3rd

360 29 4
                                    

Umarım sende böyle bir oyuna girip kalmamışsındır. Seni canlı görmek istiyorum....

^

O gün geceyi bir ev bulup geçirmişti herkes.3 arkadaş yanlarına 2 kızı kabul etmişlerdi ve birlikte kalmışlardı.Herkes yemek masasında oyuna nasıl girdiğini anlatırken bir kız sanki transta gibiydi.Aklında olup bitenleri, hangi düşüncelerle boğuştuğunu anlayamıyorlardı bu yüzden kimse ona soru sorma zahmetinde bulunmamıştı.Verilen 3 günlük vizeler sayesinde Suguru'yu arama umuduyla çıkmıştı kız evden ama nereye gideceğini bilmeden sokaklarda boş boş dolaşıyordu.Sevdiği asamı bir anda kaybedip kendini oyun denilen cehennemde bulması canını acıtıyordu.

Ne kadar dayanabilirim? Bir daha onu görebilir miyim? Neredesin? soruları aklını kemirirken tek istediği onun her şeyi haline gelmiş bir genç adamı bulmaktı sadece. Suguru...Genç adamın ismini o kızdan duyması hayatında duyduğu en güzel şeymiş gibi tepki verirken şimdi duyamıyordu.Suguru da arıyor muydu o genç kızı? Onunda aklında genç kız var mıydı?

Sokaklarda gezerek sadece kendini yoran kız bir mağazanın önüne gelip durduğunda içeriye baktı.Kapıdan içeri girdiğinde kıyafetlere baktı ve üstünde dünden kalma kirlenmiş olan kıyafetleri yerine yeni kıyafetler bakmaya başladı.Tek kendine değilde dün tanışıp arkadaş olduğu kişilere de bulduğunda eve döndü. Elindeki poşetleri tek tek dağıttığında arkadaşlarının ona sıcak şekilde gülümseyerek teşekkür etmesine küçük bir gülümsemeyle karşılık verdi.Kıyafetleri seçerken hangi oyunlara gireceklerini bilmedikleri için rahat şeyler seçmişti.Bu onların hareketlerinin hızlı olmasını sağlardı.Aslında insanlara çabuk bağlanan bir kız değildi sadece burasının nasıl bir yer olduğunu bilmediği için onlarla birlikteydi.

Ertesi günü Arisu ve Karube ile bir oyuna gitmişti kız.Büyük bir apartmana girmeden önce kendine söz verdi.Suguru'yu bulmadan ölmeyecekti.İçeri girdiklerinde önlerinde bulunan telefonları alıp kayıt oldular.O oyun için gelenlere baktığında herkesin kafası karışık ve tedirgin duruyordu.Biri ise şarkı dinliyordu.Telefonlardan ses geldiğinde sanırım artık hazırlardı.

Kayıtlar kapatıldı.
Oyuncu sayısı 15

telefonun ekranında sinek beşli belirmişti. Kartların anlamı neydi? Kız sayıların zorluk derecesi olduğunu anlayabilmişti ama işaretler neyi temsil ediyordu bulamamıştı.

Yandan gelen bir adam Arisu'ya kartların anlamını açıkladığında kafasındaki şeyler oturmuştu. sinek fiziksel oyunları, maça takım oyunları, karo yeteneğe dayalı, kupa ise güven ve ihanete dayalı oyunlardı.

şimdiki oyun ise fiziksel bir oyundu.Kendini bunca zaman dövüş eğitimleriyle eğitse de bu oyunlar onu ürkütüyordu.

Oyun 'bir elim sende'

20 dakika içinde ebeden saklanacak ve kaçacaksınız.Binanın içlerinden sadece birinde güvenli oda bulunmaktadır.Güvenli odayı bulup oyunu durdurun.Aksi takdirde binada yerleştirilmiş olan bomba verilen süre içinde güvenli oda bulunamazsa patlayacak ve hepiniz öleceksiniz.

saklanmanız için verilen süre 20 dakika

Oyun başlıyor

Önlerinde duran asansöre ilerlediklerinde en üst kata çıkmak istiyordu genç kız.Oranın daha güvenli olup ebenin en son geleceğini düşünüyordu bu yüzden Arisu ve Karube ile yollarını ayırmıştı. En üste beyaz hırkalı bir adam ile çıktığında resmen aynı hizada ilerleyip aynı yöne gidiyorlardı.Kız sadece önüne bakıp daha hızlı ilerledi ve yerleşip dikildi. Adam yanına geldiğinde ilk başta sırıttı ve kendi önüne dönüp aynı şekilde izlemeye başladı. "Sende mi buranın daha iyi olabileceğini düşündün?" ona sorulan soruyla adama kafası döndü ve kafasıyla onayladı. "Chishiya." aynı şekilde kız da kendi adını söyleyerek masumca gülümsedi. "Y/n." adam kısa bir süre kıza baktı ve tekrar ebeyi görmesiyle önüne döndü.

Ebe en alt kattan tek tek insanları öldürerek yukarı doğru çıkıyordu. Bir kız kapıyı açmaya yeltenirken ebe oraya ateş açmıştı. Kız bunun anlamını anlayıp ilerlemeye başladı.Chishiya da arkasından ilerliyordu.Chishiya anlamasını zekice buldu.Odaya ulaştıklarında Arisu da oradaydı.Yaşadığını gören kıza gülümsedi ve kapının kolunu tuttu.Chishiya'nın konuşmasıyla biraz düşündü ama süre azaldığı için kapıyı açtı. Tek tek içeri girdiklerinde içerisi boştu.Ani sesle üstlerine başka bir ebe atladığında Chishiya elektroşok ile bayılttı ya da onlar öyle sanıyordu. "Tedbiri elden bırakma-" sözü ebenin ateş saçmasıyla yarım kesildi ve hemen dışarı çıktılar.Arisu ise içeride bir odaya girmişti.

Kız yavaşça kapıyı aralayarak içeri girdiğinde Arisu bağırıp yardım istiyordu.Kız kapıdan bakacakken tekrar ateş edilmeye başladı.İçeri girmeleri engelleniyordu.Telefona gelen ses ile baktılar.

Tebrikler oyunu kazandınız

Şaşırmış olsada içeri girip baktı.İçeride bir kız daha vardı.Muhtemelen camdan girmiş ve düğmeye basıp durdurmuş olmalıydılar.Ebenin maskesi çıktığında içinde bir kadın vardı.Boynundaki şey ötmeye başladığında patladı ve heryere kan sıçradı.Bu oyunda bitmişti...Sıradaki ne olacak diye düşünen kız yavaşça adımlamaya başladı..

///

𝑷𝒊𝒆𝒄𝒆𝒔 𝒐𝒇 𝑷𝒂𝒔𝒕/𝗦𝘂𝗴𝘂𝗿𝘂 𝗡𝗶𝗿𝗮𝗴𝗶/Where stories live. Discover now