GİRİŞ

278 13 5
                                    

18.02.2023

...
(Medyadaki ninni eşliğinde okursanız sevinirim.)

Geçmiş: Zaman olarak geride yer almış, geride kalmış olan anlamına geliyor. Peki; geçmiş, gerçekten geride mi kalmıştı?

Bir babanın işlediği günahların çocuğun boynuna dolanması kimi için karmaydı; kimi için ettiğini buldu, allah sevdiğiyle sınadıydı.

Peki, cidden o boyunduruğa vurulmak zorunda olan masumlar mıydı? Bu öyle bir şey ki kötüler değil her şeyi kötülerin kıymetlileri çekiyordu. Maalesef babasının tıpatıp aynı saçına sahip olan küçük çocuk için de geçerliydi.

Gece herkes tatlı veya huzursuz uykusuna çekilmişken bunları düşünüyordu Ali. Beşiğinde Mert adında oğlu, Yanında ise karısı Ceyda. Odayı saran mavi gece lambasının ışığı oğlunun rahat bir uyku çekmesi içindi.

Yıllardır o olaydan beri uyku tutmamıştı kıvırcık tutamların sahibini. Pişman mıydı? Evet ama yine olsa yine yapardı. Artık tek temennisi eşinin ve özellikle oğlunun iyi bir hayat yaşamasıydı.

Fakat hayat bu temennisi görmezden gelmiş gibiydi. Uzandığı yatağın sallandığını fark eden kıvırcık adam hafiften yerinden doğrulmuştu. Düşüncesi bir kaç saniye sürer geçer iken hayatın bu sefer ciddi bir tekme vurduğunu anlamış ve yerinden iyicene doğrulmuştu. Sarsıntılar garip gürültüler eşliğinde arttığını fark ettiği için ilk işi eşini uyandırmak olacaktı ki bu eyleme gerek kalmadan eşi telaşla ve çığlıklar eşliğinde uyanmıştı.

Mert bebeğin gürültüden ve sarsıntıdan kaynaklı yüksek desibelli ağlayışı ise Ali ve ağlayan Ceyda'yı yerinden fırlatmıştı. Dışarıya çıkma fırsatları olmadığını bilen aile sadece oğlullarını düşünmeye başlamışlardı. Ali, tahta beşiği hemen yatağın kenarına çekerken kendini beşiğe siper etmişti. Ceyda da ne kadar korkuyor olsada kendini oğlu için feda edebilieceğini bildiği için hiç çekinmeden göz yaşları eşliğinde eşini taklit etmişti.

Mert'in ağlamaları bebek çığlıklarına dönmesiyle Ceyda, abisinin yıllar önce öğrettiği o ninniyi mırıldanmaya başladı oğlu için.

"Bebeğin beşiği çamdan
Yuvaladı düştü damdan
Beybası gelir şamdan
Nenni nenni, nenni nenni..."

Ceyda zarif sesiyle ninniyi mırıldanırken bir yandan göz yaşları döküyordu. Hayatın oğlunu büyütmesine izin vermeyeceğini Ali'nin her şeyi aslıyla astarıyla anlatmasından anlamıştı. Ki o geceden beri de ağzından bu ninni düşmüyordu gözü yaşlı kadının.

"Bebeğim beni del' eyledi
Yaktı, yıktı, kül eyledi
Her kapıya kul eyledi
Nenni nenni, nenni nenni..."

Ali yaşaran gözleriyle eşine baktı. Eşi pür dikkat bebeğine odaklanmış ninniyi mırıldanıyordu. Ali tutmadı kendi, saldı ağır gözyaşlarını. Ama ağlamaya hakkı yoktu kendince.

"Kızlar, gelin çaydan geçecek
Çay bulanık, ner'den içek?
Bebek ölmüş, nere'gidek?
Nenni nenni, nenni nenni oy..."

Ceyda'nın bakışları sakinleşen oğlundan eşine döndü. "Nere'gidek Ali'm?" dedi kendini tutamayıp hıçkırırken.

Ali cevapsız kalırken Ceyda yine ninniyi mırıldanmaya başlamıştı. Ali iyicene oğluna yaklaşıp kokusunu solduktan sonra "Özür dilerim," diye fısıldamıştı.

"Nenni nenni, nenni nenni oy..."

Sarsıntılar ve evden gelen yıkım sesleri artık sonun onlar için geldiğinin işaretiyken Ali; "ÖZÜR DİLERİM!" diye çığırdı mavi ışıkların altında.
-

--
(Medyadaki ninni Ceyda'nın söylediği ninni.)

Öncelikle herkese merhaba. Ben Rino ve bu benim ilk kurgum. Umarım kurgumu beğenirsiniz. Yaptığım, yapacağım tüm yazım ve imla hataları için şimdiden özür diliyor ve çoooğ ama çoooğ öpüyorum. (Dediğim gibi yeniyim, bir sürü hatam olacak. Sizden istediğim nazik uyarılar sadece.) :)

MAVİ IŞIK ALTINDA|BXBWhere stories live. Discover now