4

1.9K 40 0
                                    


Derin

Kaçırılıyordum. Her şeyi planlamışlardı. Bu doğum günü bir tuzaktı. Adamların benden ne istediğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Bana yapabileceklerini hayal bile edemiyordum. Bellerinde silahlarla beni bu odaya kilitlemişlerdi. Kaçacak hiç bir yerim yoktu. Tam eşyalarımı da almışlardı. Fahişe kostümümle bir odada kapana kısılmıştım.

Birkaç saat sonra beni buraya kilitleyen adam geri döndü. "Derin Hanım, Emir Bey sizi yemek için bekliyor." Demek beni sıkıştıran patronunun adı Emir'di. Sesimi çıkartmadan adamı takip ettim. Daha önce hiç kaçırılmamıştım ama neyseki oldukça kibar davranıyorlardı.

Emir beni uzun bir yemek masasının ucunda karşıladı. Sandalyemi çekip oturmam için bekledi. Karşı çıkmadan oturdum. Bana bir açıklama yapacağını umuyordum. Kendisi de masanın diğer ucuna oturdu. İki kişi bu kadar uzun bir masada oturmamız çok saçma görünüyordu. Üstelik masanın üzerinde on kişinin rahatlıkla yiyebileceği kadar yemek de vardı. Her gece böyle yemek yiyorsa çok büyük bir israf söz konusuydu. Canım için endişelenmem gerektiğine karar verip düşüncelerimi toparladım.

Artık söze başlamam gerekiyordu. "Neden beni burada tutuyorsun?"

"Ben de bu soruyu bekliyordum."

"Sen kimsin?"

"Bu da diğer beklediğim soru."

"Madem tüm sorularımı önceden tahmin edebiliyorsun. Ben daha fazla sormadan cevaplamaya ne dersin."

"Ters kızsın değil mi?"

"Sen kedi gibi olanları mı tercih edersin?"

"Sana neyi, ne şekilde tercih ettiğimi göstermemi ister misin?"

Daha fazla üstüne gidip onu fışkırtmamaya karar verdim. Ne kadar ileri gidebileceğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Birkaç saat önce beni nasıl taciz ettiğini unutmamıştım.

"Neden buradayım? Arkadaşlarım nerede?"

"Arkadaşların muhtemelen hala partiliyor. Senin neden burada olduğuna gelirsek muhtemelen bilgin yok ama bütün banka hesaplarına el konuldu. Artık okul taksitlerin ödenmeyecek, evine giremeyeceksin, o annen ve baban adına sürekli yardım yaptığın kimsesiz çocuklar derneğine artık verebilecek beş kuruş paran yok."

Bu adam bana neler diyordu? Bunları nereden biliyordu? Peki babamın bana yaşamam için bıraktığı paraya ne olmuştu?

"Şaşırdın değil mi? Babamla baban bir anlaşması yaptılar. Ali belgeleri Derin'in önüne koyar mısın?" Ali belgeleri uzattı. Üzerinde babamın ismi, benim ismim, onun ve büyük olasılıkla onun ailesinin ismi yazıyordu.

"Anlaşmaya göre 22 yaşına geldiğinde ailelerimizi birleştirmezsek bir daha parana erişemeyeceksin. Eğer anlaşmaya uyarsan da mevcut hesaplarına ve babanın offshore hesaplarda bunca zaman sakladığı daha büyük bir servetine ulaşım hakkın olacak, yani hakkımız. Sonuçta biz bir aileyiz."

Şok içinde kalmıştım. Nihayet tekrar nefes alabildiğimde "Seninle mi evleneceğim yani?" diye sordum.

Kahkaha attı. "Bunu isterdin biliyorum ama maalesef tipim değilsin. Seni kardeşimle evlendireceğim. Ama merak etme o da en az benim kadar yakışıklı."

Kendini beğenmiş, küstah, psikopat. Hayatımın iplerini eline almış benimle oynuyordu.

"Peki ya reddedersem ve beş parasız yaşamayı kabul edersem?"

"Bu seçeneği hiç düşünmemiştim. Ama eğer böyle bir salaklık yapmaya kalkarsan büyük ihtimalle güzellikle değil zorla evlenmeni sağlarım. Her kız beyaz kabarık bir gelinlik, kocaman bir düğün hayal eder değil mi? Sen de onlardan birisin. Hadi saklama. Kardeşimle çok iyi anlaşacaksınız."

Zorunlu EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin