19th

238 27 4
                                    

uzun süre sonra ona hitap şeklini duyduğunda karnında eskiden olduğu gibi tekrar kelebekler uçuşmaya başladı.

^

*flashback*

Niragi her zaman ki gibi okula gitmek için sabah kalktı ve hazırlandı.Oraya gitmekten nefret ediyordu.Sürekli ona zorbalık yapan bir grubun olması onu ürkütüyor üstelik karşı da gelemiyordu.

Okul formasını giydi ve saçlarını bugün daha özenli yapmıştı.Aynanın karşısına geçip yamuk olan gözlüğünü de düzeltti ve gülümseyerek kendine baktı.

yüzündeki yarayı gördüğünde gülümsemesi yavaşça yüzünden silindi.Yarası onu kötü gösteriyor diye düşünüyordu.Yanağında çok derin olmasa da uzun bir çizik vardı.Üstelik yeni bir yara olduğu için hemen geçicek gibi durmuyordu.

Bu yarayı önceki gün zorbalık gördüğü grubun başı Dami yapmıştı.Tellerle sarılı basket sahasının oradan geçen Niragi, Dami ve arkadaşlarının onu sıkıştırmasıyla bir yere kımıldayamamıştı.Niragi'yi tellerin üzerine omuzlarından ittiren Dami güçlü ve yapılıydı.Bu yüzden Niragi sert bir şekilde düşmüş ve yüzünü yerde kırık olan tel kesmişti.Onun bu güçsüz haline gülen Dami ve arkadaşları ilerleyip gözden uzaklaştı.

Onunla uğraşmayı seviyorlardı.Bu uğraşmaları kızın onları benzetmesinden sonra biraz azalmıştı tabi.Eğer Niragi hâlâ onunla uğraştıklarını kıza söyleseydi ispiyonladığı için daha çok zorbalığa uğrayacağını düşündü ve kızın da başını belaya sokmak istemiyordu.

Aynada kendini toplayıp çantasını yatağının yanından aldı ve omzuna taktı.Aşağı doğru merdivenlerden yavaşça indi ve evde kimsenin olmamasına şaşırmadan anahtarları alıp kapıyı açtı.

Karşısında onu yere eğilmiş ve kucağında yavru bir kedi seven kızı gördü.

İlk kızın burada olduğuna şaşırdı ardından kediyi sevdiğini görünce gülümsedi.O kadar odaklanmıştı ki Niragi'nin onu izlediğini farketmedi bile.

"Y/n?" kız kafasını hızla kapıda ona gülümseyerek bakan Niragi'ye çevirdi.

Gülümseyerek kediyi kucağından ayırmadan ayağa kalktı ve Niragi'ye yaklaştı. "Bak." küçük çocukların anne ve babalarına hevesle bir şeyler gösterdiği gibi gösterip gülümsüyordu.

Niragi'ye kediyi uzattı ama Niragi biraz gerilmişti. "Suguru, bu yavru kedi merak etme bir şey yapmaz." Niragi kediyi tutmak için elini uzattı ve kız da ona kediyi uzattı.Kediyi Niragi'ye verirken ellerin birbirini tutuyordu.

Niragi'nin yanakları kızarırken kız da onun utangaç haline sırıtıyordu.Onun bu kadar utangaç ve masum olması kızın çok hoşuna gidiyordu.Ona daha yakın olmak istiyordu ama şimdi bunu söyleyemez duygularını içine gömmek zorunda hissediyordu.

Aslında söylese Niragi'nin de ona ilgisi olduğunu öğrenecekti.Niragi onu ilk kapıda gördüğü anda kalbinin hızla çarpmasını,elleri ve ayaklarının uyuşmasını,onu öpmek istediğini bilebilirdi belki de.

"E biz bu yavru kediyi bırakıp nasıl gidicez okula?" Kız üzgün şekilde söylediğinde Niragi biraz düşündü ve aklına bir fikir geldi.

"Benim evimde kalsın.Hem dışarısı onun için soğuk hem de istediğin zaman görmeye gelebilirsin." Niragi kızın tepkisini bekledi ve gülümsediğini gördü.O da gülümsediğinde donakaldı.

Kız bu fikri sevmiş üstelik bu kadar ince düşündüğü için de parmak üstüne çıkıp Niragi'nin yanağından öpmüştü.Niragi öyle kalınca biraz yüzüne baktı ve yanlış mı yaptım diye düşündü.

Niragi'nin yüzü kıpkırmızı olunca belli etmemek için gülümseyerek elindeki kediyi içeri koymuş ve hemen onun için kaba süt koymuştu.

Kediye odasında bakacaktı.Yavru kedi annesi tarafından terk edildiği için aç duruyordu.Sütü içti ve daha bitiremeden kenarda büzüldü.

Kız ve Niragi gülümseyerek evden çıktılar.

"Okul çıkışında biberon almalıyız.Hani şu veterinerde satılanlar var ya." Niragi kafasıyla onaylayıp kendi çantasının yanlarını tuttu ve kıza döndü.

Yoldaki taşları tekmeleyerek gidiyordu.Saçlarını açık bırakmış ve rüzgarda uçuşmasına izin veriyordu.Her uçuştuğunda gelen şampuan kokusu onu belli olmayacak şekilde gülümsetti.

Kızın dudağının kenarı kıvrıldığında Niragi de gülümsedi.

"Neden öyle bakıyorsun?" kızın sesini işittiğinde biraz kendine geldi ve hızla kafasını önüne çevirdi.

Kız buna güldü ve yola devam ettiler.Niragi okula yaklaştıklarında bir anda durdu.Kız ilk Niragi'ye ardından Niragi'nin baktığı yere döndü.

Dami ve çetesi... Yolda kendilerince şakalaşıp kahkaha atarak ilerliyorlardı.

"Hâlâ seninle mi uğraşıyorlar?" Niragi kıza döndüğünde yürümeye devam etti.Ellerini pantolonuna sabitlemişti.Elleri terliyor be onları siliyor gibiydi.

Kız karşısında durdu ve dikildi.Niragi onun karşısında çenesine kadar gelen kıza kafasını eğip baktı.Niragi'ye olan kızın bakışları Niragi'nin gerginliğini bir anda alıp atmış gibiydi.

O kadar güzel gözleri var ki... diye düşündü Niragi kızın hakkında.Bunu gerçekte söylemeye asla cesaret edemiyordu.

"Suguru," adını duymasıyla yine düşüncelerden arındı ve kafasını iki yana salladı.Gerçekleri söylerse kızın kavgaya girip yara almasından korkuyordu.Her şeyin onun yüzünen olduğunu düşünecekti.

Kız doğruyu söylemediğini anlamıştı ama ısrar etmek istemiyordu.Onu kendi başına halledecekti.Niragi'yi karıştırmadan...

"Suguru eğer gerçekten uğraşıyorlarsa söyle senin için her şeyi yapabileceğimi biliyorsun."

Niragi dediklerinden etkilense de belaya girmesini istemiyordu.Kızda çok uzatmadı ve okula yürümeye devam ettiler.

**flashback sonu**

Sahilden çıkan herkes şehrin bir kenarına dağılmıştı.En zor güven psikolojik oyunu da tamamlamışlardı.Şimdi sıra neydeydi?...

///

selam

bu hafta çok fazla ders yüklediler ve nasıl yetiştiricem bilmiyorum.Yaparım bir şekil inşallah.Teneffüste de hikaye yazıcam.

Sizin için çok güzel kaoslar var elimde kurgular hazır, yazmak kaldı.

umarım beğenmişsinizdir. Oy ve yorumlarınız için teşekkürler...

iyi okumalar..

...

𝑷𝒊𝒆𝒄𝒆𝒔 𝒐𝒇 𝑷𝒂𝒔𝒕/𝗦𝘂𝗴𝘂𝗿𝘂 𝗡𝗶𝗿𝗮𝗴𝗶/Where stories live. Discover now