14th

309 29 13
                                    

"Y/n." arkasını daha dönmeden biri konuşmuştu.

^

Kafasını çevirip bakmadan kimin olduğunu sesinden anlamıştı.Niragi..onu bir süre aramış ve bulup yanına gelmişti.

Ayağa kalkmadan orada oturmaya devam etti.Yanına oturan Niragi ile nefes alıp verdi ve ayağa kalktı.Niragi de hızla ayağa kalkıp giden kızın önünü kestiğinde kızın yüzünde sinirlendiğine dair ifadeler oluşmaya başlamıştı.

"Bekle." Niragi konuştuğunda sesi normalin aksine daha yumuşaktı.

Hâlâ kafasında o kız olmadığına dair şüpheler vardı ama ya oysa diye merak ediyordu.

"Gerçekten o olduğunu kanıtlayabilir misin?" kız anlamayarak kaşını kaldırdı ve ağzından bir kelime çıktı.

"Ne?" Niragi sinirle geri çekilip kendi kafasına birkaç kez hatırlamak ister gibi vurdu.

"Lanet olsun neden hatırlayamıyorum ki! Gerçekten sensen bana kanıtla.O zaman sana inanacağım." kız derin nefes alıp verdi.

"Cidden öğrenmek istiyor gibi durmuyorsun.Benden öyle bir nefret ediyorsun ki eğer o olsam bile inanmak istemiyeceksin." Niragi sıktığı ellerini gevşetti.

Kızı hem haklı hem haksız buluyordu.Ona inanmak istemeyecekti ama ondan asla nefret etmemişti.Diğer insanlara o kadar zorbalık yapıp öldürürken kızla sadece alay etmişti.Diğerlerinden farklı şekilde alay ediyordu onunla.Her kızı elde edebilen Niragi aslında kızı yatağa atmak bile istememişti.Ona böyle hakaret etmeyi de sinirden kendine yediremediği işin söylemişti.Ama ondan asla nefret etmemişti....

Kıza inanmak istememesi eğer oysa son dediği şeyler onun için çok ağırdı.Ama nereden bilebilirdi ki?

"Herneyse" diyerek oradan ayrılmaya çalışan kızı tekrar durdurdu ama bu sefer duvara sabitlemişti.Tekrar gidip onu öyle bırakmasını istemiyordu.Kızın gözlerinde ne bir korku ne de bir üzüntü vardı.Bomboştu...

"Kanıtla." sesi tok çıkmıştı bu sefer.Kız gözlerini devirdi.Artık ondan ümit beklemiyordu ve bu belliydi.Belkide kendini kandırıyordu.Gözlerinde akmayı bekleyen yaşlar bunları yalanlıyordu.

"Peki." derken kolunu kurtarmaya çalıştı.Bunu kolaylıkla yapmıştı çünkü Niragi hiçbir güç uygulamamış sadece orada durması için öyle tutmuştu.Zarar vermek istemiyor gibiydi.

"Kolun, sol kolun, onu açar mısın?" kızın bu isteğini Niragi anlamayarak yanıtladı.

"Ne?" kız tekrar söylediğinde bir süre anlamayarak kıza baktı.Kız sinirle Niragi'nin kolunu kendine çekip sıvadı.

Sol kolunun iç kısmında çember içinde üçgen bir dövme vardı.

Kız kendi sol kolunu da açtığında aynı sembolde dövme vardı.Aslında bu sembol normalde herkeste görülecek bir işaretti ama bir farkı vardı dövmelerin.

içlerinde isimlerinin baş harfi yazıyordu.Birbirlerinin baş harfleri vardı.

Niragi şaşırıp ne diyeceğini bilemez şekilde duruyordu.Kızın gözünde dolan yaşlar tek tek düşmeye meyilli gibi akmaya başladı.Normalde asla insanlara karşı duygularını çok çabuk belli etmezken Niragi onun için farklıydı.

Her zaman birlikte vakit geçirip aynı evde yaşamaları birbirine bağlamıştı onları ve şimdi kızın unutulması onun bu kadar üzülmesini haklı çıkarıyordu.

Niragi birkaç adım geri attığında kız sadece onu izliyordu.Niragi inanmak istemiyordu.Kız bunu anlayıp başını iki yana salladı ve önüne eğdi.Yere çömelip oturdu.Bacaklarını uzattı ve uzaklarda olan karanlık ağaçlara odaklandı.

Niragi yavaşça kıza bakıp yanına oturdu.Önüne dönüp bir kolunu havada duran bacağının üstüne koydu.Şimdi ikiside sessizce orada oturmuş sessizliğin bozulmasını bekliyordu.

"Nasıl olurda unuturum ki?" sessizliği bozan Niragi olduğunda kız tekrar kafasını çevirmeden önünü izliyordu.Konuşamayacak kadar yorgun hissediyordu.Hem oyundan çıkmış olması hem de bu dünyadaki yaşama kötü başlaması onu yormuş ve daha da olgunlaştırmıştı.

Kızın konuşmadığını farkeden Niragi kıza döndü ve yanağından yavaşça çenesine yol alan yaşları izledi.Tepkisizdi.Sadece yaşlar akıyordu.Yüzünde duyguya dair bir ifade belirmemişti.

Dediği şeyin ağır olduğunu düşünerek kendini suçluyordu Niragi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dediği şeyin ağır olduğunu düşünerek kendini suçluyordu Niragi. Onu böyle üzenin hatırlamaması değil de ona yaptığı muamele olduğunu çok iyi biliyordu.Kafasını duvara vurmamak için kendini diretti.

"Özür dilerim...." alçak ses tonu ve mahçup yüzü ile kızın ona dönüşünü izledi.Gözlerinin içine baktığında içinde kırılan ayna misali kalbi parçalara ayrılmış hissetti.

///

selam

öncelikle günaydın..
kimse önceki bölümde tahminleri tutturamadı ama olsun bu da hikayenin ters köşeleriydi.İleriki bölümde biraz şaşıracaksınız...

Belki daha fazla ters köşe eklerim...

iyi okumalar...

❣️

...

𝑷𝒊𝒆𝒄𝒆𝒔 𝒐𝒇 𝑷𝒂𝒔𝒕/𝗦𝘂𝗴𝘂𝗿𝘂 𝗡𝗶𝗿𝗮𝗴𝗶/Where stories live. Discover now