5.Bölüm

1.1K 67 14
                                    

"Yoksa beni de mi öldürtürsün?"

"Ben öldürtecek olsam yine iyi, bak Mahperi olaylar şuanda senin duygularına yada isteklerine göre ilerleyemez. Hırsınla değil mantığınla hareket etmen gerekiyor. "

"İmzalamıyorum, neye göre hareket ettiğim de beni ilgilendirir. Bundan sonra ölmediğim sürece herşeyden önce benden korkun."

Sinirle odadan çıktım, dün akşam benimle uğraşan grup da kapıda beni bekliyordu.

"Heey ne bu sinir bakalım?"

"Savaş bey'le ne alakan var? Normalde kimseye karşı bu kadar sakin davranmaz. O kadar bağırıp çağırmana rağmen sakin kaldı."

"Size hesap verecek değilim, Hiçbiriniz umrumda değilsiniz. Benim sizinle bi derdim yok, sizin de benimle bi derdiniz olmasın."

"Bu kadar kolay kurtulacağını mı sandın sen?"

"Ben hiçbirşeyden kurtulmaya çalışmıyorum. Sizi tanımıyorum bile, derdiniz ne?"

"Annesi insan olan, bedeninde insan kanı akan az vampir bulunur. Kaçıramayız bu fırsatı."

"Nisa çeneni kapat fazla ayrıntı verme."

"Fantastik kurgunuza başka yerde devam etmelisiniz, komik olmayan şakalarınıza ayıracak vaktim yok üzgünüm."

"Hâlâ şaka diyor, sence olanların kurgu yada şaka olma ihtimali kaldı mı kızım? Uraz'dan gözünü alamayınca olayları anlayamadın galiba."

"Kıskançlık kokusu mu alıyorum?"

"Ateş kes sesini. Bu kızı mı kıskanacağım? Bundan anca atıştırmalık olur."

Şakası komik değildi ama buna kahkaha attı, yanındaki arkadaşı da sahte bi gülüş atınca dayanacak gücüm ve sabrım kalmamıştı. Kıza tokatı yapıştırdım.

"Aptal entrikalarınız da, o Uraz denen çocuk da, Anlattığınız saçma hikayeler de umrumda değil. Benimle uğraşmayın."

Savaş denilen adam odadan çıkıp yanımızda belirince kız öfkesini saklamak zorunda kaldı, diğerleri de kendine çeki düzen verdi.

"Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Odamın kapısının önünde hangi cesaretle benim davetlime saldırmaya çalışırsınız? Bir kez bu katayı yaptınız ama bidaha olmayacak diyip ikinci şansı aldığınızı ne çabuk unuttunuz."

Savaş fazla sinirliydi, beni kolumdan çekip içeri soktu ve kapıyı kapattı.

"Bak benim senin duygusal sorunlarını anlayacak vaktim yok. Bu kağıdı imzala ve ne yapıyorsan yap. Eğer gerçekleri kaldırabilecek güçteysen -ki hiç sanmıyorum- anlatıp gitmem gerekiyor çünkü özel bir toplantım var. "

"Dinliyorum."

"Bunları sana anlatmamam gerektiğini biliyorum ama öyle bi inadın var ki anlatmazsam seninle başa çıkamayacağım."

Birkaç saniye söyleyeceklerini düşündü ve söze başladı.

"Baban aslında insan değil, bende değilim. Ve burdaki kimse de değil."

"Anlamadım? Siz tam olarak Nesiniz ?"

"Biz vampiriz, baban da vampir. Ama annem insandı."

"Ne? Ne saçmalıyorsun sen yine?"

"İnanıp inanmaman umrumda değil, ben canını korumakla yükümlüyüm. Eğer bizden birisi sana zarar verirse hepimiz cezalandırılacağız çünkü insan kanı içmemiz yasak ama bi vampirle bi insanın ilişki yaşaması da yasaktı ve baban bu kuralı çiğnedi. Bundan ben hariç kimsenin haberi yoktu ama şuanda okulun geneli bunu biliyor. Sende insan genleri olması bile onların ağzını sulandırıyor ama eğer Elaora öğrencisi olursan hiçbir öğrenci sana dokunamaz."

"Neden beni korumaya çalışasın ki?"

"Bunun için görevlendirildim ben. Hadi imzala artık şu kağıdı."

Daha fazla birşey diyemedim, kağıdı okuyup imzaladım.

"Okulun geneli yatakhane bölümünde kalıyor. Fakir oldukları için değil, bu onların tercihi. Senin de burada kalmanı öneririm."

"Kolej'de doğru düzgün kimseyi göremedim, şuan neredeler?"

"Elaora koleji tam olarak yeni kurallar ve üyelerle 4 gün sonra başlayacak."

"Pekala.."

"İlk defa bi konuda bana bağırıp çağırmadın, şaşırtıcı."

"Sadece yoruldum ama hâlâ sizin düşmanınızım. Pes etmiş değilim."

"Biliyorum biliyorum, anlayışın için teşekkürler. Gidebilirsin."

"Babam şuan nerede?.."

Bu soruyu beklemediği her halinden belliydi.

"O bu dünyada değil. Doğduğu yere döndü."

Öğrendiğim yeni bilgiler artık bana saçma gelmiyordu, hepsi birbirine bağlı bir mantık çerçevesindeydi.

Çevremdeki insanların vampir olması ne kadar mantıklı olabilir ki?

O kadar vampir içinde nasıl yaşayacağıma dair hiçbir fikrim yok.

Orada kalırsam herşeye daha kolay ulaşabilirim.

Babam hakkında da hâlâ ortaya çıkmamış gerçekler var gibi.

Düşüncelere dalmış bi şekilde yürürken eve geldiğimi fark etmemiştim, içeri girdim. Soğuk duş alıp bi kahve yaptım ve koltuğa oturdum.
uyku bastırdığında uyanık kalmaya bile direnmeden direk uykuya daldım. Sabah birisinin üst üste kapıyı çalmasıyla uyanıp kapıya koştum. Babamla yaşadığımız o pazar günü mektup olayından sonra bende bu şekilde kapı çalması travma haline gelmişti.

Kapıyı açtım.

"Ne hoş süpriz."

"Hadi eşyalarını topla, ben seni arabada bekliyorum."

"Dalga mı geçiyorsun sen? Nereye böyle apar topar?"

"Elaora koleji'nde yatılı olarak kalacaksın."

"Kendim de gelebilirdim, sabah sabah kapıma dayanmana gerek yoktu."

"Sabah mı? Öğlen oldu Mahperi."

Arkamı dönüp duvar saatine baktım, gerçekten de öğlen olmuştu.

"Pekala, eşyalarımı toplayıp geliyorum."

Uraz'ı kapıda bırakıp yukarı çıktım, sebebini bilmiyorum ama ona güveniyorum. Güvendiğim ilk vampir, yani.. Babamdan sonra.

Vampirler GerçektirWhere stories live. Discover now