18~

108 9 3
                                    

Erim'den

Gece pek uyuyamadığım için erkenden uyanmıştım. Yağız ve kendime kahvaltılık bir şeyler hazırladım.

Saat sekiz buçuğa geliyordu ve bende işimi bitirmiştim. Dün gece pek uyumamış olabilidim ama Yağızla beraber uyuduğum için enerji dolu hissediyordum.

Masayı hazırlayıp yağızı uyandırmak için odaya gittim. Bir dizimi yatağa dayayıp yağıza doğru eğildim.

Parmaklarımla Yağızın yüzünü okşadım bir süre, çok özlemiştim ulan!

"Yağız" sesim içime kaçmıştı sanki.

"Yağız" daha yüksek sesle seslenince kıpırdandı.

"Yağız'ım uyan hadi kahvaltı edelim. "

Bir şeyler mırıldanıp arkasına döndü. Sonra gözlerini açtı.

"Nerdeyim lan ben" kısık sesiyle konuştuğunda onu biraz daha dürttüm.

"Yağız uyansana lan. " aniden doğrulduğunda yatağın ucunda uyuduğu için yere düşmüştü.

Benide kendiyle çektiği için bende düşmüştüm.

İkimizden de acı dolu bir inilti çıkmıştı.

Belim yatağın sert kısmına çarptığı için yüzümü acıyla buruşturdum.

"Noluyor ya! " Yağız doğrulmaya çalıştı ama ayakları yatağın üstünde olduğu için kendine doğru çekerken iyice üstüme düşmüştü.

"Ah! Sikeyim. "Bir elimle Yağızın belini desteklemiştim yere değilde benim üstüme düşmesini sağlamıştım canı acımasın diye.

Kocam gözlerle bana bakan Yağız yüksek sesle konuşmuştu.

"Ne işin var benim odamda !? " gözlerini etrafta gezdirdi.

"Benim ne işim var senin odanda!?"

Kulağımın dibinde bağırdığı için yüzümü tekrar buruşturdum.

"Yağız kalk üstümden canım acıyor sonra konuşuruz bebeğim. "

Yağız ayağa kalktığında bende zorlanarak kalktım. "Abartma alt tarafı üstüne düştüm o kadar ağır değilimdir."

"Yok belimi çarptımda ondan canım acıdı. "

Canım acıdığı için panik yapacaktı ama sonra bana tripli olduğu aklına gelmiş gibi yüz ifadesini değiştirdi.

"Neyse beni ilgilendirmez sonuçta. "

Buram buram kırgınlık ve sinir kokan tripli sesiyle gerilmiştim.

"E-evet, neyse annem kahvaltı hazırlamış bize istersen biraz daha kal sonra gidersin. " dedim.

Eğer ben hazırladım deseydim o masayı kafamda kırar sonra giderdi.

"Ayıp olmasın şimdi kadına selam verir öyle giderim. "

Mesafeli tutmaya çalıştığı sesiyle iyice yerime sindim. Ona şimdilik bulaşmamalıydım yoksa şansım varsa bile artık olmazdı.

"Evet, hadi gidelim bebeğim. " ikidir böyle hitap ediyordum ama görmezden geliyordu.

Eğer istemezse zaten belirtirdi. Hâlâ söylemediğini göre rahatsız olmuyord-

"Bir daha öyle seslenme. " düşüncelerimi bölen cümlesiyle üzgünce baktım.

Hay iç sesimin şom ağzına fırıncı küreği girsin!

KARDEŞ // - BXBWhere stories live. Discover now