11.BÖLÜM

4.7K 103 35
                                    

Selam canım okurlarım yeni bölümle geldimm :) Bol bol yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın keyifli okumalar ❤️

Bu bölümü de tuqnaniz'e ithafen yayınlıyorumm :)

Medya Emir'in odası olsun :)

Emir sabah uyandığında yanında yatan bedeni izlemeden edemedi. Uzun kirpikleri , sakallı ve sert çehresi ve yumuşacık siyah saçlarıyla Emir'e muhteşem bir görüntü sunuyordu. Emir'in gözleri daha aşağıya kaydığında Kutay'ın göğsünde ki dövmeleri ve kasları onu biraz terletmişti. Kutay'ı incelerken onun uyandığını ve ona gülerek baktığını bilmiyordu tabi.

Kutay gözlerini açtığında onu aç gözlerle inceleyen bedeni görünce gülümsedi. 'Hmm  beğendin mi efendinin vücudunu ?' diye sorduğunda Emir yerinden sıçramıştı. Utançla kahverengi gözlere bakarken 'Şey ben bir şey yapmadım ' diye çıkıştı. Kutay kaşlarını kaldırıp 'hm hm' diye inanmayarak bakınca Emir utançla hemen yataktan kalktı. Kalkmasıyla kalçasına ağrı saplanmıştı. İnleyerek geri oturduğunda Kutay gülümsedi. 

Emir'i tutup yatağa yatırarak 'Krem sürelim öyle kalk' diyerek komodin üzerindeki kremi parmağına yaydı ve iç çamaşırını aşağıya çekti. Emir utansa da o kremin iyi geldiğini biliyordu. Kutay kremi sürdükten sonra 'Dinlen sen, benim işim var çıkmam gerek. Kahvaltını buraya getirsinler ' dedi. Emir 'Tamam efendim' diyerek yatak başlığına yaslandı. Kutay yataktan kalkıp giyinme odasına  girmişti. 

Kutay'ın gitmesiyle Emir yatağa uzandı. Bunu yaptığına inanamıyordu ama yanındaki yastığı alarak koklamıştı. O kadar güzel kokuyordu ki gözlerini kapatmadan edememişti. Bir süre daha öyle uyduktan sonra kahvaltısını etmiş ve odasına gitmişti. O günü sorunsuz atlatmış ve sabah erkenden okula gitmişti. 

Üç gündür okulda kendisini konuşmayan kişi kalmamıştı. Lüks arabayla gelip gitmesiyle milletin ağzına sakız olmuştu. Emir ise hiçbirinin ağzını kapatamazdı. Alper'in sıkıştırmasıyla tam açıklamadan Kutay'ın ona yardım ettiğini söylemişti. Alper ona biraz kızmıştı ama sonra kararına saygı duymuştu, tabi okuldan ayrıldığını söylediğinde de biraz üzülmüştü. 

Şöyle böyle derken aradan  bir hafta geçmişti. Emir bu kölelik işine iyice alışmıştı. Hafta sonuna girmişlerdi ve  okulu da bu pazartesi değişecekti. Akşama kadar derslerine çalışmış ve yemek saati aşağıya inmişti ama öğrendiğine göre Kutay gelmeyecekti. Bu duruma biraz üzülmüştü. 

Yemeğini yedikten sonra televizyonu açarak karşısına kuruldu. Çalışanlar evden gittikten sonra tek başına kalmıştı. Koltuğa uzanarak üstündeki pikeye sarılmıştı. Saat epey geç olmuştu ama hala Kutay gelmemişti. Deli gibi merak ediyordu bu yüzden çok düşünmeden hemen telefonu elini alıp Kutay'ı aradı. Uzun çalıştan sonra açılan telefonla heyecanlanarak ayağa kalktı. 

'Efendim, ben sizi merak ettim gelm-' demeden karşı taraftan gelen seslerle susmuştu çünkü bir erkeğin güzel kahkahasını duyuyordu. Kutay hemen 'Evet, ne söyleyeceksen söyle ' dedi.  Emir gözleri dolarken 'Ben siz gelmeyince uyumak için izin alacaktım' dedi. Kutay gülümseyerek 'Aferin bu hareketini sonra konuşacağız ayrıca uyuyabilirsin bu gece gelmeyeceğim. Sakın korkma bir sürü koruma var ' dedi. Emir gözlerinden yaş akarken 'Tamam efendim ' diyerek telefonu kapatmıştı. Koltuğa oturarak biraz ağlamıştı. 

Yine bara mı gitmişti oysa her istediğini yapıyordu. Bu hafta çok uysal bir şekilde Kutay ne dediyse yapmıştı. Ama şimdi başka kişilerle beraber olması onun kalbini paramparça etmişti sanki. Biraz daha ağlayarak koltuğa uzandı. Böyleydi işte onu gerçekten seven kimse yoktu. Annesi de seviyordu ama 2 haftadır aramıyordu. Başına ne geldiğini ya da ne yaptığını sormamıştı bile.

Evet  annesi sadece Emir'e ilgi göstermezdi sonuçta iki çocuğu vardı ama en azından Emir'e nerede kaldığını sorabilirdi değil mi? Sonuçta yurttan atılmıştı ve kalacak yeri yoktu. Biraz da buna ağladı. Kimsesiz ve sevgisizdi. Bu antlaşmayı yapmasaydı kalacak yer bile bulamazdı. 

Ağlayarak koltukta uyuyakalmıştı. Sabahın erken saatlerinde Kutay eve geldiğinde salonun ışığı açık olduğu için oraya bakmıştı ve koltukta iki büklüm yatan Emir'i görmüştü. Yanına giderek elini saçına attı. Ama eline yayılan sıcaklık hemen elini alnına dayadı. Ateşler içinde yanıyordu. 

'Emir uyan, ateşler içinde yanıyorsun' diye sinirle söylendi. Emir gözüne açamazken, Kutay çoktan kucağına alıp odasına çıkarmıştı. Yatağa yatırdıktan sonra hemen telefonuyla koruması Ali'yi arayarak 'Hemen doktor çağır acil' diyerek telefonu kapattı. Daha sonra Emir'in üstünü soymaya başladı. Tamamen soyduktan sonra banyoya götürdü. Ilık bir duş aldıracaktı. Suyun altına soktuğunda Emir sıçrayarak 'Ç-çok s-soğuk' diye söylenerek ağlamaya başladı. 

Kutay sinirle 'Sana kim dedi koltukta uyuya kal diye bak hasta olmuşsun işte' dedi. Emir birde azar yediği için ağlarken titreyerek bitmesini bekledi. Bir süre sonra Kutay suyu durdurarak onu havluyla sarıp kucağına almıştı. Emir'i yatağa bırakarak saçlarını kurulamaya başlamıştı. Emir de bu sırada sessiz sessiz ağlıyordu. Kutay eline uzun bir tişört alarak emirin önüne geldi. Ağladığını görünce sabır dileyerek 'Neden ağlıyorsun şimdi?' diye sordu. 

'B-ben istemedim hasta olmayı yemin ederim sadece uyuya kalmışım çok özür dilerim efendim' diye art arda sıraladı. Kutay elindeki iç çamaşırını giydirerek 'Sorun orda uyuman değil, bak kendini hasta etmişsin neyse bunu sonra konuşuruz ağlama artık' diyerek elinde ki kendi tişörtü de giydirdi. Zaten ateşi olduğu için altına bir şey giydirmemişti. 

Doktor geldiğinde muayene ederek ilaç yazmıştı. Kutay yatağın kenarında oturup 'Hadi uyu biraz ilaç etkisini gösterecektir' dedi. Emir 'Sizi uğraştırdım özür dilerim ' diye mırıldandı. Kutay 'Sorun değil sen iyileşmene bak' diyerek üstünü değiştirmeye gitti. Emir de yorgunlukla gözlerini kapattı.

Öğlene doğru uyandığında etrafına baktı. Odada tek başınaydı. Kendini halsiz hissediyordu ama yine de yataktan kalkarak odadan çıktı. Merdivenlere ilerlediğinde aşağıdan gülüşme seslerini duyuyordu. Tereddüt ederek aşağıya indiğinde genç bir erkek ve Kutay yan yana oturmuş ve gayet yakışıklı olan gencin eli Kutay'ın kolunu tutarken kahkaha atıyordu. Emir sinirle tırabzanları sıktı. Aşağıya inecekti çünkü kıskançlıktan gözü dönmüştü. O yukarda hasta yatarken Kutay resmen bir adamla vakit geçiriyordu. 

Merdivenlerden inip koltuklara yaklaştı. Kutay onu görünce hemen dikleşerek 'Neden indin aşağıya?' diye sordu. Emir onun laflarına alınarak 'Su almak istedim' diye sessizce mırıldandı. Kutay kafasını sallayarak yanındaki adama döndü. Emir de hemen mutfağa ilerledi. Elleri titreyerek suyunu doldurdu ve merdivenlere yöneldi. 

Odasına girer girmez hemen suyu bırakıp yatağına girdi. Ona ne oluyordu böyle? İçindeki öfke de neyin nesiydi? Gözleri dolmaya başladığında odanın kapısı açılmıştı. Kutay yanına gelerek 'Biraz daha iyi misin ?' diyerek ellerini alnına koymuştu. Emir gözlerini kapatmasıyla bir damla yaş akmıştı. Kutay 'Çok hafif ateşin var. Sen yat dinlen bende Ulaş'a gelmeyeceğimi söyleyeceğim' diyerek odadan çıktı. 

Emir şok olmuş ve mutlu şekilde ayaklarını yatağa vurdu. O adamla bir yerlere gidecekti ama Emir için iptal etmişti. Hemen toparlanarak biraz suyundan içti. Bu sırada Kutay üzerini değişmiş yanına gelmişti. 'İstersen aşağıya inelim film izleriz sıkılırsın burada' dedi. Emir kafasını sallayarak ayağa kalkacakken Kutay onu kucağına alarak aşağıya indirmişti. Emir ise o an kalbinden gelen  seslerle anladı ki kucağında ki adama fena tutulmuştu.

Nasıldı bölüm lütfen fikirlerinizi yazmaktan çekinmeyin çünkü sizlerin yorumları beni çok mutlu ediyor :)

İÇİMDEKİ İTAATKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin