cardigan, tk

dövme öpücüğü

Taehyung yanımda yatıyor ve kolunu dirseğinden kırıp yatağa koymuş, başını da eline yaslamış bir şekilde bana bakıyorken boştaki eliyle de dudaklarımla oynuyordu. İşaret parmağını hafifçe yanağımdaki yara izinin üstüne gezdiriyor, ordan da kirpiklerimi okşamaya geçiyordu. Taehyung'un sevgi dili biraz farklıydı, konuşma esnasında sizi yerin dibine sokup küfürler etse de fırsat bulduğu her ân böyle zarifçe severdi.

Parmaklarını kirpiklerimin ardından yavaşça boynuma doğru kaydırdığında şu an nereyi okşadığını çok iyi biliyordum. Dün geceden bıraktığı izlere dokunurken sessizce gülmeye çalışsa da bunu fark etmemem aptallık olurdu.

"Neye gülüyorsun?" Gözlerimi hâlâ kaplı tutarken birden konuştuğumda irkildiğini fark etmiştim. Gözlerimi açıp hemen baş ucumda duran gözlerine diktiğimde hemen toparlamıştı kendini. "Hiç."

"Emin misin?" derken yeni uyandığım için sesim çok kalın çıkıyordu.

"Uyusana sen, niye uyandın?"

"Yüzümde gezdirdiğin ellerin yüzünden olabilir."

"Yalan söyleme, neredeyse dokundurmuyordum bile parmağımı."

"Sen en ufak bir hareketlenme gösterdiğinde ben uyanıyorum Taehyung. Bu yüzden yüzümdeki parmaklarını hissetmeyip uyanmamam mucize olurdu." derken yatakta duran elini havaya kaldırıp kendi parmaklarımı onunkilere kenetlemiş, ve ikimizin elini çıplak göğsümün üstüne bırakmıştım.

Bu hareketimle elimdeki yara bantlarını yeni hatırladığı için gözünü benden ayırıp elime dikmiş, ardından da kendine doğru çekip hafifçe öpmüştü elimi. Zaten bunu yapacağını onunla mesajlaştığımız günlerde de sürekli söylüyordu.

"İyice azalmış yaraların."

"Sayende." İkimiz de biliyorduk elimdekileri kastetmediğimi.

"Sen biraz daha uyu, ben seni uyandırırım." Açıkçası gerçekten uykum vardı ama vaktimi onunla geçirmek varken uyumak saçma geliyordu.

"Uyumak istemiyorum."

"İyi o zaman. Ben kalkıyorum, yemek için bir şeyler yapacağım." dedikten sonra gerçekten kalkmış ve dolabımdan eline geçen ilk eşofman altını bacaklarından geçirip üstüne bir şey giymeden odadan çıkmıştı. Biraz daha yatakta kalıp aptal aptal konuşuruz diye umuyordum ama Taehyung öğün atlamam konusunda çok kararlıydı. Utanmasa bana yemek yediğime dair imza bile attırırdı, emindim buna.

O mutfakta ses çıkararak bir şeyler hazırlamaya başladığında ben de yatakta esneyerek kendime gelmeye çalışmıştım biraz. Dün geceye dair her şey aklıma anlık bir görüntü olarak gelip gidiyorken gülmeden duramamıştım. Yataktan kalkıp elime yalnızca çamaşır ve bir pijama altı aldıktan sonra banyoya geçmiş ve yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamıştım. Ardından Taehyung'a duşa girdiğimi haber verip onay aldıktan sonra da çok hızlı bir duş alıp çıkmıştım. Dediğim gibi, onunla geçirebileceğim vakti başka şeylere harcamak istemiyordum. Duşun ardından yara bantlarını bir kez daha değiştirirken bu sefer bir öncekine göre daha az yapıştırmıştım çünkü sahiden de bayağı iyileşmişlerdi.

Banyodan çıkıp mutfağa geçtiğimde gördüğüm manzara her şeye değerdi sanırım. Gıcık kedi tezgahın üstüne çıkmış ocağın yanında Taehyung'u izlerken Taehyung da elindeki tavada pişirdiği şeyleri havaya atıp çeviriyordu. Sırtı gözümü alırken birkaç saniye orayı izlemeden edemedim. Dün gece geniş omuzlarından ince beline kadar pürüssüz tenini bir tuval gibi kullanmış ve kırmızı çizikler bırakmıştım. O kadar güzel duruyordu ki bu anın fotoğrafını çekip sonsuza kadar izleyebilirdim.