30.bölüm

21.5K 1.3K 282
                                    

Uyku bedenimi çoktan ele geçirmişti bundan emindim, ama uykumu bölen sesler yüzünden tekrardan uyanmak zorunda kalmıştım.

Uyku sersemliği sebebi ile sesleri idrak edemesem de, sesler dışarıdan geliyordu.
Balkonumun oradaki hareketliliğin ne olduğunu merak ettiğim için yavaş ve uyuşuk adımlarla balkon kapısına doğru adımladım.

- Ulan Utku ırzımı ele geçirdin amına koyayım. Alt tarafı alttan destek ol dedim, kıçımı mıncıkla demedim it herif.

- Alaz'cım kusura bakma ama bu fırsat bir daha elime geçmez bebeğim.

- Şu durumda bile zevzeklik ediyorsun ya, pes diyorum anasını satayım.

- Hadi lan hadi konuşmayı bırak amına koyayım, belim koptu burada.

- Utku bağırmasana lan, millet uyuyor mahalleyi uyandıracaksın şimdi.

- Mahalle sese uyanmayacak, birazdan seni aşağı atacağım ve öleceksin ona uyanacak.

- Oğlum 2.kattan düşüp de kim ölmüş mal mısın?

- Sayemde bir ilke imza atacaksın kardeşim, hadi yine iyisin.

- Ulan seninle buraya gelen aklımı sikeyim Utku. Düzgün tut düşeceğim şimdi.

- Tamam tuttum, hadi şimdi ayağını balkona sok da Romeo'na kavuş aşkım benim.

- Aptalsın amına koyayım, Jüliet o.

- Ne fark eder oğlum ha Romeo ha Jüliet.

- Sen ne anlarsın, kime laf anlatıyorsam. Neyse sen şimdi git bekleme beni. Seni arayınca tekrardan gelirsin.

- İnşallah işin uzun sürmez kanka.
Burada bekleyeceğim çünkü, arabadayım haberin olsun.

- Tamamdır eyvallah.

Duyduğum sesleri idrak ettiğimde, şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.
Alaz burada mıydı?
Yani şu anda aramızda sadece bir balkon kapısı mı vardı?

Gözlerim dolduğunda, kapıyı açmak istesem de heyecandan elim ayağım birbirine girdiği için hareket edemedim.

Benden önce davranan Alaz kapıyı açıp beni gördüğünde, büyük bir özlemle aramızdaki üç adımı kapatıp bana sımsıkı sarılmıştı.

Şu an bu sarılmaya çok ihtiyacım olduğu için, kollarımı boynuna dolamam uzun sürmemişti.
İyi ki gelmişti. Onu çok özlemiştim.

Büyük bir özlemle kokusunu içime çektiğimde, onun da aynısını bana yaptığını fark ettim, ve dudaklarım benden bağımsız kıvrıldı.

Alaz bana öyle sıkı sarılıyordu ki, bir an nefessiz kalıp öleceğimi düşündüm. Ama beni bırakmasını hiç istemiyordum.

Zor da olsa ondan ayrılıp gözlerine baktığımda, o da aynı şekilde benim gözlerime bakıyordu.

Bir süre hiç konuşmadık, sadece birbirimizin gözlerine baktık. Ve acılarımızı gözlerimizle paylaştık.
Biz konuşmadık, gözlerimiz konuştu.

O gözlerime böyle bakarken daha fazla dayanamamış ve gözlerimden bir yaş akmıştı.

Akan yaşların yenisi gelirken, Alaz beni tekrardan kendine çekip sıkıca sarıldı.

- Şşh geçti güzelim, buradayım ben seninleyim. Ağlama sakın dayanamam, bunu bana yaşatma yalvarırım.

- Nasıl geldin buraya? Nasıl buldun beni?

- Ev adresini zaten biliyordum ki güzelim, hatırlasana hasta olduğun zaman endişelenip araştırmıştım.

- Evet evet hatırladım, diyip burnumu çekmemle Alaz kıkırdamıştı.

ASKER HATTI |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin