03: her şey ramen yemek için

8K 1.2K 1.1K
                                    

kızlar kusura bakmayın mala anlatır gıbı konusucam sımdı. fık yanı gordugunuz uzere fantastık aq?? sızın dunyanızda twıtter kullanan ask melegı fln var da benm mı haberım yok . fıkın de SONU angst degıl tsk ederım ayrıca gırıs cumlesı gayet anlasılr az kıtap okuyun ımdo

(♡)

hwang hyunjin.

berbat geçen bir gecenin yarısındaydık ve ben hastane köşesinde sorguya çekilirken başımda dikilen polisleri umursamayıp dinlendirilen seungmin'i izliyordum. odadaki hemşirelerin anlık telaşlandığını görünce oturduğum yerde yavaşça doğrulup istemsizce dikkatimi tamamen oraya verdim.

"hwang hyunjin! bizi dinlemiyorsun değil mi?"

kafamı pala bıyıklı olan polise çevirdim önce, gülmemek için kendimi zor tutuyordum ana seungmin de bir yandan endişelendiriyordu beni. endişelendiğim şey asla zarar verdiğim kişinin sağlığı değildi, bunu hiçbir zaman umursamazdım zaten. sadece bu sefer başıma açtığım beladan öylece kurtulmam olanaksızdı, bu da ister istemez gerilmemi sağlıyordu.

"dinliyoru-" dediğim sırada yoğun bakım odasının kapısı açıldı ve seungmin'i aceleyle bir yere götürdüklerini fark ettim. oturduğum yerden sıçrayıp oraya doğru koştuğumda polislerin peşimden gelmesini umursamadım, sedyede sarsaklanarak ilerleyen çocuğa uzanmaya çalışırken hemşirelere baktım kaşlarımı kaldırarak. "bir problem mi var?"

soruma henüz cevap alamadan arkamdan gelen pala bıyıklı polis beni tek hamlede omuzlarımdan tutup havaya kaldırdı ve ilerlemem için sırtıma vurdu sertçe. "yürü, işimiz bitmiş gibi koşturuyorsun bir de."

yaklaşık on beş dakika sonra yanıma jeongin geldiğinde polisler gitmişti. geri geleceklerini ve geldiklerinde beni götüreceklerini bildiğimden ağlamaya başladım saçma bir şekilde.

ne hissedeceğimi ve nasıl davranmam gerektiğini bilmediğimden jeongin'in bedenine sardım kollarımı. o önümde, ayakta dikilirken ben oturuyordum ve bu durumdan faydalanıp kafamı karnına koydum ve nefeslendim sessizce. "ben kötü birisi miyim?"

jeongin sorduğum soruya cevap vermedi önce. vermesini de bekleniyordum tabii, her şey apaçık ortadaydı çünkü. boynuma sardığı kollarını daha da sıkıp saçlarımı okşamaya başladı usulca. "sevgisizsin hyunjin." dedi kısık ses tonuyla. o an bu dediğini anlayamasam da ilerleyen zamanlarda anlayacaktım sanırım, sesimi çıkarmadım bu yüzden.

&

birkaç dakika sonra hastanenin arka bahçesine geçtiğimizde kot pantolonumun cebinden kenarları yamulmuş sigara paketimi çıkarırken ileriden bize doğru gelen changbin'i gördüm ve elimle çakmak işareti yaptım.

changbin beni anlayıp elini cebine götürdüğünde son gördüğüm şey havada uçan çakmak oldu. bir anda tüm vücudum olduğu yerde kasılırken kendimi inanılmaz güçsüz hissedip yere önce alt bedenimi sonra da tamamını serdim. zor bela gözlerimi açık tutmaya çalışsam da en sonunda başarısız olmuştum.

&

hayır hoseok seni öldüremem

namjoon
sayın lee minho ve han jisung

melekler kanunu, doğru ok ile
yanlış kişiyi vurma; 5. maddeye
göre 1 aylığına görevden alındınız.

jisung
ney

minho
pardon?

hoseok
yanlis kisiyi gotunden
vurmussunuz demeye
calisiyo da illa
sekil sukul yapicak

cupid ✓Where stories live. Discover now