Gerçekler konuşulsun

416 53 133
                                    

Herkes nedensizce havuz kısmında oldukça eğlenmişti. Birlikte yarışlar yapmışlar, oyunlar oynamışlardı.

Ama havuz sonrasında ciddi olaylara dönüş olmuştu elbette. Şu oda mevzusu birkaç kişinin canını sıkmaya devam ediyordu.

"Vegas."

Pete duşunu alıp kurulandıktan sonra Vegas'ın yanına gelmiş ve küçük bir kedi edasıyla ona sarılıp yanına kıvrılmıştı.

"Sen böyle yapıyorsan kesin bir olay vardır, birisi bir şey mi dedi?"

"Hayır, kimse bir şey demedi ama şey... benim kafama takılan bir durum var."

Pete bunu derken başını kaldırıp Vegas'ın yüzüne bakmıştı.

"Ben seninle aynı odada kalmak istiyorum. Ama sırf bu yüzden de sevgili olduğumuzu açıklamak saçma geliyor."

Pete içinde olan şeyleri bir bir söylemişti. Vegas'a karşı dürüst olmak istemişti çünkü o an. İçinden geçenleri Vegas da bilsin istemişti.

"Peki ne yapmak istersin?" Demişti Vegas onun saçlarını eliyle severken. Kendisi de benzer şeyler düşünüyordu aslında. "Açıkçası seninle aynı odada olmak istiyorum ben de."

"Ben seninle aynı odada olmayı ve sevgili olmayı aynı anda istiyorum." Demişti Pete Vegas'ın yüzüne bakarak. "Sen de istiyorsan eğer, bu şekilde düşünüyorsan, bence açıklamalıyız. Ama istemiyorsan, erken diyorsan ya da belki hiçbir zaman istemeyeceksen şimdi açıkça söyle. Ben de kendi kendime hayal kurup kendimi kandırmayayım."

Vegas, Pete'in bu açık sözlü haline bir süre şaşırmış ama hoşuna da gitmişti bu durum.

"Ne istediğimizi bilmemek beni mutsuz ediyor."

Pete yüzünü Vegas'ın boynuna çıkarmış ve derin bir nefes almıştı. Bunları söylemek onun için zor olmuştu ama söylemek zorunda hissetmişti. Söylemeli ve ne olacağını kendi gözleriyle görmeliydi.

"Bunları ben de çok düşündüm Pete." Demişti Vegas elini yavaşça Pete'in kolunda gezdirirken. "Ben senin sandığın ya da düşündüğün kadar iyi birisi değilim. Gözünde nasıl birisiyim bilmiyorum ama insana iyi gelmeyen de bir yanım vardır. Bu evde bana ne oldu, neden bu derece sakinleşip değiştim ben de bilmiyorum. Ama iç dünyam çok karmaşık, birisine kolayca zarar verecek kadar acımasız birisiyim. Genelde karşımdaki kişinin duyguları benim için önemsizdir. Rekabet söz konusu olunca kazanmak için her türlü pisliği yapan da birisiyim. Ama şöyle ki, senin yanında kendimi mutlu hissediyorum. Ne zaman ya da nasıl olur bilmiyorum ama eski halime dönersem seninle aramızın bozulmasından da endişe ediyorum. Sonsuza dek bu evde kalmayacağız, eninde sonunda gerçek dünyaya döneceğiz. Oradaki beni sevmezsen, beni bırakmak istersen, o zaman gerçekten yıpranırım. Ve sonrasında seni de yıpratabilirim. Eğer bu tarz riskleri göze alabileceksen ben de bir ilişkiye başlamak istiyorum."

"Açıkçası yıpranmaya ya da yıpratılmaya hazırım tarzında bir şey diyemem, böyle bir şey olmamasını dilerim elbette. Kötü bir şey yaşamak istemem, her zaman mutlu ve huzurlu olmayı düşleyen bir yanım vardır. Ama kolay da pes etmem ben, mücadele de ederim. Seni değiştirebilirim, sana iyi gelirim diye bir iddiam asla yok, bence kimse kimseye böyle bir iddia ile gitmemeli. Ya da kötü huylarına katlanırım, görmezden gelirim de diyemem. Öyle bir karakterim yoktur. Eğer sen de bunları kabul edersen bence şansımızı deneyebiliriz."

Pete bunu deyip Vegas'a küçük bir bakış atmıştı. Aslında Vegas'ın istediği cevap da tam buydu.

....

Jace evin spor salonunda Alec ve Porsche ile spor yaparken Tay da onların yanına gelmişti.

Jace, üstüne giydiği gri kolsuz tişört ile gereğinden fazla çekici gözüküyordu.

Nasipte Varsa OlurWhere stories live. Discover now