden yaşlar akarak odaya çıktım yatağın ucuna oturdum ...
Kapı açılmıştı işte Azrail im gelmişti elimdekiler le gözyaşlarım çoğalmıştı kırbaç, kelepçe ve birkaç şey daha irislerimin içine bakarak
"Sadece boxer ın kalana kadar üzerindekileri çıkar"
"Nolur...nolur alaz bari ne yapıyorsan yap ama o olmaz kırbaç olmaz nolur yalvarırım tekrar aynı acıyı istemiyorum"
Bir elini yanağıma koyup başını da sağ tarafa eğmişti "ama bebeğim bunu sen istedin benim yapma dediklerimin tersini yapar oldun bunun için de cezayı hak etmedin mi sence,bana göre hak ettin şimdi dediklerimi yap "
Ne yaparsam yapayım kaçışım yoktu dediğini yaptım sadece boxer ım kalacağı şekilde üzerimi çıkardım
"Güzel şimdi arkan dönük şekilde yatağa yat ve kollarını iki yana aç"
Bu seferde dediğini yaptım yüzümü yastığa koydum iki elimi de tutup yatağın demirlerine kelepçeledi ayaklarımı da sonra yataktan kalkti bir kaç saniye sonra geri döndü ne yaptığını göremiyordum kırbacı sırtımda hissetmem ile içim ürpermişti vurmuyor sadece bedenimde gezdiriyordu ...
Keskin bir acıyı sırtımda hissettiğim de canımdan can gitti ve çok sürmeden devamı geldi neden...neden biraz mutlu olduğum da illa bir şeyler oluyor hevesim boğazım da kalıyor niye hep ben acı çeken taraf oluyordum herkes gülerken ben bir o kadar ağlıyordum kırbaç ı bırakmış bittiğini zannederken bu sefer bagirmaktan çıkmayan sesimle daha çok bağırdım ses tellerim artık yok gibiydi sırtım yanıyordu tuz basmıştı ve o da kırbaç in kestiği yerlere gelince yanmaya başladı ellerim ile ayaklarımı çözüp yüz üstü çevirdi boxerımi da çıkardı sonra geri kelepçeledi sırtım yatağa değince yine aynı ve daha fazla acı ile gözlerimden yaşlar döküldü elindeki kalın ve büyük dildo ile yanıma geldi
"Bundan aşırı zevk alacaksın bebeğim"
"A-artik d-dur canım çok yanıyor dayanamıyorum". Kaşlarını kaldırdı
"Tıck tıck ama sen istedin böyle olmasını ben istemedim ki sana bugün hiç acımayacağım bundan emin olabilirsin güzelim"
Dildoyu deliğimin etrafında yuvarlak yapıp gezdiriyordu çok geçmeden ucunu içime ittirmişti gözümü kapatıp inledim
"Bu kadarın da bile canın yandıysa benimkin de ne yapacaksın bilemiyorum " deyip dildonun hepsini içime yollamıştı bagirmaktan boğazım ağlamaktan gözlerim kurumuştu yavaş yavaş dildoyu bir ileri bir geri yapıyordu tekrar içimin en derinlerine ittirip ayağa kalktı gömleğini, pantolonunu boxerını çıkardı bu kadar ileri hiç gitmemişti ki tabi yiğit e hamile kaldığım geceyi saymazsak bu gece tek umudum burdan sağ çıkmaktı ve oğluma bir an önce kavuşmaktı
" Bugün bu küçük alaz sıcağına tekrardan kavuşacak hazır mısın" kafamı iki yana salladım ama ne fayda kendini bir anda içime itmişti ve şunu da söylemeliyim ki dildo dan daha kalın ve uzun du gerçi ilk defa görmüyordum ama sanki çok hevesliyim gibi midem bulanıyor artık kaç saat bu odada bu şekildeydim o kadar çok halsiz ve yorgundum ki sanki üzerimden tır geçmişti gerçi alaz geçmişti de eliyle çenemi tutup yüzümü yüzüne çevirdi boncuk boncuk terlemişti üzerimde hala gel gitlerine devam ediyordu kendini geri çekip sonra aynı hızla tekrar içime girdi "a-alaz" diye bağırmıştim dudaklarıma yaklaşıp yavaş yavaş öpmeye başladı keşke ellerim bağlı olmasaydı o zaman en azından onu geri itebilirdim sıkıca alt dudağımı emip serbest bırakti içimde daha da hızlanmaya başladı yatak sallanıyordu resmen bir kaç dakika sonra içime boşaldı içimden çıkmadan beni kolları arasına aldı yanıma yattı
"S-senden nefret ediyorum çok pis bir insansın iğreniyorum " gözlerinin içine bakarak dediğim şeyden sonra sinirlenmiş benim içimde olan penisini hizla tekrar köklemişti ağzımdan çıkan inlemeye engel olamadım
"Eğer tekrar konuşursan sabaha kadar seni becermek zorunda kalacağım götünün üstüne oturamayacaksın "...
Berk'ten devam
Alaz yiğit i bize bırakıp ereni tuttuğu gibi götürmüştü acaba ne yapmıştı eren nasıldı şuan aklım onda kalmıştı biz piknikte ki eşyaları toplayıp alaz in evine gelmiştik yiğit yolda uyumuştu onu yatağına yatırdım aşağıya indim Batu da salonda oturuyordu karşısına geçip sıkıldım
"Senin o patronun acaba ne yaptı kardeşime"
"Bilmiyorum"
" İşte sen bile bilmiyorsun ne yapacağıni senin patronun deli ilaç bile kullanıyor ama işte onlarda pek bir işe yaramiyor görüyoruz"
" Şu ağzından çıkan kelimelere dikkat et Berk yoksa ben toparlamak zorunda kalmayayım "
" Doğruları söylemek zorunuza mi gitti Batu bey" ayağa kalkti işte şimdi karşı karşıya kaldık
"Yeter lan artık horoz gibi diklenme artık bir gün altıma alıp inim inim inleteceğim o olacak diklenemeyeceksin"
Yüzüne tokadımı atıp " terbiyesiz" dedim mutfağa doğru adımlamaya başladım birden kollarımın arkadan tutulmasıyla kendimi masada buldum gözlerim batunun siyah i renge çalan irisleriyle buluştu
"Bak beni sınama fena olur" aramızda bir nefeslik yer kalmıştı her konuşmasında nefesi yüzüme çarpıyordu
"Zorlarsam ne olur ha " gözleri dudaklarıma kaymıştı sonra kısa bir öksürerek
"Of senle uğraşamam ya" deyip kollarımı serbest bırakti arkasını döndüğünde ben soru yönelttim
" Sana zorlarsam ne olur dedim alt tarafı bir soru korkma bu kadar " bu sefer sinirle yönünü dönüp eli boğazımı bedenim duvarı bulmuştu dişlerinin arasından tıslarcasına konuştu
" Çok mu merak ediyorsun o zaman sana gösterelim uygulamalı olarak ha ne dersin" nasıl dememe kalmadan dudaklarıma kapanan dudaklarla neye uğradığımı şaşırdım ne yapmalıyım karşılık mi verecektim yoksa itecek mıydım ama ben ikisini de yapamamıştım Batu da yavaş yavaş geri çekilmişti boynuma nefesini vererek
"Aldın mı şimdi cevabını mutlu musun" dediklerini duyuyordum ama idrak edemiyordum kendime gelip onu ittim bir elimi dudağıma kapattım koşarak lavaboya gittim kapıyı kapatıp sırtımı kapıya verdim kalbim ağzımda atıyordu...
Sabah erenden
Sırtımın ağrısıyla gözlerimi araladım bir süre nerde olduğumu idrak ettim yine aynı yataktaydim alaz yoktu yanımda ve kelepçeler de ellerime baktığımda kelepçelerin izi geçmiş kızarmıştı eminim moraracaktı yavaşça dogrulmaya çalıştım sırtım çok ağrıyordu sonunda yatakta oturmayı başarmıştımm dün ü hatırlamak istemiyordum gözüm un önüne gelince her yerim ağrıyordu yiğit ne yapmıştı bensiz ağlamış miydi gözüm komidinin üzerinde ki not a değindi elime aldım
" Sana göre kıyafet dolabın içinde var duşun u al ve aşağıya in " demişti öküz ,dağ ayısı işte ...
Oy vermeyi unutmasak unutanlar varmış sanırım kuşlar öyle dedi 😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR "GAY"
HorrorAlaz birkaç adımda tam önümde durdu ve konuştu "ayağa kalk" dedi ayağa zorda olsa kalktım tekrar konuştu "SOYUN" diye sert bir sesle söyledi hayır hayır bu dediğini yapmayacaktım "h-hayır"dedim daha da yakınlaştı ve fısıltı şeklinde konuştu " o zam...
