48

16 4 0
                                    

Mahşer meydanında kulun Rabbine hesap verirken yaşanacak bir sahneye ilişkin çok ilginç bir hadis var. O hadisten birazdan söz edeceğim. Söze şuradan bir giriş yapayım:

Çocuklar uyudukları zaman üzerlerindeki yorganı tekmelemeye bayılırlar. Üzerini açar, siz örtersiniz, o yine açmaya çalışır. Sabah olduğunda sizin gece boyu kaç defa onun üzerini örttüğünüzü bilmez.

Bizler de tıpkı yorganını tekmeleyen o çocuk gibiyiz. Rabbimiz rahmeti ile kusurlarımızı, günahlarımızı örter, biz ise ille de bir açık vermek için çalışırız. Rabbimizin rahmeti bir yorgan gibi üzerimizi kaplar, biz o yorganı açmak için teşebbüs ederiz. Kusurlar işleriz, nankörlük yaparız. Ancak O, rahmetiyle bizi yine kuşatır. Çünkü O, Settâr'dır yani günah ve kusurları örtendir.

Allah'ın bizim hangi kusurlarımızı örttüğünü, rahmetiyle bizi nasıl kuşattığını, bizi hangi kötülüklere karşı koruduğunu bu dünya şartlarında asla ama asla bütünüyle bilemeyeceğiz. Onun bize karşı olan affı, örtmesi ve merhametini bütün boyutlarıyla belki âhirette her şey gün yüzüne çıktığında görebileceğiz.

Peygamberimiz mahşerde yaşanacak bir sahneyi şu şekilde bildiriyor:

"Kıyamet gününde kul hesaba çekilirken Rabbi ona şöyle diyecek: "Sen şu günahı işlemiştin hatırlıyor musun? Şu zamanda şu günahı işlemiştin biliyor musun?" Kul "evet hatırlıyorum Rabbim" diyecek. Nihâyet bütün günahları sayıp dökülen mümin artık helak olacağını zannettiğinde Allah ona "ben o günahlarını dünyada örtmüştüm, bugün de o günahlarını bağışlıyorum" diyecek ve kendisine iyiliklerinin yazılı olduğu amel defteri verilecek. (Buhârî, Mezâlim, 3)

Böyle bir Rabbe iman ederek teslim olmayıp başka ne yapacaksın?

Rabbimiz kusurlarımızı örtsün, günahlarımızı bağışlasın, bizleri sevdiği kullar cümlesine dâhil eylesin.

İslam KokusuWhere stories live. Discover now