Haftanın Popüleri

497 69 112
                                    

Şu an eve garip bir kaos ortamı hakimdi.

Kim kıpkırmızı odaya Chay'ı çağırmıştı ama Chay kendi sırası geldiğinde odaya Macau'yu çağırmıştı. Kim bunu takmıyor gibi olsa da sinir olmuştu ve sinir olduğunu bile söylemek onun gibi birisi için gurur kırıcıydı.

Chay ise yaşları yakın olduğu için Macau'yu çağırmıştı. Ayrıca iyi de anlaşmışlardı.

Ve bu eşleşme ile kıpkırmızı oda eşleşmeleri son bulmuştu. Herkes yine büyük salonda toplanmış ve Öykü'nün sunum yapmasını beklemeye başlamışlardı.

Kim o sırada gözlerini bir an olsun Chay'dan çekmiyordu.

"Evet arkadaşlar, ilk kıpkırmızı oda deneyimleriniz sona erdi. Neler düşündüğünüzü sizinle konuşmak istiyordum. Öncelikle Chay seninle başlayalım. Kim seni kıpkırmızı odaya çağırdı, değil mi?"

"Evet Öykü hanım."

"Peki sen neden onu çağırmadın? Yani, aranızda bir etkileşim olmadı mı? Ya da Macau ile daha mı fazla elektriğin tuttu?"

"Şey..." demişti Chay ellerine bakarak. "Kim beni isteyerek çağırmadı çünkü o odaya. Ben de onu bir daha rahatsız etmek istemedim. Macau ile de iyi anlaşıyorum."

Chay bunu derken Macau'ya bakıp gülümsemişti.

"Yani şu an adayın Macau mu?"

"Hayır, ben onu şu an arkadaş olarak çağırdım. Zaten ona da söyledim ve biliyor."

"Şimdilik arkadaş olarak çağırdı Öykü hanım." Demişti Macau gülerek. "İleride bunu değiştirebiliriz."

"Pekala, ben Kim ile de konuşmak istiyorum. Kim sen Chay'ın bu davranışı hakkında ne düşündün?"

"Hiçbir şey." Demişti Kim umursamaz bir tavırla konuşup. "Chay bir birey ve kimi isterse odaya çağırabilir. Tıpkı benim de kimi istersem çağırabileceğim gibi."

"Peki Chay'ı neden çağırdın o odaya?" Demişti Öykü istediği cevabı alamadığı için.

"Herhangi bir sebebi yok, gözüme sevimli geldiği için çağırdım."

Kim bunu derken tekrar Chay'a bakmıştı. Ona sevimli demesinin Chay gibi genç bir çocuk üstünde küçük çaplı bir etki yaratacağını biliyordu çünkü.

"Onu beğendin yani?" Demişti Öykü gülerek. "Bundan bunu mu anlamalıyım?"

"Beğenmek için çok erken bence. Ben abim kadar hızlı değilim." Deyip Kinn'e bakmıştı Kim. "O daha kararlıdır."

"Evet adın geçmişken, Kinn seninle de konuşalım. Sen de kıpkırmızı odaya Porsche'u çağırdın ama anladığım kadarıyla aranız şu an biraz gergin. Nedenini sorabilir miyim?"

"Çünkü Öykü hanım, Porsche kararsız bir insan. Kendisi benimle o odaya geldi ama başkalarına da kapıyı kapatmış gibi durmuyor. Ben birisi ile olacaksam diğer herkese kapılarımı kapatırdım."

"Porsche, senin bu konuya bir yorumun var mı?"

"Kinn benim Vegas ile o odada olmamı içerledi ama ilk haftadan hepimiz birbirimizi tanımak istiyoruz. Vegas'a açık bir kapı bırakamadım ama Kinn ona ihanet etmişim gibi davranıyor. Vegas'ta gözüm olsa en yakın arkadaşımı onu odaya çağırması için teşvik eder miydim?'

"Evet bak, bunu iyi hatırlattın. O konuda da bir vtrmiz var aslında. Ekrana verilmesini istiyorum ki üzerinde yorum yapabilelim."

Kısa zaman sonra ekrana Pete ve Porsche'un iddia konuşması yansıtılmıştı. Evdekiler, özellikle Vegas olayı baya dikkatli bir şekilde izlemişti. Porsche ve Pete de kendilerini izlerken gülmemek için zor durmuşlardı.

Nasipte Varsa OlurWhere stories live. Discover now