6

1.7K 31 3
                                    

Derin

Emir ile olan yemekten sonra odama döndüğümde artık kendimi tutacak gücüm kalmamıştı. Hüngür hüngür ağlıyordum. Sesim duyulmasın diye yastıkları ağzıma bastırdım. Tüm bunlar neden beni başıma gelmişti? Ailesiz kaldığım yetmezmiş gibi şimdi de zorla evlendiriliyordum. Buradan ilk fırsatta kaçmalıydım. Ya yüzerek ya da yürüyerek. Ağlayarak uyuyakaldım.

Ertesi gün ben kahvaltıya gitmeyince kahvaltımı odama getirdiler. Kahvaltıdan sonra kapımı biri tıklattı. Gel dememi bekliyordu. "Gel" dedim. Gelen Ali'ydi. "Derin Hanım bunu Emir Bey gönderdi. Akşam katılacağınız davet için."

"Hayır desem de gitmek zorundayım değil mi?" dedim bitkin bir sesle.

"Öyle görünüyor." Ali de bana üzülmüştü. Ya da bana öyle gelmişti. Uzanıp elindeki kutuyu aldım. Tahmin ettiğimden ağırdı. Yatağın üzerine koyarak bir süre hiç bir şey yapmadan kutuyu izledim. Bir süre sonra başka çarem olmadığına emin oldum ve kutunun kapağını açtım. İçerisinde daha önce giydiğime benzer siyah bir elbise vardı. Elbisenin üst kısmı tüllü bir bikini üstü gibi görünüyor, elbisenin alt kısmından üç iple ayrılıyordu. Elbiseyi üzerime giydiğimde gereğinden fazla yerim açıkta kalmıştı. Gerçekten bunu giymemi istediğine inanamıyordum. Kutunun içinden çıkan siyah ince topuklu ayakkabıları da ayaklarıma geçirdim.

Kendi eşyalarım arasındaki makyaj malzemeleri ile çok hafif bir makyaj yaptım. Beni çağırması için beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra kapım tekrar çalındı. Gelen tekrar Ali'ydi.

Beni Emir'in gönderdiği elbisenin içinde görünce bence o da küçük bir şok yaşadı. Farketmediğimi düşünerek bozuntuya vermeden "Emir Bey yukarıda çıkmak için sizi bekliyor." Başımla onaylayıp Ali'yi takip ettim. Güverteye çıktığımızda Emir arkası dönük etrafa bakıyordu. Geldiğimizi farkedince bize doğru döndü.

Siyah ve lacivert iki renkli bir takım elbisenin içerisine beyaz bir gömlek giymişti. Uzun boyu ve geniş omuzlu vücudu ile üzerindekileri mükemmel taşıyordu. Kapkara gözleri korkutucu olduğu kadar çekiciydi de. Bana bakışları ruhumu delip geçiyordu. Ondan nefret ediyordum. Safça ve delice ondan nefret ediyordum.

Burada beni zorla tutan ve beni zorla kardeşi ile evlendirecek bir adamın çekiciliğinden etkilenemezdim. Kerem'den o kadar farklıydı ki. Kerem huzurluydu, tatlıydı. Her zaman beni incitmekten korkardı. Kalbimi kırmaktan korkardı. Beni öperken yanlış bir şey yapmaktan korkardı. Benimle sırf en doğru zamanı beklediği için birlikte bile olmamıştı. Dış görünüşleri de oldukça farklıydı. Kerem'in kahverengi saçları ve ela gözleri vardı. Kerem ile ben en yakın arkadaş gibiydik. Ona her şeyimi anlatabilirdim. Sevgili olmadan önce küçük atışmalarımız olurdu ama sevgili olduktan sonra hiç kavga etmemiştik. Eğer gitmeseydi asla ayrılmayacağımıza emindim. Belki de şimdi onunla evleniyor olurdum. Huzurlu ve mutlu bir hayatımız olurdu.

Karşımda duran adam ise ateşin ta kendisiydi. Soğuk bir gecede ona yaklaşmadan duramazdın. Sıcak önce gevşemene izin verirdi ama eğer çok yaklaşırsan derini alev alev yakabilirdi. Sen can çekişirken alevler arasında onun kahkahalarını duyabilirdin. Ama eğer ondan uzak durursan da o sıcaklığı asla hissedemezdin.

Düşüncelerimin arasında gidip gelirken benimle konuştuğunu farkettim. "Çok güzel olmuşsun."

Teşekkür etmek yerine ona doğruca sordum. "Nereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün." Aksi aksi cevap verdi. Onu sinirlendirmek istemiyordum. Sonu genelde benim için iyi bitmiyordu.

Teknenin yanındaki bota binerken elbisem açılmasın diye sürekli bir yanımı tutmak zorunda kalmıştım. Normal bir elbise seçse olmuyordu çünkü bana işkence etmek zorundaydı.

Zorunlu EvlilikWhere stories live. Discover now