00.01

15 5 23
                                    

O gün bütün duygularından sıyrılmıştı Gemma. Lucien'ın dokunuşları ruhuna işliyordu. Özgür ve aitti. Hayatında daha önce böyle bir an yaşamadığından gözyaşlarına hâkim olamadı. Bedenleri bakire değildi ama ruhları... Hiç el değmemiş bir toprak kadar keşfedilmeye açıklardı. Hiç bu kadar mutlu hissetmiş miydi acaba? Ya da aşkın ve temasın böylesine bir güçle işlediğini daha önce hiç hissetmiş miydi?

Yatağın kirli çarşafını sıkarken acı içinde haykırdı. Lucien'la olan göz temasını kesmemişti. Ama artık ondan da nefret etmiyordu. Yardım istiyordu. Ondan, doğrulmasına yarayacak bir söz, sesini çıkartması için cesaret vermesini istiyordu ama Lucien sadece oturduğu yerde onu izliyordu. Kapısı bir kez daha tıklatıldı. Bu sefer yaşlı kadının endişeli sesini duymuştu. "Hanımefendi, iyi misiniz?"

Gemma gözlerini saate çevirdi. 23.59. Bir kez daha dişlerini sıkarak bağırdı. Elleriyle karnını deşmek istiyordu. Lucien'a baktı. "Yardım et..."

Ne dediği artık anlaşılmıyordu. Ağzının içinde yuvarladığı kelimeleri söylediğinden de emin değildi aslında. "Yine mi bırakacaksın beni?" dedi Gemma. "Yine terk mi edeceksin?"

"Ben seni hiçbir zaman terk etmedim." diye karşılık verdi Lucien. "Ama kalmam seni daha kötü duruma düşürürdü."

Gemma yalan olarak gördüğü sözleri "Sus!" diyerek kesti. "Beni yanında götürebilirdin!"

İçerdeki haykırışlar giderek artmaya başladığında kapının ardında kalan ihtiyarlar endişeyle birbirlerine bakıyorlardı. "Hanımefendi, lütfen biraz bekleyin. Yedek anahtarı alıp geliyorum."

Eli ayağına karışan kadın zorla çıktığı merdivenleri nasıl indiğini anlamadı. Kolunu kapıya yaslamış adamsa stresle bıyığını çekiştiriyordu.

Lucien, içeride ona hesap soran kadına "Bulduklarında hakkında ne düşüneceklerini hiç hayal ettin mi? Cansız yatan bedenine atılan acı dolu bakışları hiç gözünde canlandırdın mı mesela? Kuytu bir otel köşesinin rutubetlenmiş dört duvarı arasında saçı başı dağılmış bedenini buldukları zaman..." dediğinde Gemma tekrardan haykırdı. Beyninin içinde bir şeyler parçalara ayrılıyor, eti koparılıyor gibi hissediyordu. Bazı anlarda gelen rahatlama hissi ona kurtuluşa ulaşmışçasına mutluluk veriyordu. Saat artık 00.00'dı. geriye bir şey kalmamıştı. Daha fazla tutamadığı kusma hissini bastıramayıp öğürdüğünde ağzından beyaz köpükler fışkırdı.

"Yazık."

Başı o kadar ağırlaşmıştı ki sadece gözleriyle sese baktı. "Zavallı, korkak... Daha saymalı mıyım?"

"Beni neden sevmedin?" diye sordu Gemma oturup acı konuşmaktan başka bir şey yapmayan adama.

"Seni sevmediğimi inkâr edemezsin." dedi karşılığında. "Senin için geri döndüm."

"Ama beni almadan gittin!" diye bağırdı. Kuruyan ağzı öksürmesine neden olurken devam etmeye çabaladı. Acıyarak bakıyordu karşısındaki ifadesiz adama. Daha doğrusu kendine acıyor ona kin besliyordu. "Sevmek... Bambaşka bir şey Lucien. Kitaplarda okuduklarından bambaşka! O gece yaşananlar ve sonrasında geri gelişini gözlemem... Sen sadece istediğini alarak gittin, geriye ise aciz bedeniyle çoktan yıkılmış beni bıraktın. İşte bak, görüyorsun senin dokunuşunla var olan ben; senin gidişinle yok olacağım."

Gemma artık sadece zihninden konuşuyordu. Bütün bunlar olurken gözlerinin içinden dikenler batıyormuş gibi geliyordu ama son dakikalarının olduğunu bildiğinden bunu düşünmüyordu.

"İstersen benimle gelebilirsin."

Gemma adamın ifadesiz yüzüne bakarak yüzünü buruşturdu. Bu yaşananlarının hiçbirini hak etmiyordu. Tek istediği hayalindeki gibi bir hayat yaşamaktı. Böyle olacağını önceden gösterselerdi yine de yaşamak ister miydi? O zaman hayatını istemediği gibi yaşamak zorunda kalacaktı, bu onu mutlu eder miydi? İnsan bir şeyin yokluğunu o şeyin varlığını hissetmeye başladığında anlar. Gemma bunun dersini çok net almıştı. Sevgi olmadan, aşk olmadan da yaşayabileceğine inandırmıştı kendini ama gel gör ki şu an tam da bu yüzden yatakta kıvranıyordu. Sevginin yapıcılığını da yıkıcılığını da tatmıştı.

Lucien ayağa kalktı. Sarsıntılarını kesemeyerek tavanı izleyen kadına elini uzattı. "Gel benimle."

"Hayır," diye başka bir ses duydu kapının yanından. Tanıdık sese hemen bakamasa da bunun Moren olduğunu biliyordu. "Oğlunu bırakıp gidecek misin?"

Özür dileyerek bakıyordu adama. Daha sağlıklı olsa ayaklarına kapanıp af dileyecekti. Kendinden o kadar tiksiniyordu ki gözyaşlarına hâkim olamadı. Sadece eşine değil beş yaşındaki oğluna da ihanet etmişti ve aynı durumu yine tekrarlıyordu. Kendini haklı çıkartacak şeyler düşünmeye çalıştı. Kocasının hayır diyemeyeceği ve affetmese bile normale dönmelerini sağlayacak şeyler ama her ne derse desin çaresizliğini başkasının üstüne atmaya çalıştığından zavallı hissetmekten kendini alamıyordu.

"Geri döndüğünde ona sürekli mahcup hissedeceksin," dedi Lucien bıkkın bir tonda kollarını göğsünde kavuşturup. "Bunu kaldırabilecek misin?"

Moren'e baktı Gemma. Adam ellerini cebine koymuş mavi gözleriyle ona bakıyordu. Aynı ilk günkü gibi hissetti. Aynı o gün gibi şefkatle ve ilgiyle bakıyordu. Kapının ardından artık yaşlı insanların değil oğlunun gülüşünü duyuyordu.

Bir anda nabzı yavaşlayan kadın kıvranmayı bıraktı. Şu an sadece kocasıyla bakışıyordu. Herhangi bir konuşmanın geçmesine gerek duymuyorlardı. Saat 00.01 olduğunda Moren yavaşça arkasını döndü ve kapıya yeltendi. Gemma kocasının gitmesini engellemek için elini kaldırdığında diğer elinde bir baskı vardı. Ne olduğuna bakmak için gözlerini o tarafa çevirdiğinde Lucien elini tutuyordu. Yeşil gözleri tamamıyla boş bakan adamın sıcacık eli tenine temas ettiğinde canı acıdı. Bilinci giderek zayıflarken kapıdan duyulan tıngırtılar zayıf kalbinin hızlanmasını sağladı. Artık her şeyin bittiğinin farkındaydı. Gözünden akan son damla yaşla içeriye giren endişeli ihtiyarları izledi. Kurumuş dudaklarını aralayarak son bir güçle kendini zorladı.

"Yardım edin!"

SON

Şu zamana kadar yanımda olduğunuz için teşekkür ederim... Hikayemiz artık bitmiştir. Bölüm size kısa gelmiş olabilir ancak okul sürecinde oldupumdan düzenlemeye fırsatım olmadı. Belki ilerleyen zaman dilimindr düzenlerim.
Yeni bir hikayeye başlayana kadar hoşçakalınnn..
İyi ki okudunuz <3

00.01Donde viven las historias. Descúbrelo ahora