17~

137 13 22
                                    


Geldiğim yolu bir kez daha kontrol ettim. Yağız yarım saat önce mahalleye uzak olan bu kafeye gelmiş telefonda biriyle konuştuktan sonra daha önce yanında hiç görmediğim bir çocukla buluşmuştu.

İki önemli sorum vardı;

1. Bu siktiğimin çocuğu kimdi?

2. Yağız neden bu çocukla mahalle dışında buluşuyordu.

Onları kafenin dışında bir bankta oturarak izliyordum ve Yağızın yüzündeki uzun zamandır görmediğim gülümsemeyi izlerken kalbimin ezildiğini hissetmiştim.

Eğer saçma sapan tepkiler vermeseydim şuan Yağız kollarımda olurdu!

Yağız hareketli bir şekilde bir şeyler anlatıyor karşısındaki şahısa onu dikkatle dinliyordu.

Yağız eğer o çocukla konuşuyorsa ve mahalle dışında buluşuyorlarsa özellikle bir şeyler vardı bu işte.

Saatlerce orda onları izledim. En sonunda kalkan ikiliye bakıp bende ayaklandım. Bir süre sonra da Yağız kafeden çıkınca bende peşinden gittim.

Mahalleye gitmeden onunla konuşmam gerekiyordu.

"Yağız!" Hızlı adımlarla peşinden gittikten sonra yanında durdum.

Şaşkın bakışları beni bulunca onu ne kadar özlediğimi fark etmiştim.

"Erim? " Merak dolu sesiyle konuşunca bakışlarımı üstünde gezdirdim.

"Konuşmamız lazım. " kaşlarını çattı.

"Ne konuşacağız, sen geçen gün demek istediğin her şeyi söyledin. Onlarca yıllık arkadaşlığımızın hatırı bile yoktu o an senin için! Acımasızca konuşup hislerimi siktir ettin. Üstelik beni en iyi tanıyan sen söyledin o lafları, daha neyi konuşucağız!? " 

Sinirle konuştuğunda onu ilk defa böyle gördüğüm için affalamıştım. Onu gerçekten çok kırmıştım ve bunu yüzüme vurunca o an yok olmak istedim.

"Az önce kafede gayet mutluydun hiçte üzgün benzemiyordun. Bu mu senin sevgin? Başka birini bulunca hemen unutmuşsun. "

Ne dediğini bilmiyordum ama o çocukla ikisini kafede mutlu görünce kan beynime sıçramıştı.

"S-sen ne saçmalıyorsun?... Sen beni mi takip ettim? " sesinde ki saf öfkeyi hissetmiştim.

"Ne o yeni sevgilinle seni gördüğüm ve duygularının aslında bir yalan olduğu gerçeğini öğrendiğim için mi bu sinirin? "

Sinirden ne dediğimi bilmiyordum. Okudum o defterden sonra hislerine yalan demem büyük haksızlıktı ama ne dediğimi idrak edince hızlıca kendime geldim.

"Sevgilim mi? "

Histerik bir gülüş bıraktı boş sokağa.

"Evet duygularım yalan, sende bunu istemiyor muydun? Ben yoruldum Erim.
Yedi yıldır seni karşılıksız sevdim, her zaman istisnasız her konuda senin yanında durdum ben. Ama karşılığı bu olmamalıydı. " sonlara doğru sesi kısılınca kendimden nefret ettim iyice.

"Yağız ben özür dilerim. Öyle demek istemedi. "

"Ne demek istedin? Ben anladım senin ne demek istediğini. "

Hayır ben öyle düşünmüyordum. Beni sevdiğini söyledikten sonra ona başka biriyle sevgilisin iması yaptığım için kendine hiç yakışmayan bir kelimeyi ona sarf ettiğimi düşünüyordu.

"Hayır dinle. " bir elimle kolunu tutunca kaşlarını çattı.

"Hayır, yeter bu kadarı. Daha fazla aşağılanmak istemiyorum. Senin istediğin gibi gözüne gözükmemek için mahalle dışında takılıyorum ama sen bunu bile- neyse daha fazla konuşmak istemiyorum yoksa kalbini kırarım. Ve bu en son istediğim şey bile değil. "

KARDEŞ // - BXBWhere stories live. Discover now