78

11 2 0
                                    

ALİ BİN EBÛ TALİB

Resûlullâh (s.a.v)’in amcası Ebû Talib’in en küçük oğlu olan Hz.Ali, hem babası hem de annesi tarafından Hâşimî’dir. Kabile neseb ve soyu ise şöyledir:Ali bin Ebû Talib bin Abdülmuttalib bin Hâşim bin Abdimenaf bin Kusay bin Kilâb bin Mürre bin Kâ’b bin Lüey dir. Babası Ebû Talib bin Abdülmuttalib, amcası Esed’ın kızı Fâtıma bint-i Esed bin Hâşim bin Abdimenaf bin Kusayy ile evlenmiştir. Bu evlilikten ise, Hz.Ali ve diğer kardeşleri olmuştur. Fâtıma bint-i Esed (r.a);Haşimi kadınları içinde, hem Hâşimi erkek Sülbünden erkek çocuk doğuranların, hem de Halife annesı olanların ilki idi. Hz.Ali’nin Künyesi, oğullarına nisbetle Ebâ’l-Hasen, Ebâ’l-Hüseyin, Lakabı ise;Resûlullâh (s.a.v) tarafından verilen Ebû Tûrab, Esedullâhi’l- Gâlib, Haydârı Kerâr, Rıdvan. Hiç puta tapmadan İslâmiyeti kabûl ettiği için Kerremallâhü veche, ünvanını almıştır. Kazâ-i İlahiye’ye göstermiş olduğu rızâdan dolayı kendisine Ali’yyü’l-Murtezâ unvanı da verilmiştir. Hz.Ali (r.a)’ın babasının asıl ismi; Abdimenaf’tır. Künyesi ise; büyük oğlu Talib’den dolayı Ebû Talib’dir. Dedesi ise; AbdülmutTalib’dir. Kureyş kabilesinin Hâşimî kolundan olup, Fîl Vak’ası’ndan 30 yıl sonra Mekke’de dünya’ya gelmiştir. Kendisine Ali ismi, Resûlullâh tarafından verilmiştir. Doğum tarihi Miladi olarak takriben 598-600 veya 601 yıllarında doğdu diyenler vardır.  Hz.Ali (r.a)’in babası Ebû Talib, Mekke şehrinde olduğu kadar diğer kabileler arasında da mümtaz bir mevkiye sahibti. Çok nüfuzlu ve sayğın bir şahıs olan Ebû Talib, kendi kardeşleri arasında en şefkatli olanlardan birisiydi. Bu yüzden babası Abdülmuttalib, vefât ederlerken en çok sevdiği ve yetim torunu Hz.Muhammed’i, ona, gönül rahatlığıyla teslim etmiştir. Hz.Ali’nin annesi Fâtıma bint-i Esed, Hz.Muhammed’i şefkat ve muhabbetle karşılamış ve onu öz evlâdı gibi sevmiş korumuş ve kollamıştır. Resûlullâh (s.a.v), otuzaltı yaşlarında iken kendisi henüz çocuk yaşta olan Hz.Ali (r.a), babasının düşmüş olduğu geçim sıkıntısından dolayı Resûlullâh (s.a.v)’ın himâyesi ve terbiyesi altına verilmiştir. Bu sıralarda Hz.Ali, dört veya beş yaşları civarında idi. Hz.Muhammed’e Nübüvvet geldiği zaman on yaşları civarında bulunuyordu. Hz.Hadice (r.a)’dan sonra İslâmiyeti hemen kabul etmiştir. Bu sûretle, İslâm dini ile müşerref olan çocukların ilkidir. Resûlullâh (s.a.v)’e 40 yaşlarındayken Risâlet geldiği sıralarda, Hz.Ali Resûlullâh (s.a.v)’e, on yaşlarında îmân etmiştir. Nübüvvetten on yıl önce yani Resûlullâh (s.a.v) otuz yaşlarında iken Miladi, 600 yılları civarında doğmuştur. Hz.Ali ve Hz.Fâtıma (r.a)’nın gerçek yaşlarıyla ilgili olarak da Amcaları Hz.Abbâs (r.a)’ın şu ifadesi en doğru olsa gerek. Hz.Ali ile Hz.Fâtıma (r.a) evlendikten sonra, bir gün Hz.Abbas (r.a), onların evlerine gelmişti. Ona: “-Amca! Yaşça hangimiz büyüğüz?”diye sordular.
Hz.Abbas (r.a): “-Yâ Ali! Sen, Kâbe yapılmadan bir kaç yıl önce doğdun. Kızım ise, Kureyş Kâbe’yi tekrar yaptığı sırada doğdu. Resûlullâh o zaman otuz beş yaşlarında idi!”dedi.

İslam KokusuTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang