53.bölüm

12.3K 813 181
                                    

Ezgi'den

Efe'nin konuşması ile beraber ortamda derin bir sessizlik olmuş, çok geçmeden sessizlik yerini anırma seslerine bırakmıştı.

Sude ve Alaz tabiri caizse hayvan gibi gülüyor, Efe de boş durmayıp onlara ayak uyduruyordu.

Tam onlara cevap vereceğim sırada kapının açılması ile susmak zorunda kalmış, gelen kişilere şaşırmıştım.

Utku ve Elif gelmişti.
Onların hastanede olduğumdan haberleri var mıydı bilmiyordum.

Tek kaşımı kaldırıp sorgular biçimde çaktırmadan Alaz'a bakmamla onun da bana bakıyor olduğunu gördüm.

Güven verir bir şekilde  gülümsemesiyle anlamıştım Alaz'ın haber verdiğini.
Sude ve Efe gelen kişileri takmamış hala kahkaha atmaya devam ediyorlardı.

Elif ise "ben nereye düştüm" bakışları atıyor, burada ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Daha fazla katlanamayacağım için boğazımı temizlemiş, sesimi yükseltmiştim.

- Allah aşkına bir susabilir misiniz, ben hastayım ya! Bayıldım bilmem farkında mısınız, kafam zonkluyor sizin sesiniz yüzünden.

( yazar iç ses: ezgi benden bile fazla drama queensin aq)

Benim yüksek sesimle beraber Efe ve Sude'nin kendine gelmesiyle derin bir nefes çekmiştim içime.
Çok şükür, hastayım bahanesi ile susmuşlardı.
Kafam falan zonklamıyordu, yalan söylemiştim susmaları için.
Ama başımda biraz ağrı vardı, beni şu anlık kötü etkilemediği için görmezden gelebilirdim bu ağrıyı.

Elif ortam sakinleşince yanıma doğru yaklaşmış, bana bir anda sarılmıştı.

Ulan Elif...
Tüm oyunun içine edecekti şu an.
Daha fazla rezil olmak istemediğim için ben de bu oyuna şimdi son verecektim zaten.

- Çok geçmiş olsun, iyi misin? Abim bayıldığını söyleyince sağolsun Utku hemen bıraktı beni hastaneye.
İyi misin, ne oldu da bayıldın?

Art arda sorduğu sorularla anlık şoka girsem de şoktan çıkmam uzun sürmemiş, kendime gelebilmiştim.

- İyiyim ya bir şeyim yok, anlık heyecanla stresle bayılmışım.

Benim cevabımla beraber Alaz'ın pis bir şekilde sırıtmasıyla ona sinirli bir bakış atmaya çalışmıştım.
Becerebildiğimden emin değildim, ama idare etsindi artık.

Efe ve Sude'nin ağzının açılması ile kendimi yeteri kadar tuttuğum için kahkahayı patlatmıştım.

Bu ikisi de harbi salaktı.
Ama ben bu salakları çok seviyordum.

- Nasıl yani, sen? Lan sen hatırlıyor musun neden bayıldığını?
O zaman beni de hatırlıyorsun değil mi şimdi?

Efe'nin sorusu ile sırıtmış, sonra da nispet yapar gibi kafa sallamıştım.

Bana inanamaz gözlerle bakmış, sonrasında ise küskün bir şekilde koltuğa oturmuştu.

Efe...
Efe'den beklenmeyen hareketlerdi bunlar, eminim ki Alazlar gittikten sonra burnumdan getirecekti.
Şu anlık trip atma moduna girmişti, ama 5 dakika sonra çıkacağına adım kadar emindim.

Elif ve Utku ne olduğunu anlamayıp tabiri caizse mal gibi bize bakıyorlardı.

Tam açıklayacağım sırada, Sude'nin konuşması ile susmak zorunda kalmıştım.

- Ezgi, inanmıyorum sana ya! Beni ne kadar korktuğunun farkında mısın? Tüm anılarımızı unuttun sandım, senin için buraya kadar geldim, ama sen bana böyle mi karşılık veriyorsun cidden?

- Ya Sude, saçmalama lütfen.
Efe'ye minik bir oyun oynamak istedim sadece, ki bak uzun da sürmedi zaten. 1 saatlik bir şey için kızma bana şimdi. Sen olsan sen de aynısını yapardın Yankı'ya.

Yankı, Sude'nin kuzeniydi. Onunla da aram çok iyiydi, ama Sudeler taşındığı için onlar da taşınmış ve uzaktan yürütmüştük arkadaşlığımızı.

Sude ile konuştuğum kadar sık konuşmasam da arada yokluyordu beni, tabi daha çok bu aralar yokluyordu desem daha doğru olurdu.
Çünkü sınav senemiz olduğu için bu sene telefonu aktif olarak kullanmayacağını söylemişti bana.

Şu anda da üniversitede olduğu için kafası rahattı.
Bizim gibi mezuna kalmamıştı, zeki çocuktu.

Benim sorumla beraber Sude empati kurabilmiş olsa gerek ki daha fazla üstelemeden konuyu kapatmış, koşarak sarılmıştı bana.

- Gerizekalısın sen, bayıldığın yetmedi bir de üstüne oyun oynadın, adam akıllı hasret gideremedik.
Oyy, nasıl özlemişim sarı civcivimi.

Sude'nin dedikleri ile minik bir kahkaha atmış, beklemeden sarıp sarmalamıştım onu.
Bu kızı apayrı seviyordum.
İyi ki hayatımdaydı.

- Abi, anladığım kadarı ile Ezgi hafızasını kaybetmiş gibi yapıp Efe'yi korkutmak istedi.
Ve sanırım Efe'de bize arkasını dönmüş ve somurtmaya çalışan ama beceremeyen şu çocuk değil mi?

Elif'in sorusu ile Efe'ye dönmüş, masum bakışlarımı atmaya çalışmıştım.
Ama bana kıçını döndüğü için beni görmüyor, Sude'ye bakıyordu.

Masum bakışlarımı başka zamana saklarım diye düşünürken Alaz ile göz göze gelmemle gözlerimi kaçırmış, pencereye bakmıştım.
Yakalanmıştım be!

Alaz'ın bana doğru yaklaşıp yanağımı mıncırmasıyla ufak çaplı kalp krizi yaşasam da sırıtmış, Elif ve Sude'ye bakıp göz kırpmıştım.

Onlar da boş durmayıp bana " sen hınzırsın" bakışları atıyordu.
Sabahtan beri sessiz olan Utku ise sessizliğini bozmuştu.

- Geçmiş olsun Ezgi, daha iyi misin diyeceğim ama gördüğüm kadarı ile çok iyisin. Herkese oyun oynayacak kadar hem de, idolümsün.

Utku'nun sözleri ile odadaki kişiler gülmüş, ben ise minik bir gülümseme ile karşılık vermiştim.

Utku ve Elif daha fazla ayakta kalmadan koltuklara geçip oturmuş, Alaz ise yan tarafımda bulunan diğer hasta yatağına uzanmıştı.

Sude ise yanı başımda dikiliyor, etrafı süzüyordu.

Herkesin tanışması için mükemmel bir bahane olmuştu benim bayılmam.
İyi ki bayılmıştım.

Şimdi sıra herkesin tanışmasına gelmişti...









bir sonraki bölüm cokkk guzel olucakkk.
feells sahneler yazacagim ama surprizz, yan karakterlerden birilerii ehe ehe👶🏻👶🏻👶🏻

hemenn oy ve bol bol yorum yapınnn eğer 400 oyu gecersek bugünlük amaaa, yarin hemen atacagimm yeni bölümü benden demesiii.

oy ve yorumlarınızı esirgemeyinn lütfen sizlerii cok seviyorummm optumm💅🏻👶🏻💓

bir sonraki bölüm bunun iki katı olucakkk, öptüm sizii💖💖

ASKER HATTI |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin