seventeen'

43.9K 4.7K 2.3K
                                    

Taehyung telefonunu deri ceketinin cebine tıkıştırdığı gibi koşmaya başlamış ve üzerindeki bakışları umursamadan zemin kattaki erkekler tuvaletine girmişti. Direkt ortadaki kabine gidip eliyle sertçe iki kere çaktığında çıkan sesle dudaklarını yalayıp yutkundu.

"Jungkook, iyi misin?"

Burnunu çekme sesi doldurdu kulaklarını, kaşları çatılır gibi olurken hala cevap bekliyordu. Jungkook neden olduğunu bilmediği bir şekilde kendisine trip atıyordu.

Bir neden vardı aslında ortada ama çok saçmaydı işte. Kendi bölümünden yanında o da görevli olan bir kızla gülüştü diye miydi bu tavırları? Bu kesinlikle çok saçmaydı.

Taehyung daha ilerisini görüp kabul etmek istemiyordu. Yine görmezden geliyordu.

"Jungkook, cevap ver hadi abicim."

Sonrasında çıkan ses ve kapının sallanmasıyla Taehyung irkilirken kaşları çatıldı. "Ayağım çarptı abi, kusura bakma."

Tamam, Jungkook kesinlikle ağlamıştı ve 'abi' kelimesi Taehyung'un afallayıp kalmasını sağlamıştı o an. Neden şaşırmıştı ki o da 'abicim' demişti sonuçta. Kendisi istememiş miydi neden canı sıkılıyordu?

"Tamam, dur şimdi."

Taehyung bir şeyler bulma umuduyla etrafına baktığında hiçbir bir şey bulamadı ama Jungkook'tan 'başka ne yapayım' sokurdanması  kazandı. Bir an gidip BamBam'ı bularak dövmeyi de düşündü ama bunu sonraya erteledi. Daha rahat bir zamanda keyifle yapacaktı bunu.

"Jungkook, bir ihtimal yanında tel toka var mı?"

Bir iki burun çekme sesiyle daha da dudaklarını birbirine bastırırken sesli bir cevap gelmemişti. Onun yerine kapının üstünde parmak uçlarında uzatılan altın renkli bir tel toka belirdi.

Taehyung buna istemsizce gülümserken Jungkook'un uzun saçları sağ olsun diye düşünmeden edemedi.

Tokayı alıp biraz ayırdı ve küçükken birkaç kere yapıp annesinden 'hırsız mı olacaksın başıma' diye azar yiyerek bıraktığı kapı açma olayı yıllar sonra işine yarıyordu işte. Kapıyı kendisine çekip ısırdığı alt dudağıyla biraz zorladı biraz da tokayı hareket ettirdi ve tamam!

Bir dakika sonunda kapı açılmıştı.

Kapıyı itip içerideki bedene bakmak istedi ama kapı açılır açılmaz dışarıya çıkıp boynuna atlayan Jungkook'la beklemediği için geriye sendelerken allak bullak olmuştu bir an.

Boynundaki sımsıkı kollarla hafif sakalı çıkmaya başlayan yanağında pürüzsüz yanağın baskısını hissediyordu. Elleri istemsizce göğsü göğsüne yapışmış çocuğun beline öylesine tutunduğunda hala şaşkındı.

Beklemiyordu bunu.

Sonra Jungkook'un hıçkırdığını duydu ve bilinçli bir şekilde hızla sarmaladı kolları arasında biraz küçük kalan bedeni. Bir kolu beline dolandı, diğeri uzun saçlara çıktı ve sakinleştirmek istercesine okşadı. Yumuşacıktı.

"Şişş, tamam, tamam, geçti Jungkook. Buradayım."

"Çok korktum Taehyung." 

Abi olmadan ilk kez Jungkook'un ağzından duyduğu adıyla irkilirken eli duraksadı bir an. Yavaşça birbirlerinden ayrıldılar, Jungkook kızarmış yanakları, burun ucu ve dudaklarıyla Taehyung'a bakarken yutkundu. Adını mı söylemişti o az önce?

Taehyung ise ellerini dolgun yanaklara sarmış ve baş parmağıyla yaşlardan dolayı ıslanan yüzünü silmişti. Kaşları çatık dururken Jungkook'un boynundan çekilen kolları parmak uçlarıyla beraber ceketine tutunmuştu.

"Ben elimi yıkamak için gelmiştim, sonra bu Bambam geldi. Ben buna küfrettim mal gibi bana bakıp gülüyordu çünkü. Sonra bu da beni kabine itti kitledi birden. Yarım saat dur da abiye küfretmek ne demek anla dedi gitti."

Burnunu çekerek konuşmasını bitirdiğinde Taehyung onu dinlediğini belirtircesine kafasını devam et anlamında sallıyordu.

"Sakinleş sen, ben konuşacağım onunla tamam mı?"

Jungkook ise uysal bir şekilde kafasını salladığında gerçekten sakinleşmiş hissediyordu. Mesajlaşmamışlar gibi sakin hem de. Sonra kapı açıldı, içeriye Bambam girdi.

Gördüğü ikili ve konumlarıyla şaşkınlıkla onları incelerken ağzı kocaman açılmıştı bile. "Oha siz-"

Sözünü bitiremedi çünkü Jungkook resmen ona saldırırcasına atıldı. "Şerefsiz piç! Siktim öldün lan! Öldüreceğim seni!"

Tabi Taehyung belinden yakalayıp ona engel olmasaydı büyük bir kavga başlamıştı çoktan. Bambam yüzünü buruşturarak Jungkook'a bakmış ve "Cazgır!"

Jungkook bu tabirle daha da sinirlenip tutulduğu kollar arasından küfürleriyle kurtulmak için çabalarken Taehyung'un elini çizdiğinin, hatta bir yerini kanattığının farkında bile değildi. Taehyung'sa birbirine bastırdığı dudaklarıyla sabır dinlenirken gitmesi için Bambam'a bağırmıştı.

Ortamsa anca o zaman sakinleşmişti.

[][][]

Nasıldı?!!
Sevdiniz mi yakınlaşmalarını?!
Bişiler başlıyor artık ;)
Düşünceleriniz?

Bir bölüm daha var önce okumadıysanız bakın!!
⬆️

Görüşürüz🫶

Görüşürüz🫶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
where is ur brother? |taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin