İÇİMDEKİ İTAATKAR

13.BÖLÜM

Selam canım okurlarım yeni bölümle geldim. Umarım bölümü beğenirsiniz. Lütfen yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın teşekkürler❤️

Bu bölümü laowsy 'e ithafen yayınlıyorum :)

Akşam yine Kutay'la beraber uyumuşlardı. Kutay ona hala tam iyileşmediği söyleyerek odasına çağırmıştı ve bir de yine ılık bir sütle Emir 'in küçük kalbini hızlandırmıştı.  Güzel gecenin ardından okula gittiğinde sırasına oturarak 'Günaydın Barış' diye neşeli bir şekilde cıvıldadı. Barış da kısık sesle 'Sanada ' diyerek elindeki telefonla oynamaya devam etti. Emir daha fazla bir şey demenden önüne döndü.

Öğle arası bir çocuk gelerek onu yemeğe davet etmişti. Emir de kabul ederek onunla yemekhaneye gitmişti. Çocuk onu kalabalık bir ortama oturtarak kendini tanıtmıştı. 'Ben  Berkan  bunlarda arkadaşlarım Batu,  Cengiz ve Çağrı' diyerek tek tek eliyle göstermişti. Emir kısaca gülümseyerek 'Memnun oldum' diye fısıldadı. Onları tek tek süzdüğünde aralarında Cengiz dikkatini çekmişti. Barış gibi soğuk davranıyordu ve çok gülmüyordu. 

'Oğlum sende tam yerinde oturuyorsun biliyor musun?' diye soran Batu'ya, Emir dönerek 'Anlamadım neden?' diye sordu. Batu gülerek 'Barış gay ve sen onun yanında oturuyorsun' dedi. Emir şaşırsa da 'Bu beni ilgilendirmiyor ki herkesin kendi tercihi' dedi. Çağrı hemen 'Sende erkeksin lan nasıl ilgilendirmiyor birde yanındasın ' diyerek güldü. Emir sinirlense de sakin kalarak 'Beni yemeyeceğine göre sorun yok' dedi. Berkan hemen 'Bizim sınıftan biri yan sınıfa geçecek o geçerse sende kalkarsın yanından ' dedi. Emir milletin neden bu kadar başka kişilerin hayatına karıştığını anlamıyordu. 

'Sorun değil Berkan, yerimden memnunum ayrıca Barış bana bir zarar vermedi ' diyerek yemeğine döndü. Diğerleri daha fazla üstelemeden yemeğine dönmüştü tek bir kişi hariç o da Cengiz'di. Duygusuz bakışlarıyla dik dik Emir'e bakıyordu. Emir daha fazla dayanamadığı için masadan kalkarak 'Afiyet olsun ' dedi ve hemen sınıfına çıkmıştı.

Barış pencereden bakarak şarkısını dinliyordu. Emir de usulca yanına oturarak kafasını sıraya dayadı. Yaşamak çok zordu hele ki bu kadar kötü insanlar arasında yaşamak çok zordu. Barış ona kulaklığın tekini uzatınca şok olmuştu ama alarak kulağına taktı. Slow müziği sinlerken gözlerini kapattı. Barış da onun gibi kafasını sıraya koymuştu. 'Yeni arkadaşlarını sevdin mi?' dedi. Emir ilk defa onunla konuştuğu için sevinerek 'Hayır sevmedim hepsi çok saçma kafa yapısında' dedi. 

Barış onun cevabına yan ağız gülerek 'Senin kafa yapın anasıl?' diye sordu. Emir gülümseyerek 'Kimsenin hayatını karışmayan ve herkesin mutlu olmasını isteyen bir yapım vardır' dedi. Barış onun gözlerine dikkatli dikkatli bakarak 'Bunu gözlerinde ki parıltılardan anlayabiliyorum' dedi. Onlar tatlı tatlı müzik dinlerken onları izleyen sinirli bir çift gözü görmemişlerdi.

Eve geldiğinde odasına çıkarak biraz uzanmıştı. Alper'i aramak için eline aldığı telefonda annesinin aradığını görünce hemen dikleşerek gözleri dolmaya başlamıştı. Buraya geldiğinden bellidir yani yaklaşık 3 haftadır annesi onu aramamıştı hem yurttan atıldığını da biliyordu. Usulca telefonu açarak kulağına götürdü. Soğuk sesiyle 'Efendim' diye fısıldadı.  

Betül hanım 'Oğlum nasılsın, ne yapıyorsun?' diye sordu. Emir sahte bir gülüşle 'İyiyim anne sokaklarda sürünüyorum' dedi. Betül hanım unuttuğu gerçekle dudaklarını ısırarak 'Attılar mı yurttan? Baban gerçekten ödemedi mi ? Neredesin şuan?' diye ardı ardına soru sordu. Emir sinirlenerek 'Anne, babam ne zaman dediğini yapmadı?! Hadi babam beni oğlu yerine koymuyor peki sen anne ? Üç haftadır bir kere arayıp sordun mu, ne yaptın oğlum dedin mi? Ben söyleyeyim demedin !' dedi. 

Betül hanım onun haklı olduğunu biliyordu. 'Oğlum, abin bacağını kırdı onunla uğraşıyordum. Ne kadar nazlı biri olduğunu bil-' diyemeden Emir sözünü kesti. 'Yeter! Küçüklüğümden belli ne zaman hastalansam abimde hemen hastalanırdı ve sen 'O çok nazlı ama sen güçlüsün' diyerek sürekli onunla ilgilenirdin ! Peki biliyor muydun, sen her zaman onun yanına gidince yorganın altında ağlayan küçük bedeni?! Bilmiyordun işte sen beni sevmiyorsun ben bunu çok net anladım ! Yurttan atılacağımı bildiğin halde beni arayıp sormadın nerede kalacaksın diye! Sadece evden çıkarken verdiğin parayla anne olunmuyor çünkü o verdiğin para sadece iki  hafta yetti haberin olsun! ' diyerek hem bağırdı hem ağladı. Yorulmuştu bu hayattan. 

Betül hanım ağlayarak 'Özür dilerim oğlum ben gerçekten yapacağını düşünmedim ve üzerine abin öyle olunca aklımdan çıktı tamamen' diye konuşmaya devam ederken Emir daha fazla dinlemek istemeyerek 'Betül hanım bundan sonra beni aramazsanız sevinirim. Kendi başımın çaresine bakarım hem bunu  çok küçükken öğrendim.' demesiyle Betül hanım hıçkırdı. 'Bana anne demedin ilk defa ' diye mırıldandı. Ama çoktan Emir kapatmıştı. Telefonunu yatağa atarak ellerini yüzüne sardı ve ağlamaya başladı. Değersiz olmaktan sevilmemekten o kadar bıkmış ve yorulmuştu ki ölmeyi hak ettiğini düşünüyordu. Gerçi ölse bile arkasından ağlayan kimse olmazdı. 

Tüm bu konuşmaları dinleyen Kutay şuan ne yapacağını bilmiyordu .Emir'in babasıyla  problemi olduğunu biliyordu ama annesinin tavırlarını ve  bu kadar değer görülmediğini bilmiyordu. Ona üzülmüştü çünkü Emir gerçekten çok temiz yürekli bir insandı ve ufacık bir tebessüme bile mutlu olabilen biriydi. Onu bu kadar üzmelerinin çok saçma olduğunu düşündü. 

Ona sarılan bir çift kolla donup kalan Emir , burnuna gelen kokuyla Kutay olduğunu anlamıştı. Sırtını arkasına yaslayarak ağlamaya devam etti. 'Neden kimse beni sevmiyor ben bu kadar çirkin ve kötü biri miyim ?' diye sordu. Kutay onun saçlarını öperek 'Hayır onların çirkin bir yüreği olduğu için senin gibi mükemmel bir çocuğu üzüyorlar' demesiyle Emir'in kalbinin atması bir olmuştu. 

'Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz? ' diye sormasıyla Kutay kısaca gülüp 'Tabi ki sen benim gördüğüm en temiz insansın ' dedi. Emir arkasına dönerek  ona sıkıca sarıldı. Onu hiç bırakmasın istedi. 'İyi ki sizin teklifinizi kabul ettim ' demesiyle Kutay onun çenesi kaldırıp alnına bir öpücük bıraktı. 'Bende iyi ki senin peşinden koşmuşum benim güzel kölem' dedi. Emir gülümseyerek ona baktı. Sadece ona bakmak istiyordu zaten,  bu gözlerin başka bir şey görmesini istemiyordu. O kadar duygulanmıştı ki uzanarak Kutay'ın üst dudağını kavradı. Kutay da belini sararak ona eşlik etmişti. 

ARKADAŞLAR NEDEN YORUM SAYISI AZZ!  CANIM OKURLARIM EMEĞİME KARŞILIK O GÜZEL DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZIN LÜTFENN YAZARINIZ SİNİRLENMESİN DEĞİL Mİ ? 😌