2. bölüm❆

20.2K 1K 166
                                    


Oy bırakmayı unutmayınn:)

İzlediğim aksiyon filmlerine sıçayım.

Birkaç saniyelik bakışmanın sonunda, soldaki yayvanca sırıttı ve vücudumu süzmeye başladı. Daha fazla dayanamayarak konuştum.

Mide bulandırıcı...

"Ne bakıyonuz lan? Açıkta bir şey görmüş gibi! Sokaktan bile mi geçemiyeceğiz ya Allah Allah. Bakın, ben bir şey görmedim, duymadım tamam mı? Hadi eyvallah." Dedikten sonra arama dönüp hızlı hızlı yürümeye başladım.

Arkamdan birisi "tutun şu kızı" Dediğinde göz devirdim.

Peşime düşeceklerini biliyordum. Ne bekliyordum ki?

Arkamdan ayak sesleri işittiğimde koşmaya başladım. Sonra başka bir çıkmaz sokağa girdim ve korkmuş ifademi takınarak peşimden gelen ikiliye döndüm. Birisi, "nereye kaçıyorsun güzelim? işimiz var seninle." Dediğinde cidden midemde yoğun bir bulantı hissettim.

Nereye kusuyorduk?

Gözlerim dolu dolu onlara baktım. Titreyen sesimle, "nolur bırakın beni annem hasta, ablam 1 ay önce öldü. Ona bakacak kimse yok. evde beni bekliyor. Kimsemiz yok. Lütfen, lütfen bırakın beni gideyim..." sırıtmamak için kendimi zor tutuyordum, sanki bir an gülüp işin içine edecekmişim gibi geliyordu.

Biraz yalandan kim ölmüş?

Adamlar şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.Ne diyeceklerini bilemiyormuş gibiydiler. En sonunda birisi konuştu. "Peki bacım sen git, Allah annene şifa versin."

Hayır gülmemeliyim hayır şimdi olmaz!

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım, kafamı salladım ve onlara doğru yürümeye başladım tam yanlarından geçecekken yerde gördüğüm şişeyi hemen yerden aldım ve yanımdakinin kafasına fırlattım.

Evet bildiğiniz fırlattım.

"S*ktir!" Adam kafasını tutup yere düşerken diğeri, şok içinde yere düşen adama bakmaya başladı. Sonra şoktan yeni çıkmış gibi sinirli bir şekilde bana doğru yaklaşmaya başladı." Ne yaptın lan sen?" Birden kolumu tutup beni sürüklemeye başladı. Kolumdaki eline bakıp kaşlarımı çattım.

Ayağına tekme atarak, "ne gördüysen onu yaptım gerizekalı şey." Dedikten sonra kolumu tutan elini ısırdım. Aniden elini çekerken, yüzüne tokat atıp karnına da tekmemi geçirdim.

İçimin yağları eridi resmen.

Biliyorum çok iyi dövüşüyorum, Söylemenize gerek yok...

Adam yere düşerken hızlıca etrafa baktım ve kenardaki çöp kovanın yanında yerde olan başka bir şişeyi alıp, tam yerden kalkan adama doğru fırlattım.

Şu an ikisi de yarı baygın bir şekilde yatıyorlardı.

İnşallah ölmemişlerdir.

Yerdeki çantamı alıp, diğer Adam ve çocuğun olduğu yere doğru koşmaya başladım.

Yanlarına gittiğimde daha beni farketmemişlerdi. Çocuk ağlıyor, Adam ise kaçmaması için kolunu tutuyordu.

"Selam!" Hiçbir şey olmamış gibi gülerek onlara doğru yürüdüm. İkisi de anında bana bakarken ben hâlâ onlara yaklaşıyordum. Adamın tam karşısına geçip, "biliyor musun? bugünlük kurbanlarımdan o ikisi yoktu ama olsun eğlenceliydi." Adamın yüzünde korku dolu ifade oluşurken, anında çocuğun kolunu bıraktı.

ah hayır, inanacağını gerçekten düşünmemiştim!

Çocuk hemen arkama geçerken sırıttım. "ama listemde işini daha halletmediğim birisi daha var. Sence kim?" Adam korkarak "k-kim?" Dediğinde
Ona doğru konuştum.

"sence?"

Cevap vermeyince bıkkınlıkla bir nefes aldım ve parmağımla onu gösterdim.

"Tabii ki de sen!"

Adamın korku dolu ifadesi gözle görülür bir şekilde artarken gözlerini büyüterek beni itti ve koşmaya başladı. Arkamdan konuştuğunu duyabiliyordum.

"Deli, kesinlikle deli!"

Evet, hemen beni oyuncu olarak işe almalılardı.

Ben ve çocuk onun gidişine kahkaha attık. Gülmem bitince çocuk, "şey, bir şey sorucağım..."
Çekingen bir şekilde konuştuğunda Ona anlamazca baktım. "Sen dediklerinde ciddi değildin değil mi?"

Sen bunu cidden sordun mu, Yoksa ben mi hayal görüyorum?

Ona ciddi bir şekilde bakıp "Hayır ciddiydim" çocuk,-çocuk diyordum ama benden 2 kat uzundu- korkarak "n-ne?" Dediğinde onun bu haline güldüm ve saçlarını karıştırdım.

Geri çekilerek Abartarak yüzümü gösterip,
"Tabii ki de değildim neden katil olup, bu güzel kendimi hapislerde çürüteyim ki?" Dedikten sonra çocuk rahat bir nefes verip güldü.

Telefonum çaldığında telefonumu cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım.

'Demir adamım' arıyor...

Tam kapatacakken önemli bir şeydir diye açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo"

"Heh Deniz, nerdesin eve gelmedin daha?"

"Geleceğim de Niye sordun Demir efendi? hem sen bu saatlerde eve gitmezsin Denir yanında mı?"

"Evet yanımda hastaneye gidiyoruz."

Anında Kaşlarımı çattım, ne hastanesi?

"Ne hastanesi Demir ne oldu? Doğru düzgün anlat!"

"Anlatacağım, benim sana göndereceğim adrese gel çabuk."

"Anlat dedim Demir." Derin bir nefes sesi işittikten sonra konuşmaya başladı.

"Yarım saat önce babamı aramışlar doğduğumuz hastanede, doğduğumuz gün başka üçüz kardeşlerle farklı ailelere verilmişiz sanırım. DNA testi için gidiyoruz." Şok içinde telefona baktıp tekrar kulağıma koydum.

"Demir eğer bu bir eşek şakasıysa-"

"Şaka değil Deniz ****** hastanesine gel"

"Tamam geliyorum kapat." Telefonu kapattıktan sonra bana meraklı bir şekilde bakan çocuğa döndüm. "Evin yakın mı buraya?"

"Biraz yakın" Dedikten sonra telefonu gösterdi "bir sorun mu var?" Kafamı iki yana sallayıp gülümsedim. "Yok. Hadi seni evine kadar geçireyim, işlerim var benim hadi yürü yürü!"

Onu itekleyerek yürümeye başladım ve sokaktan çıkarak bir taksiye bindik. Çocuk şoföre adresi söyledi. Sessiz bir yolculuktan sonra taksi durdu. Kafamı kaldırıp taksinin yanında durduğu eve baktım.

Bir saniye, bu çocuk burada mı yaşıyordu?

Ev, ev değildi saraydı resmen. 3 katlı bayağı büyük gösterişli bir evdi. Abartma Deniz, normal zenginlerin yaşadığı ev işte.

Çocuk bana dönerek gülümsedi "teşekkür ederim bu iyiliğini hiç unutmayacağım." Dedikten sonra şoföre cebinden çıkardığı paraları verip taksiden indi.

Teşekkür mü etmişti o?

Bir zahmet, O kadar aksiyona girdim yani.

Kafamı kaldırıp bana bakan taksiciye bakıp "abicim sen ***** hastanesine sür lütfen" dedim ve arkama yaslandım.
.
.
.

Bittii

3. Bölümde görüşmek üzere:)



3'Ü BİR ARADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin