4.BÖLÜM

5.4K 126 56
                                    

Selam canım okurlarım yeni bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz. Bol bol yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın keyifli okumalar❤️

Bu bölümü saaneayol 'a ithafen yayınlıyorum desteklerin için teşekkürler:)

*Geçmiş*

Emir ortaokula giderken babası ve abisi bir günlüğüne halı saha için başka şehre gitmişlerdi. Emir okuldan sonra  ödevlerini yaparak yatağına uzandı ve  hikaye kitabını okudu. Bir süre sonra annesinin uyarısıyla ışığını kapatarak yatağına uzandı. Kasıklarındaki ağrı onu uyutmayınca yatakta oturarak ay ışığını izlemeye başladı. Penisinden süzülen bir şeyler fark edince korkarak altına yaptığını düşündü. Hemen ışığı açarak banyoya koştu. Banyoya girdiğinde penisinden gelen kanla şok olmuştu. 

O korkuyla bağırarak ağlamaya başlamıştı. Bu sırada Betül hanım hemen banyoya gelerek kapıyı açtı. Emir o korkuyla kapıyı kilitlememişti. Betül hanım önündeki görüntüyle hemen korkarak 'Emir bu ne naptın oğlum!' diye bağırmıştı. Emir korkarak 'Anne bilmiyorum kan var oramda yeminle bir şey yapmadım' diyerek ağlamaya devam etti. Betül hanım peçeteyle silse de oradan kan süzülemeye devam ediyordu. 

'Biri orana falan vurdu mu ? ' derken bir yandan da peçeteyle iç çamaşırını sarıp oğluna giydirdi. 'Hayır vurmadı' diye fısıldayan çocuğa 'Tamam oğlum sorun yok durur birazdan sen biraz uzan bakalım' diyerek oğlunu yatırdı. O gün anne oğul sabaha kadar kontrol etseler de kan hızlı hızlı gelemeye devam ediyordu. Betül hanım sabahın ilk ışıklarıyla hemen oğlunu hazırlayıp kocası gelmeden hastanenin yolunu tuttu. 

Doktor ultrasona verdiğinde biraz şok geçirerek ' Betül hanım masamda konuşalım, hadi genç oğlan sen toparlan ' diyerek masasına ilerledi. Ekrana ultrason sonucunu yansıtarak 'Betül hanım oğlunuzun bir rahmi var . Bakın burada, çok nadir karşılaştığımız bir durumdur ve kanaması da bu yüzden. Her ay düzenli bir şekilde kanaması olacak' demesiyle Betül hanım gülerek 'Saçmalamayın doktor bey oğlum erkek nasıl rahmi olabilir dalga mı geçiyorsunuz' dese de doktor çok ciddiydi.

'Betül hanım kabullenmesi zor olabilir ama maalesef durum böyle oğlunuz çift cinsiyetli ' demesiyle Betül hanım elini kalbine götürdü. Emir de ağlayarak  olayları dinliyordu. Doktor devam ederek 'Üzülmeyin bu çok nadir ve özel bir durumdur. Her ay tıpkı bir kadın gibi regl olacak ' ve daha bir sürü şey söylerken emir yine o lafı duymuştu. Kadın gibi yani babası doğru söylüyordu. Eve geldiklerinde emir annesine 'Ben gerçekten bir erkek değilmiş miyim?' demesiyle Betül hanım ağzını kapatarak ağladı. 

'Sakın sakın bunu kimseye söyleme sadece sen ve ben bileceğiz hem sen erkeksin oğlum. Bu sadece her ay içindeki kötü kanlar dışarı çıkması için ben sana nasıl başa çıkacağını anlatacağım tamam mı ama sakın kimseye söylemek yok' diye uyarmasıyla emir kafasını salladı. Betül hanım ağlayarak oğluna nasıl ped takması gerektiğini gösterdi. 

Emir o günden sonra her ay adet oldu. Liseye geçince de annesi babasına yakalanmaması için onu yurda yazdırdı. Ailesi olduğu halde içine giremeyen emir yurda yazılınca hepten ailesini yitirmişti. 

*Günümüz*

Bir haftadır olduğu gibi yine  hazırlanıp okula giden emir o günü sessiz geçirmişti.  Derslerden sonra yurda döndüğünde kapı önündeki adamlardan korktu hemen içeriye girmek için adımlamıştı ama adamlar emiri tutarak 'Patron seni çağırıyor ' diyerek sürüklemişlerdi. 

'Patronundan banane ben tanımıyorum bile rahat bırakın beni' diyerek karşı çıksa da çoktan arabaya bindirilmişti. Öndeki adam 'Bakın sakin olursanız sorun çıkmadan geri geleceksiniz' diyerek önüne döndü. Emir artık hayatının saçmalıklarına yetişemiyordu bile.

O gün uyandığı evin önüne geldiklerinde sertçe inerek eve doğru yürüdü.  Kapıyı çalmadan açıldığında sinirli sinirli içeriye girdi. Onun sinirini tahmin ediyorsunuzdur katil bir civciv gibi :)

Kutay o günden sonra ne kadar sürtük varsa eve doldurmuştu ama Emir'in verdiği hazzı vermiyorlardı.  O güzel çocuğu ağlatana kadar becermek istiyordu onun kölesi olsun istiyordu. Artık dayanamayarak adamlarına onu getirmesini söylemişti ona bir teklif sunacaktı.

Karşında sinirli olduğunu düşünen ama daha çok şirin bir bebek gibi görünen çocukla dudaklarını ısırdı. 'Sen ne istiyorsun benden en önemli şeyimi alamadın mı elimden zaten' diye bağıran cırtlak sesle kulağını tıkayarak ayağa kalktı. 'Öncelikle sana tecavüz etmişim gibi davranma otur olayı anlatacağım' diyerek kolundan tutup koltuğa oturttu.

'O gün masama ihtiyaçlarımı giderecek birini çağırmıştım. Sonra sen gelip pat diye oturunca seni gönderdiler sandım. Sana gidelim mi deyince sende tamam dedin burada suçlu ben miyim ? Ayrıca o gece sende çok zevk aldın ' son cümleyi fısıldayarak söylemişti. Emir sinirlenerek 'Hayır ben zevk almam kadın mıyım da senin altında zevk alacağım hem oldu bitti daha ne çağırıyorsun beni'  diye cırladı.

'Kadın gibi derken? Ben altımda bir kadın isteseydim emin ol kadın alırdım! Boşuna da inkar etme o gece sen alamadığın zevki aldın hatta bana daha fazlası için yalvardın' diyerek üstüne eğildi. Emir 'Hah! Sen rüya görmüşsün' diyerek kendini savunmaya çalıştı. Kutay boynunu kıtlatarak 'O zaman deneyelim madem sen kadın gibi erkeklerden etkilenmezsin 5 dakika da bana kaldırmazsan senin karşına bir daha çıkmayacağım' diye teklifte bulundu. 

Emir hemen 'Tamam kabul 5 dk sonra buradan çıkıp gideceğim' diyerek meydan okudu. Kutay hemen saati ona göstererek telefonu masaya fırlattı. Emirin üstüne eğilerek kulak memesini ağzının içine aldı. O gece bunu öğrenmişti kulak memesi ve meme uçlarından aşırı zevk alıyordu. Emir hemen elini koyarak 'Dokunmasana ya' diye cırladı. Kutay 'Ne o hemen geri çekildin' deyince Emir 'Tamam karışmıyorum' diyerek arkasına yaslandı.

Kutay onun o güzel kokusunu içine çekmek için boynuna gömüldü. Hem kokladı hem emdi. Bu sırada da elleri tişört üstünden göğüs uçlarını bulmuştu. Emir bu dokunuşla ürpererek kısık sesle inledi. Kutay ağzındaki deriyi sesli bir şekilde öperek boynundan kulak arkasına ilerlerdi. Bu sırada Emir'in kıvrandığını görmüştü. Son olarak tişört üstünden göğüs ucunu ısırınca emir büyükçe inledi. Kutay bu duruma gülerek parmakları emirin kasıklarına gitti. Sertleşmiş aleti sıkıp geri çekildi.

'Gördün mü bir erkeğe kaldırdın' diye fısıldadı. Emirin gözleri dolarken kafasını iki yana salladı. 'Uzak dur benden ben asla bir erkekle olmam' diyerek çekilmeye çalıştı. Kutay 'Böyle anlaşmamıştık' diyerek elindeki aleti sıktı. Emir inlerken 'Ne istiyorsun?' diye bağırdı. Kutay 'Seni! Ben seni istiyorum benim kölem olmanı bana itaat etmeni istiyorum ' dedi. Emir gözlerini açarak 'Ben seni istemiyorum hem benden başka bir sürü kişiyle birlikte olabilirsin' dedi. Kutay 'Senden sonra hiç bir erkek bana o zevki vermedi' dedi.

Emir utanarak 'Bu benim sorunum değil' diye fısıldadı. Kutay hafifi sinirlenerek 'Ben seni altımda ağlatmak istiyorum, o güzel gözlerin ağlamaktan kıpkırmızı olsun istiyorum, her dediğimi yapmanı istiyorum' diyerek emirin elini kendi aletine götürdü. Emir ilk defa eline değen aletle ne yapacağını bilemedi. 

'Lafı uzatmayacağım ne istersen veririm ev , araba, para ne istersen veririm. Gel  anlaşma yapalım ' deyince emir ayağa kalkarak 'Hayır olmaz' diyerek kestirip attı. 'Bak yanlış anlama ikimizin de ihtiyaçları giderilmiş olacak-' diyemeden emir bağırdı 'Hayır dedim şimdi beni yurduma bırakın' diye bağırdı. Kutay sinirle 'Öyle mi ?' dedi. Emir kafasını sallayınca Kutay sinirle odasına gitti. Emir de evden çıkarak korumalara onu bırakmasını söyledi.

Yurda geldiğinde böyle bir saçmalık görmemişti. Neymiş kölesi olacakmış bu ne aptalca bir şeydi bu devirde köle mi kalmıştı ki ? 

HAHAHAH EMİR YAVRUM ÖYLE SENİN DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ  BİR KÖLE OLAYI DEĞİL AMA SEN BİLİRSİN:)

NASIL İLERLİYOR FİKİRLERİNİZİ YAZMAYI UNUTMAYIN BOL BOL YORUM YAPIN LÜTFEN :)

İÇİMDEKİ İTAATKARWhere stories live. Discover now