22.23

36 14 14
                                    

  Bayramdan dolayı okunmanın fazla olmasını beklemiyorum. Ama söz verdiğim gibi iki günde bir atmaya çalıyorum. O yüzden keyifli okumalar...

*

Dizlerinde derman kalmayarak masaya ait olan sandalyeye gıcırtıyla oturdu. Dirseklerini masaya koydu. Elleriyle yüzünü kapattı. Sıkıntılı nefesler ardı arkası kesilmeksizin devam ederken odanın iğrenç lağım kokusuna alıştığını fark etti. Geriye doğru ittirdiği saçlarını can acıtmayacak kadar çekelerken başını duvardaki saate doğru çevirdi. 22.23. Zaman geçmek bilmiyor sanki, diye geçirdi içinden. Sırtını sandalyeye doğru dayadı. Yüzünde huzurlu bir tebessüm vardı. Bunu da annesinden öğrenmişti. Her türlü sorunda gülümseyip "Tanrı yardımcımız yavrum," dediği günler dün gibi hatırındaydı. Kumral saçları güzelliğinin yansıması olan kadının nahif ses tonu kulaklarında çınlamaya başlamıştı. Gerilen kaslarını göz ardı ederek masanın üstündeki çantasını kucağına indirdi. İçinden metal bir sigara tabakası çıkartıp masaya koyarken çantasında devrilmiş vaziyette duran ilaç şişesi dikkatini çektiği ilk anda gözleri titredi. Onu da masaya koyup boş gözlerle içindeki ilaçlara baktı. Doktorunun uyku problemi için verdiği ilaçlar, yıllardır beklediği cinayetin suç aleti olacaktı. Doktoru bunu bilse yinede verir miydi o ilaçları? Çok da üstünde durmadan tabakasından bir dal sigara çıkarttı ve çantasındaki kibritten kendine bir ateş yaktı. Yanan sigarasından ciğerlerini dolduracak havayı çektiğinde Fred gibi başını geriye yasladı ve aheste bir edayla dans eden duman bulutunun dağılışını izledi. Tekrar önündeki şişeye gözlerini çevirdiğinde aklına kocası geldi. Nasıl da hayatına bir kurtarıcı gibi gelmişti. Ah o çapkın gözleri... Gencecik yaşında nasıl da delivermişti kalbini! Daha küçük ve hayattan bir haber bir kızken hem de... O günler gözlerinde canlanmaya başladığında sigarasından bir duman daha aldı.

Orta gelirli bir ailenin kızı olmasına rağmen ellerinde paranın durduğu pek söylenemezdi. Çünkü babasının kumar alışkanlığı kazandığı bütün parayı bitiriyordu. Hak ettikleri evin çok daha altında olan evlerinde hiç huzurlu değildi genç kız. On sekiz yaşının baharında olmasına rağmen gençliğini mahveden eve her geldiğinde tiksintiyle bakıyor, bu evden kurtulması gerektiğini düşünüyordu. Kumarda yemediği zaman babasından çaldığı paralarla kendine güzel kıyafetler alıyor ve asla yüz vermeyeceği erkekleri ayartıp onlarla kahve içiyor sonrasında varlıklarını bile unutuyordu. Kasabanın bütün kızları kendisinden nefret ediyordu. O ise bundan keyif alıp inatla önlerinden geçiyor, havasını atacak bir şeyler buluyordu. Bunları hatırlayan kadın gülümsemeden edemedi. O kadar üst perdeden bakıyordu ki o zamanlar özgüveniyle bastığı yeri inletiyordu. Mutsuzluğunu kimseye göstermiyordu. Hayallerinden kimsenin haberi yoktu. Gerçi onun gibi sosyeteye özenen ve şımarık bir kız çocuğu gibi ortalarda dolananların nasıl hayaller kurdukları tahmin edilmesi kolay olsa da genç kız kendinden ödün vermiyordu. Yaşadığı evin sefaleti sadece ona aitti. Kurduğu hayaller onun hakkıydı ve kimsenin bunu anlamasını beklemiyordu. O hayranlık duyulmasını seviyordu. Gizli hayatında kimsenin neler başardığını bilmeden imrenen bakışları onu daha fazlasını yapmaya itiyordu. İşte bu yüzden hayatına bir dost sokmamıştı. Onun hiç arkadaşı yoktu. Sadece bir kişi, hayatını ve hayallerini bilen bir kişi vardı. Onu da yakın gördüğünden değil, tekerlekli sandalyede mahkûm bir hayat yaşayan kıza üzüldüğündendi. Kız yan binasında oturuyordu. Adı Emily olan çelimsiz kızın özenmekten sinirlerini bozan bir ailesi vardı. Kendi ailesinin kavgalarından sıkıldığı zaman onların evine kaçarak yatağında uzanan kızın yanına gidiyor ve asla bilmediği şehir hayatından sinemada gördüğü kadar hayaller kuruyordu. Onu ilgiyle dinleyen kızın bilmediği tek sır arkadaşının kendi ailesine hayran olmasıydı. Genç kız üç kuruşla zor geçinen ailenin bu kadar mutlu olmayı becermesine şaşmadan edemiyor, bunu sesli dile getirmekten çekiniyordu. Genç kız kendisine bile itiraf etmekte zorlansa da karısını koşulsuzca seven adama hayrandı ve kadını kıskanıyordu. Bir gün onun gibi bir adamla evlenmek için hayaller kuruyordu.

00.01Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin