12. bölüm❆

14.1K 824 68
                                    

Medya: Deniz

Son dersin de zili çalınca yorgunca ellerimi dua eder gibi havaya kaldırdım.

"Şükürler olsun Allahım!"

"Şükürler olsun." Dedi Utku da yarı açık gözleriyle ellerini havaya kaldırarak. Sınıfa baktığımda herkesin sınıftan ruhu emilmişcesine çıktığını görünce Utku'ya döndüm.

"Utku Allah rızası için beni taşı ya. Vallahi şuradan şuraya gidesim yok." Dedim ellerimle oturduğum yerden karşı sırayı göstererek.

"Majesteleri başka ne ister? Eğer onun isteği yerine getirilirse beni de taşıyın lütfen." Dedi karşımızdaki hayali askere el kol işaretleriye.

Oflayarak içinde eşek ölüsü taşıdığım çantamı aldım ve sıradan baygın bir şekilde çıktım. Utku da çıkarken bacağını sıranın kenarına vurdu. İnliyerek elini bacağına koydu.

"Hay ben böyle işe ya!" Ona gülemeyecek kadar yorgun olduğumdan çantamı omzuma taktım. Düşünce yine taktım. Tekrar düşünce çantamı yere koyarak sürüklemeye karar verdim. Utku da peşimden sızlanarak gelirken ben önümü göremiyordum.

Bugün beden dersinde hoca bizi hayvan gibi yormuştu. Bedenden sonra dersimiz boştu ve beden hocası da tekrar bizi koşturdu. Bu da yetmezmiş gibi ikide bir başımda cırlıyordu.

Kızım o nasıl koşma şekli düzgün koş!

Kızım ne bekliyorsun takla atsana!

Sen oturuyor musun? kalk hemen bir tur daha koşacaksın!

cezalısın!

"AY YETER!" Diye bağırdım en sonunda.

O kadını bir daha görmek istemiyorum diyorum, sesi beynimde çınlıyor yahu!

Beynimin bana oynamadığı oyun var mıydı ki?

Sesim boş koridorda yankılanırken Utku sıçtıyarak etrafına baktı kimin bağırdığını görmek için. Yanaklarımı havayla şişirerek tekrar önüme dönüp nereye bastığımı bilemeden yürümeye başladım. Ta ki birisine çarpıp yalaplanana kadar. Ağrıyan başımı ovdum.

"Başım kırıldı hayva-" derken Pamir'i görmemle sustum. Kaşlarını çatmış kısık gözlerle bir bana bir de Utku'ya bakıyordu.

"İki saattir nerdesin?" Diye sorduğunda elimi enseme attım.

Beni beklemiş miydi yani?

"Eeee şey ben geliyordum ya. Hem beni beklemene gerek yoktu..." Pamir'in cümlemin yarısını bile dinlemeden arkasına doğru döndüğünde sesim sonlara doğru kısılıldı.

Soru soruyor, cevabını beklemeden gidiyor. Ruh hastası.

"Aşağıya gel." Dedi ve gitti. Göz devirerek Utkuya baktım. Merakla bana bakıyordu. Pamir'in arkasından kaş göz işaretleriyle birşeyler yaptı.

"Ne?"

"O kimdi? Sana neden öyle davrandı?" Burun kıvırdım. Ne diyeceğim ki? 'O benim abim.' Mi?

"Annemin en büyük çocuğu." Dediğimde anlamsız bakışlarını attı.

Bence bayağı anlamlıydı.

"Abin mi?" Elimle geçiştirir gibi yaptım.

"Her ne haltsa." Diyerek merdivenleri indim. Bahçeye çıktığımda Pamir'i arabasının kapısında kollarını bağlamış bir şekilde bulunca Utku'ya döndüm ve el salladım.

"Görüşürüz kanka!" O da yorgunca elini kaldırıp bana el salladı.

"Görüşürüz!"

Pamir'in yanına gittim. Zaten benim gelmemi beklemeden arabaya bitmişti bile. Bozuntuya vermeden arka kapıyı açtım ve Denir'in yanına oturup kapıyı kapattım. Pamir arabayı çalıştırdı. Ön koltukta ise Demir oturuyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 03 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

3'Ü BİR ARADAWhere stories live. Discover now