Bölüm Dört: Mutluluğa Kaçırmak

86 65 2
                                    

Şaşkındım, mutluydum ve aynı zamanda da üzgündüm. Tam 1 yıl boyunca, dedemin hapiste olduğunu düşünerek büyümüştüm. Ama o, buradaydı. Tam karşımda duruyordu. Neden bu zamana kadar karşılaşmamıştık, hapisten yeni mi çıkmıştı? Aklımda binbir türlü soru vardı. Ve biz sadece şaşkın bir şekilde birbirimize bakmakla yetiniyorduk.

"Dede?" Dedim tekrardan.
Ama bir cevap gelmedi. Karşımda duran adam, yani dedem bana öylece bakıyordu.
Bakışlarında ki ifadede özlem görüyordum, şaşkınlık görüyordum ama en önemlisi korku görüyordum.

"Kızım?" Bana kızım demişti. Bana ilk defa kızım demişti, hep çocuk derdi ve bir isim bile koymamıştı. Ama ilk defa bugün bana kızım demişti. Ben onun torunu, kızıydım.
7 yaşında bana anlattığına göre, babamın ona bıraktığı tek şeydim. Ben onun çocuğuydum. Bana, az önce ilk defa kızım dediğinde içim mutluluk dolmuş, yüzüme bir gülümseme yerleşmişti.

"Dedem." Koşarak ona sımsıkı sarılmıştım. Bunca zaman nerelerdeydi, ne yapıyordu? Benim sokaklarda yattığım onca gece, hapiste mi kalıyordu? Her şeyi ama bütün her şeyi çok merak ediyordum.

"Nerelerdeydin?" Diye sordu.
"Sokaklardaydım." Diye cevapladım.

Bütün bunlar olurken, etrafımızdaki çocuklar merakla bizi izliyor ve birbirlerine bir şeyler soruyorlardı.

"Dede, peki ya sen nerelerdeydin?" Öğrenmek istediğim çok fazla şey vardı.
"Deden hapisteydi, güzel çocuğum. Ama artık değil, artık hep birlikte olacağız. Güzel kızım benim, çok özlemişim seni."

İlk defa dedemin, bana karşı bu kadar sıcak davrandığını görüyordum. Çok sıcak ve özlem doluydu. Ve bir anda bir şeyler kafama dank etti.

Dedemi görmeden önce Alaca'nın söylediği sözler...
Neden bahsediyordu güzel gözlü Alaca? Ne anlatmaya çalışıyordu bana?

Etrafa doğru göz gezdirdim uzunca. Ama yoktu, yine gitmişti. Yine onu aramaya mecbur bırakmıştı beni.

"Buradan birileriyle mi tanıştın?" Sorduğu sorunun aniliği beni şaşırtsa da cevaplamaktan çekinmedim.
"Evet, Alaca ve Meltemle tanıştım. Onlar tatlı çocuklar ama gitmişler."

Sadece Alaca değil, Meltem de etrafta görünmüyordu.

"Bak kızım," diye konuşmaya başladı dedem,"buradaki çocuklar, benim için para kazanıyorlar ve ben de onlara yatacak bir yer veriyorum. Ama onlar iyi çocuklar değiller. Şimdi eve gidelim, sen de bu çocukları unut, tamam mı?"

Dedemin söylediklerine bir anlam verememiştim. Evet, Meltem hırsızdı ama iyi birine benziyordu. Ve Alaca, kesinlikle iyi bir çocuktu.

"Ama dede, Alaca ve Meltem gerçekten iyi çocuklar. Onlar benim arkadaşım." Tek arkadaşlarımı kaybetmek istemiyordum. Zaten onlarla daha yeni tanışmıştım.
"Hayır, bir daha onlarla görüşmek yok. Şimdi eve gidelim."

İstemesem de, dedemin söylediğini kabul etmiştim. Çünkü o çocukları daha birkaç gündür tanıyordum ve gerçekten dedemin dediği gibi kötü kişiler olabilirlerdi. Yinede buna inanmak istemiyordum.
Hala aklımda birçok soru vardı.
Bu çocuklar neden dedem için para kazanıyordu?
Dedem neden hapse girmişti?
Hem polis, dedemin kötü biri olduğunu söylemişti.
Dedem gerçekten kötü biri miydi?
Çocuk aklım, bazı şeyleri anlamama yetmiyordu.

Taksiye bindiğimizde, dedemi soru yağmuruna tutmaya hazırlanıyordum.
"Dede." Gözlerimin içine sevgi dolu bir şekilde baktı. Garip,önceden hiç böyle bakmazdı.
"Efendim?" Aniden soracağım sorunun onu üzüp üzmeyeceğini merak ediyordum. Fakat sormalıydım.
"Sen kötü bir insan mısın?" Üzülmekten ziyade şaşırmış bir şekilde bakıyordu.
"O da nereden çıktı, güzel çocuğum?"
"Polis bana öyle söylemişti." Yüz ifadesini çevik bir şekilde değiştirip gülümsedi.
"Polis öyle sanmıştı ama yanıldığını fark etti ve ben de bu sayede hapisten çıktım."
Doğru söylüyordu. Suçlu, kötü biri olsaydı hala hapiste olurdu.
"Peki, o çocuklar neden senin için para kazanıyor?" Sorularım bitmek bilmiyordu. Sanırım gün snuna anca biterlerdi.
"Çünkü bunu istiyorlar. Ben de karşılığın da onlara kalacak yer veriyorum." Kalacak yer dediği kısmı merak ettim.
"Peki nerede kalıyorlar?"
"Az önce gördüğün yerde."

PAYİDARI ARAMAKWhere stories live. Discover now