Bölüm 2

39.3K 789 31
                                    

Otobüse binip orta sıralarda bir yer bulup oturdu. Sabah işe gidiş saati olduğu için neredeyse tüm koltuklar doluydu. Şubenin oraya gidene kadar da zaten ağzına kadar da dolardı otobüs. Genel de tanıdıklar olduğu için herkese günaydın diyerek geçerdi yolculuğu.

Uyuyarak geçen yolcuğun ardından son durağa geldiğinde indi. Şubenin kapısına geldiğinde güvenliğe '' Günaydın '' diyerek içeri girdi. Masasına oturduğunda çay servislerini yapan abla tarafından sıcak bir gülümsemeyle karşılanmıştı.

Gelen giden müşterilerin dışında bir değişiklik yoktu, saate ilerledikçe yoğunluğu da artmıştı. Boş kaldıkça yan masada ki Sevil ile konuşuyor zaman geçiriyordu. Masasının önünde bulunan sıra 147 yi gösterdiğinde karşısına 1,80 boylarında ince uzun bir adamla birlikte yine aynı boylarda diğerinden daha kilolu iki kişi gelmişti. Eliyle masanın önünde duran sandalyeyi gösterip,


- Buyrun nasıl yardımcı olabilirim size? dedi.


- Şirket kredisi çekecektik. Bilgi almak istiyorduk.


- Tabi. Ben size kısaca bilgi vereyim. deyip kredileri sunmaya başlamıştı.


Yaklaşık yirmi dakika sonra işlemi bitirip müşteriyi gönderdiğinde susadığını hissetti. Sandalyesini geri doğru itip ayağa kalktığında kapıda güvenlik görevlisiyle konuşan dün ki çiçekçi genci tekrar gördü.

Çocuk ona doğru yaklaştığında bu sefer elinde kalp bir vazonun içinde duran beyaz lilyum çiçeklerinin arasında kırmızı güller gördü.


- Bunlar sizin için abla.


- Canım kim göndermiş? Sen buraya abone oldun galiba her gün gelmeye başladın.


- Abla valla senin adına gönderiliyor.


- Yanlış bir Esra değil dimi? Başkasının çiçeğine çöreklenmiyeyim.


- Yok abla senin adın Esra Gündoğdu.


Şaşkın bakışlar altında çiçekleri eline alıp vazoyu masanın kenarına, diğer çiçeğin yanına koydu. Cüzdanından biraz para çıkartıp çocuğa bahşiş olarak verdi. Masanın kenarı bahçe gibi görünüyordu. Çiçeğin üzerinde ki notu eline alıp baktığında;


'' Gülüşün diyorum... Gülüşün paha biçilemez... ''


Artık bu çiçeklerin her hangi bir müşteriden gelmediğini anlamıştı. Kim gönderirdi ki ona böyle güzel çiçekleri. Daha önce Erdi hariç kimseden çiçek almamıştı böyle duygu yüklü.


Gelen giden müşterilerin trafiğinden çiçekleri ve göndereni unutmuş akşamı etmişti yine. İş çıkışı Uğur ile bir yerde oturup sohbet edeceklerdi. Belki bu gizli hayrandan Uğur'un haberi olabilirdi ağzını arayacaktı.


Çıkış saati geldiğinde Uğur'un yanına gidip;


- Bana kahve ısmarlasana dostum. dedi


- Elbette küçük hanım. Sen geç arabaya ben geliyorum ceketimi alıp.

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin