10-🏍 Motor 🏍

4.3K 215 22
                                    

Laçin
Saatin akşam sekize geldiğini görünce ayağa kalktım. Çantamı alarak aşağıya indim. Evin ışıklarını falan kapatarak dışarıya çıktım. Dışarıdan şartelleri indirerek evin elektriğini kestim. Bahçeden çatırtılarla oraya ilerledim. O sırada taşa takılarak ayağımı burktum. Acıyla yerde oturduktan sonra ayağa kalktım yürüyemeceğim kadar değildi. Ahh!  Herşey üst üste gelmek zorunda mı ?Şimdi ben eve nasıl gideceğim?

"Laçin?"

Gelen sesle irkildim. Sesin geldiği yöne döndüğümde karşımda Boğaç vardı.

"Boğaç?"
"Noldu? Dün kapında falan polisler vardı? Sorun mu var?"

"Hayatım sorun zaten" diyemedim.

"Hayır yok."
" Gözlerin kıpkırmızı? Ağladın mı sen?"
Gerçek ailem olduğunu söylen insanlar bile bunu fark edip sormamışlardı. Peki Boğaç neden bunu soruyordu?
"Laçin sorduğum soruyu cevaplarmısın? Lütfen."
"E-Evet. Ağladım."
"Neden? Ya da dur. Nereye gidiyorsun?"
"Gerçek ailemin evine."
"Ne olduğunu anlamadım. Ama seni bırakabilirim. Yolda ne olduğunu anlatırsın? Olurmu?"
Tebessüm ederek konuştum.
"Olur."
"Gel."diyerek elimi tuttu. Tuttuğu elim uyuştu. Yabancı bir tenin tenime değdiğini hisseden kalbim dört nala koşmaya başladı. Heyecandan değil, korku ve utançtan. En son bana bir dokunduğunda o gündü. O günden sonra ben istemediğim sürüce hiçbir karşı cins bana dokunmamıştı.

Benden izinsiz hareket eden ayaklarım onun adımlarını takip ediyordu. En son bir motorun önünde durduk. Motor çok güzeldi.
"Bu senin mi?"
" Evet. Umarım motordan korkmuyorsundur?"diyerek bana kaskı uzattı.

"Hayır. Hatta bende sürebiliyorum. Ama ehliyetim yok."
"Benim olduğunu kim söyledi?"gülürek konuşmasının sonunda tek gözünü kırpmıştı.

"Ne yani ehliyetin yok mu?"
"Korkma güzellik. Ölmezsin."
"Tamammm... Farislerin malikanesine."
"Ne? Ne işin var orda?"
"Bin şuna anlatıcağım yolda Boğaç!"
"Tamam Laçin. Sakin ol."
Boğaç kaskını taktıktan sonra bana döndü. O sırada bende kaskımı takmıştım.
"Gel bakalım maviş." diyerek beni motora oturttu.
"Elim, ayağım vardı Boğaç. Farkındaysan."
"Gelirken tavşan gibi sekiyordun Laçin."
"Bu yürüyemeceğim anlamına gelmiyor."
"Neyse. Sen şu işleri en başından anlatsana."diyerek önüme oturdu. Motoru çalıştırarak ilerlemeye başladı. Ben olanları anlatırken motor çok ses çıkarmasın diye yavaş gidiyordu.

Eee hani o Wattpad kitaplarındaki,filmlerdeki kızın elini erkeğin beline sardığı romantik sahne?
Ne bileyim ben? Ebru'ya sor.
İyi bir ara sorarım.
Hep benim yanımdasın azıcık onun yanına git.
Yok onun işi başından aşkın. Remzi ile uğraşıyor. Vallahi şeytan gibi o çocuk. Beni bile bezdirdi.
Tamam. Sus azıcık.

En sonunda herşeyi anlatmıştım.
"Bundan 4 sezonluk dizi çıkar."diyen Boğaç ile Mia ile olan konuşmamız son bulmuştu.
"Cidden? Acaba hayatımı dizimi yapsam?"
"Para lazım ona."
"Doğru. O kadar para harcayamam ben. Zenginiz ama enayi değiliz. Çok şükür."
"Geldik sayılır. Biraz hızlanıcam istersen kollarını belime sar."
"Sağol kalsın."diyerek motorun kenarlarına daha sıkı tutundum.

Boğaç hızlanmaya başlamıştı. Motorun kenarlarından ellerim kaymaya başlayınca ayaklarımla Boğaç'ın ayakların tutundum. Ellerimi iki yana açtım. Kafamı yukarıya kaldırarak rüzgarın tenimde süzülmesine  izin verdim.

Motor yavaşlamaya başladığında kollarımı indirdim. Boğaç'ın ayakları ile ayaklarımın temasını kestim. Etrafa baktığımda eve gelmiştik.
"İn bakalım."diyerek motoru durdurdu. Aşağıya atladığımda ağzımdan bir inleme döküldü. Şuanda ayağım gerçekten çok kötü ağrıyordu. Çünkü 2. kez burkmuştum.
"İyimisin?" diyerek yanıma gelen Boğaç'a ters ters baktım.
"Çok iyiyim. O kadar iyiyim ki,birazdan kalkıp horon tepeceğim."diyerek ayağa kalkmaya  çalıştım. Zar zor ayağa kalkınca  eve doğru yürümeye başladım. Boğaç arkamdan yavaş adımlarla bana ayak uydurarak geliyordu.

"Laçin iyi olduğuna emin misin?"
"Adım kadar."
"Hatırladım kadarıyla adın aslında Laçin değilde Aden'di. Yani sen öyle demiştin."
Ona dönerek hızlı bir hareketle çanta attım. Tam kafasına isabet edecekti ki hava da yakaladı.
"Çok sinirlisin. Burcun ne senin?"
"Koç."
"Belli. Peki yükselenin?"
"Yengeç."
"Hah. Şimdi anlaşıldı. Hem ateş hem su."
"Çok ilgilisin galiba astroloji ile?"dedim ben önde o arkada yürümeye devam ederken. Bir anda evin, pardon saray yavrusunun kapısı açıldı.çıkan kişide kim dersiniz?

Mercan Hanım?
Ta kendisi!

Üzerime doğru koşan Mercan Hanım ile bir iki adım geriledim. Mercan Hanım hemen geldi ve bana sarıldı.
"Aden'im neredeydin sen! İnsan bir haber verir! Öldüm meraktan!" diyerek kızıyordu.

Sende son nefesini veriyorsun değil mi?
Aynen.

"Morcon Honom! Boğoloyorum! Nofos olomoyorum!"
(Mercan Hanım! Boğuluyorum! Nefes alamıyorum!)
Sonunda yardım çığlıklarını duyan Mercan Hanım beni bırakmıştı. Beni bıraktı dedim değil mi unuttun onu. Belinden tutarak beni eve yönlendirdi.

Bölüm Sonu
Aslında bölüm haftaya gelicekti. Ama bugün 12 Nisan ve bilin bakalım kimin doğum günü?

Tabi ki de benim! Bir yaşıma daha son bir kaç yıldır olduğu gibi gözyaşı ve nefret ile girdim.

Kendimi kötü,yorgun yani kısacası berbat hissedince kendimi burada buldum.

Umarım beğenmişsinizdir. Görüşürüz kendinize iyi bakın.

İyi ramazanlar!

Laçin /Gerçek Ailem |ARA VERİLDİ|Where stories live. Discover now