21

888 13 2
                                    

Emir

2 yıl sonra:

"Biraz beklettim seni değil mi?" Karşımda gülümseyerek oturan 20li yaşlarındaki genç dergi muhabirine sordum. Gamze, Globe dergisi için benimle röportaj yapmaya gelmişti. Babamın ölümünden sonra işleri kendi yöntemlerimle hızla büyütmüştüm. Son zamanlardaki başarılı yatırımlarımdan sonra halkla ilişkiler birimim dergilere röportaj vermemin imajımız açısından iyi olacağını düşünüyordu.

Gamze ile röportajı benim İstanbul'dan Paris'e gitmekte olan uçağımda yapıyorduk. Dergi Paris'te özel bir davet veriyordu. Orada fotoğraflarım çekilecek ve röportaj ile birlikte yayınlanacaktı. Zaman kazanmak için röportajı yolda yapmaya karar verdim. Gamze de tereddüt etmeden kabul etmişti.

"Beni götürmeyi teklif ettiğin için ayrıca çok teşekkür ederim." Gamze'nin flörtöz bir enerjisi vardı. Güzel bir kadındı ama kesinlikle benim tipim değildi. Sarışın, yeşil gözlü, genç bir kadındı. Üzerine vücudunu saran dar bir elbise giymişti. Benim sevdiğim gibi kıvrımlı bir vücudu yoktu. Derin beni terkettiğinden beri yalnızca ertesi gün parasını alıp ortadan kaybolan fahişeleri tercih etmiştim. Derin beni terk ettikten onun izini hiç bir yerde, hiç bir şehirde bulamadım. Adamlarımı seferber ettim ama her seferinde bulduğumuz ipuçları ortadan kayboldu. Paraya ihtiyacı olduğunda çekebilmesi için babasının hesapları üzerinde babamın hilelerle kurduğu yasakları kaldırdım. Ama asla parayı çekmedi. Derin'i bulamayınca Kerem'in peşine düştüm. Eski işlerine geri dönmüştü ve Derin'in nerede olduğunu bilmediğini söylüyordu. Sık sık farklı ülkelere seyahat etmesi adamlarımın dikkatini çekmişti. Gittiği yerleri didik didik edip Derin'den bir iz aradık ama bulamadık. Yaklaştığımızı düşündüğümüz zamanlar Kerem başka yerde ortaya çıkıyordu. Adam tek hamlede hayatımı sikip atmıştı. Onu belki Derin'ine ulaşabilmek için bir fırsatım olur diye hayatta bırakıyordum. Ama eğer Derin'in nerede olduğunu biliyorsa onun canını almak için geri dönecektim.

"O zaman başlayalım mı?" Gamze'nin artık sorularına başlamasını bekliyordum.

"Bana bu noktaya nasıl geldiğini anlatır mısın?" Kayıt cihazını masaya koydu. Elinde kalemi ve not defteri ile konuşmamı bekliyordu.

"Çocukluğumdan beri çalışıyorum. 7 yıl önce tüm işleri babamdan devraldım. Son 2 senede ekibimle birlikte finansal yatırımlarımızı arttırıp, gayrimenkul işlerimizi çoğalttık. Bu da başarılarımızın katlanarak artmasına sebep oldu."

"Babanın yasal olmayan işlerle bağlantısı olduğu söyleniyordu. Sen de onlara dahil oldun mu?"

"Artık babam hayatta yok. Ben de farklı işler yapıyorum." Sorusu beni rahatsız etmişti politik bir cevap vermeye çalıştım.

"Yakın zamanda kardeşin evlendi. Sen de aile kurmayı düşünüyor musun?"

"Hayır. Böyle bir planım yok."

Röportaj bittikten sonra Gamze'ye keyfini bakmasını söyleyip Paris'e inene kadar çalışmaya devam ettim. Tabi o buna pek sevinmiş görünmüyordu. Ben laptopun ekranına bakarken üzerimdeki bakışlarını hissedebiliyordum. Hosteslerden içkisini isteyip manzaranın tadını çıkarttı. Oraya indiğimizde henüz gündüz saatleriydi. Davet o gece olacaktı. Bir gece kalıp ertesi gün dönmeyi planlamıştım.

"Emir bildiğim çok iyi bir restaurant var. Birlikte bir öğlen yemeği yiyelim mi?"

"Gamze çok teşekkürler ama öğle yemeği için sözleşmiştim. Ama seni nereye istersen bırakabilirim." Sadece Gamze'yi başımdan atmak için böyle söylemiştim. Otele gidip biraz daha çalışıp sonra da davete kadar dinlenmeyi düşünüyordum. Benim için gelen aracın arka koltuğuna Gamze ile birlikte oturduk. Öncelikle Gamze'nin verdiği adrese gidip onu bırakacaktık. En son Derin ile yaptığımız turdan sonra Avrupa'ya gelmemiştim. Paris'te hava parlak ve güneşliydi. Onu bırakacağımız caddeye geldiğimizde etraf oldukça kalabalıktı.

Zorunlu EvlilikWhere stories live. Discover now