Dördüncü Bölüm: Tilkiye Esir Olan Karga

157 34 447
                                    


hello! yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın, iyi okumalar<3





Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



İnsanlar bir bir arkalarını dönüp kaçtılar... Kaçtılar.

Arkalarını döndüler. Yine.

Hep kaçtılar, hep arkalarını döndüler. Gitmiyorlar sandın ama yanıldın. Sana şeker almaya değil, yalnız bırakmaya gittiler. Kalbini kurşunlayan insanlara sarıldın, nasıl sandın ki seni sevecekler?

Alarm sesiyle herkes dışarı koşuştururken ben yanı başımdaki masada duran kırmızı şarap kadehini dudaklarıma yasladım. Kendimi Bars'dan uzaklaştırdığımda üçü de bana bakıyordu. Dışarı çıkmamam gerektiğini biliyordum, bize bir plan olduğunu tabii ki biliyordum. Herkes dışarı çıktı. Tak, kapılar kilitlendi ve anons sesinden Rıfat'ın iğrenç ötesi sesi duyuldu.

"Merhaba önemsiz şahıslar ve biricik Hazan," dedikten sonra büyük ve iğrenç bir kahkaha attı. Ayaz ve Bars hareketlenir gibi oldu ama ben şarabı içmeye devam ettim. "Şimdi, sizi oradan kurtaracak anahtar balo salonunda bir odada saklı. Onu bulmanız için tamı tamına dört saatiniz var. Hazan'cığımın aksine ben zaman konusunda oldukça cömertimdir." Şarap bardağını masaya bırakıp masadan uzaklaştım.

"Ben de sandığının aksine zaman konusunda cömertim," dedim sakin ama tehlikeli ses tonumla. "Bu oyunu kazanacağım ve öleceksin, Rıfat. Kendine güzelinden bir mezar yeri ayarla bana kalırsa." Sakin ifademi bozmadan çantama elimi attım ve sakince silahımı alıp salonun tavanındaki kablolara sıktım. Böylece ne kamera ne ses sistemi bağlantısı kurabilecekti bizimle. Aptal, bunu akıl edeceğimi bile düşünemiyordu.

Sanrıdan KuklacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin