5

2.1K 291 137
                                    

dik dur karabas

soobin: taehyun

yeonjunla sinemaya gidicez
sen de geliyosun canım kalk

yeonjun: soobin hello kittyli takma tırnaklarım nerede
senin cekmecendeydi

soobin: yavrum iyice karıstır oraları
orada olması lazım

taehyun: ben gelemiyorum 🥲

soobin: ne demek gelemiyorum
ayakların mı koptu
YOKSA BIZI ALDATIYO MUSUN

taehyun: beomgyuyu evinden alıcakmısım
haerin taksi ve otobüs kelimeleriyle tanısıor

yeonjun: al tabi cocuk bosuna toplu tasımaya para mı vericek
isin gücün mü var ezik

taehyun: bi kere sev be

yeonjun: team beomgyuyum ben
hem bu cocuk olmasa hayatına aksiyon gelmicekti
bence sirin

taehyun: bas belasından baska bi sey degil

soobin: sen herkesi bas belası olarak görüyosun taehyuncum

yeonjun: beni öyle görmüyo dini taehyun 🥺🥺🥺
degil mi.

taehyun: evet.

yeonjun: aferin sana 🥺🥺🥺

soobin: biz bekleriz taehyun
sen beomgyuyu al sonra beraber cıkarız olmaz mı

taehyun: öyle olur ama sizi oyalamak istemiyorum
zaten yeonjunun tadı yok bu aralar
takılın beraber iyi gelir ona da

yeonjun: sacmalama
sensiz aglarım ben

taehyun: beni seviyosun

yeonjun: her seyden cok.
ama bunu bi daha söylemem
neyse geliyosun sen de
git beomgyuyu al gel

taehyun: tamam.
evden cıkınca ararım sizi

soobin: tamammm

**

Beomgyu oflaya puflaya yukarı toplanmış tişörtünü düzeltti ve terliklerini yere sürte sürte çöp konteynırına ilerledi. Sabahın köründe çöp atmak için uykusundan uyandırılmış ve daha tek gözünü bile açamıyorken eline çöp poşeti tutuşturulmuştu. Bir kez daha ofladı ve elindeki poşeti sallamaya başladı. Bir yandan da hiçbir anlamı olmayan tamamen kafasından uydurduğu bir şarkıyı mırıldanıyordu. Poşet söylediği şarkıya uyumla sallanırken gökyüzüne baktı ve bir anlığına suratına esen rüzgarla yüzünü buruşturdu. Rüzgar yüzünden taramaya vakit bile bulamadığı saçları gözlerinin önüne düştü ve gıdıklandığı için boşta kalan eliyle kıvırcık bukleleri yukarı atmaya çalıştı.

Ardından saçlarıyla uğraşırken yolunun üzerindeki taşı fark etmediğinden takıldı ve düşme tehlikesi atlattı. Tehlikeyi atlatmıştı atlatmasına ancak parmak arası terliğinin üstü çıktı ve bu sefer de seke seke yürümeye başladı.

"Hay anasını satayım ya neyin karması çıkıyor yine."

Kendi kendine söylenirken, seke seke yürümenin bir anlamı olmadığını düşündüğünden bir saniye öncesine kadar terlik olarak anılan ölmüş terliğini çıkardı ve eline alarak her şeyi boş verip sokakta bir ayağı çıplak yürümeye başladı. Dıştan nasıl gözüktüğünü bilmiyordu ama saçı başı dağılmış, bir elinde boyu kadar çöp poşeti diğer elinde kopmuş terliğini taşıyarak yürüyen birinin nasıl gözüktüğünü tahmin edebiliyordu.

stacy's brother • taegyuWhere stories live. Discover now