19

10.4K 823 265
                                    

*İyi okumalar 🖤

Sabah namazına kalkanların gürültüsüyle Baver'in odasından çıktığımdan beri içim içimi yemiş, gün ağarmasını zor etmiştim.

Hasmiye yenge kahvaltı için beni uyandırmaya geldiğinde mor göz altlarımla besmele çekmişti. Birkaç gündür dertlerime dert ekleniyor, uykularım haram oluyordu.

Avluya çıkmadan önce elimi yüzümü yıkamaya gittim. Koridorda karşılaştığım Baver'in suratına bile bakmadan, kendimi dışarı attıktan sonra kederden iç çekip ahşap kapıya yaslandım.

Alt dudağımı ısırıp yolarken "Sikeyim." diye soludum.

Beni öptüğünü hatırladıkça midem çalkalanıyordu. İstediği gibi davranarak beni istemediğim yola sokmuştu. Tiksintim, kızgınlığım hem ona hem kendimeydi. Tiksintimin nedeni belliydi. Kızgınlığım yaptığından dolayı ona, cesareti benden aldığı için de kendimeydi.

Kapının açık kanadından çıkan çocuklara kayan gözümle zihnim kendi çocukluğuma indi. Bu konağın içinde az koşturmamıştık. Her zaman Baver'in arkasından gitmeyi tercih ederken istemeden yan yana yürüdüğümüz zamanlar da gelmişti. Onu canımdan gibi görür öyle severdim. Onun zihniyetinin bu iğrençlikle dolacağını bilsem ta o zamanlar ayrı kalırdım.

Beni seviyor olduğu düşüncesini kabullenemiyordum. Beni öptügünü de unutmak istiyordum.

Çocukların ardından onun çıkmasıyla doğruldum. Yapabileceğim tek şey ondan kaçmaktı. Baver'in bu konuyu tekrar açması ya da yine saçmalamasına vereceğim tepkiyi kestiremiyordum. Başkası olsa belasını siker atardım.

"Kaçmak sana yakışmıyor."

Adım attığım yolda seslenmesiyle durup derince nefes aldım.

"Bir süre benimle konuşma."

"Hiç diyemiyor musun?"

Boynumu kütletirken içimden sabır çektim. Benden istediği buysa, ona da eyvallahım vardı.

"Derim Baver, zorlama."

Yanımdan geçerken "Karar senin." dediğinde dişlerimi birbirine bastırdım.

Şu rahat tavrının çeyreğine sahip olsam derdim tasam kalmazdı. Derdini bana yükleyip keyfine bakmasına sinir oldum. Hâlâ alayında olması kanımı kaynatıyordu. Saatlerce beynimi siktiğim konu umurunda değildi. Bir de tepkimi, hiç konuşmayalım istersene getirip iyice sinirimi bozuyordu.

Kanım, canım dediğimi silmek kolay değildi. Olsaydı dün yaptıklarından sonra onun adını içimden bile anmazdım.

Arkasından giderken, düşüncelerim içinde sessizdim. Sofranın etrafındaki döşeğe oturduğunda ondan en uzak yere geçtim. Bana attığı ters bakışların karşılığını alamadı.

Sabah selamından sonra Mizan ağanın gelmesiyle yemeğe başlanırken önümdeki hedik çorbasını kaşıkladım. Boğazımdan geçen yemeğin tadını almıyordum.

Ulan harbi beni nasıl severdi? Bana kaldırdığını düşününce midem ekşidi.

Yüzümü buruşturmam yanımdaki Şiyar'ın tepkisini çekti.

"Hayırdır Dağra, miden mi bozuk?"

İfademi düzeltirken "Evet, dün bozmuşum." dedim.

Baver seslice güldüğünde göz ucuyla ona baktım. Öpücük attığında bakışlarım anında sofradakilerde gezindi. Bu gevşekliğine diğerleri benim kadar alışkın değildi.

Rahatlığı yüzünden kaşlarımı çatıp ona sertçe baktım.

Dudaklarımı oynatıp 'Düzgün dur.' dediğimde tekrar öpücük atmasıyla sinirden çenem kasıldı.

İki Dağ Arasında Ev (bxb)On viuen les histories. Descobreix ara