Takım oyunu

457 69 217
                                    

"Evet arkadaşlar, ikinci haftanın ilk gününe hepiniz hoşgeldiniz. Bu haftayı biraz eğlenceli bir aktivite ile açmak istedik." Demişti Öykü etrafındaki 18 gence bakarak. "Bugün bir oyun oynayacağız."

Kim içinden evlilik programı oyun parkı mi belli değil burası diye geçirmişti. Zaten Macau ile aynı odayı paylaşmak yeterince eziyetti, bir de bu çıkmıştı başlarına.

"Şimdi iki takıma ayrılacaksınız arkadaşlar. Elimdeki bu torbada siyah ve beyaz toplar var. Sizler birer top seçeceksiniz ve seçtiğiniz top sizin takımınız olacak. Daha sonrasında ise... hepimizin bildiği bir oyun oynayacaksınız. Halat çekme oyunu."

"Ne?" Demişti Kinn bir an şaşırıp. "Şaka herhalde Öykü hanım."

"Ben çok ciddiyim arkadaşlar. Bu evde her şey mümkün. Ayrıca kazanan takım kaybeden takımın her bir üyesine ayrı ayrı ceza verebilecek. Atıyorum birisine yemek yapma cezası verebilirsiniz, evi süpürme cezası verebilirsiniz, gibi gibi."

"Bence eğlenceli bir oyuna benziyor." Demişti Chay heyecanlanarak.

"İlk defa Time ile aynı takımda olmak istedim, o kolları boşuna yapmamıştır herhalde." Demişti Magnus Time'a bakarak. "Yok ya da vazgeçtim, gururumla kaybederim daha iyi."

Birkaç gereksiz konuşmanın ardından takımların belli olması adına kuralar çekilmeye başlanmış ve iki takım bu sürecin sonunda belli olmuştu.

Siyah Takım: Kim, Vegas, Kinn, Tay, Magnus, Simon, Khun, Rain, Macau

Beyaz Takım: Time, Jace, Alec, Sebastian, Raphael, Payu, Chay, Porcshe, Pete

"Çok da adil olmadı gibi." Demişti Magnus takımlara bakarak. "Benden 10 tane daha olsa Time, Jace ve Alec'i çekemez. Hele Alexander'ın o güçlü kolları yok mu...."

"Olaya odaklan Magnus, eğer kaybetmek istemiyorsan." Demişti Tay onu dürterek.

"Üzgünüm, bir anlık odağımı kaybettim."

Yarışmacılar ipin iki tarafında yerlerini alırken hepsi yaptıkları bu saçma şeyi sorguluyorlardı şu an.

"3 deyince ipi çekmeye başlayacaksınız arkadaşlar. Hazır mısınız?"

Hepsi başlarını olumlu anlamda sallamışlardı.

"O zaman... 1, 2, 3... başlayın!"

....

Sonuç olarak durum beklenildiği üzere beyaz takımın üstünlüğü ile sonuçlanmıştı

"Tırnağım kırıldı ya!" Demişti Magnus sinirle. "Bu ne biçim oyundu böyle."

"Sen canını sıkma, yaptırırım tırnaklarını ben senin." Demişti Alec ona göz kırpıp. Magnus da ona öpücük atmıştı.

"Tanrım, gözümün önünde birbirlerini seviyorlar." Demişti Tay göz devirerek. "Benim de ellerim acıyor ve kızardı."

"Bakayım ellerine." Demişti Jace Tay'ın ellerini tutarak. "Çok mu acıyor?"

"Acıyor evet."

"Hayvan herifler, yavaş çekin dedim size ben."

"Sen de çektin o ipleri yalnız!" Demişti Tay ellerini geriye çekerek. "Erkek milleti yine şaşırtmıyor, şimdiden canımı yakmaya başladın."

"Biz nasıl kaybettik ya?" Demişti Kim kardeşlerinin yanına giderek. Resmen tüm Theerepanyakul ailesi kaybetmişti.

"Diğerleri güçsüzdü." Demişti Vegas sinirlenip. "Rain, Tay ve Magnus ile olacak iş değil ki."

"Bunun intikamı daha sonra alınmalı beyler, ailemizin adına leke sürüldü resmen." Demişti Kinn sinirle iç çekip. "Khun sen de niye ipi bıraktın ki?"

Nasipte Varsa OlurWhere stories live. Discover now