22. BÖLÜM; SEVİLMEK SANKİ SUÇ

1.9K 113 15
                                    

instagram; alessia.maii

twitter; alessiamaii

Kitaplarla ilgili şeyler paylaşıyorum, takip edebilirsiniz.

Sizden ricam, ufakta olsa yorum yapar mısınız?

Küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayın 💗

Şimdiden teşekkür ederim :)

İyi okumalar :)

🐞

Başım öyle şiddetle zonklamaya başlamıştı ki, bununla eş olarak acıyla haykırışımla boğazımın yırtıldığını hissettim.

Önüme geçen Akkız, sertçe yere düşerken acılı inlemeleri zihnimde yankılanmaya devam ediyordu. Korkuyla geriledim. Bedeni tamamen, yeri örterken "Akkız!" diye öyle bağırdım ki diğer atlar korkuyla sağa sola ilerlemeye başlamıştı.

"Ağabey..." Eflâl'in çaresiz sesini duydum. "Ne yaptın sen?" Öyle ki gittikçe yok gibi olan sesiyle başımı ağır çekimde onlara çevirdim. Eflâl'in başı omzunun üzerinden bana dönüktü. Sabahki özenle taranmış saçları şimdi alnına düşmüştü. Siyah harelerindeki çaresizlikle bana bakarken, Akkız'ın iniltileriyle gerçeğe döndüm. Hızla yanına çöktüm hemen. "Akkız, kızım..." Dokunmak için uzattığım elim öylece havada kaldı. İlk defa ona dokunmaktan korkuyordum. Göz kapakları kapanmaya başlarken, "hayır hayır lütfen kapatma..."Eflâl'e baktım. "Eflâl, yardım et. Birşeyler yap!" diye bağırdım.

Gittikçe kapanan gözleriyle gözyaşlarım hızlandı. Elimi yavaşça başına koydum, "Akkız, lütfen... Lütfen dayan..." Çıkardığı acılı sesleri yüreğimi kanatıyordu.

"Mesut ağabey, Kara... Kara vuruldu. B1 yolu."

Eflâl'de çöktü yanıma. Akkız'ın vücudunu izlemeye başladı. Kurşun sağ bacağının üzerine isabet etmişti. Nasıl bunu yapabilmişti?

Elini belime sardı geriye çekti beni. Tekrar Akkız'a yanaşmak istesemde izin vermedi. "Korkma, iyi olacak!" dedi. Sesi şimdi netti. "Ölmesin, yine kaybedemem onu..." Sesim titriyordu. Canım yanıyordu.

"Ölmeyecek, kaybetmeyeceksin!" dedi kararlılıkla.

Hareketlenen Berzan Bozdağlı'ya baktım. Onunda bakışları Akkız'daydı. Gözlerini ona sabitlemişti. Öfkeyle kasıldım. "Çek gözlerini ondan!" diye bağırıp ayağa kalkmaya yeltendim. Fakat Eflâl yine engellesede elinden kurtulup zorda olsa ayağa kalktım. Aramızdaki mesafeyi üç adımda bitirip, yanına vardığım gibi havaya kaldırdığım elimi tüm gücümle sağ yanağına geçirirken Eflâl hızla geriye çekti beni.

"İçin soğuyacaksa beni vur dedim!" diye bağırdım. Attığım tokadın etkisiyle yana düşen başını ağır ağır bana çevirdi. "Cani! Nasıl... Nasıl, masum bir cana kıyarsın!" diye bağırmaya devam etsemde sadece tepkisizce bakmaya devam etti.

"Sen, sen yaşadığın herşeyi hak ediyorsun!" Nasıl onunda günahsız olduğunu düşünüp ona merhamet edebilmiştim?

"Rabbim, daha beter etsin seni!"

"Zelal," diyen Eflâl'i umursamadım. Hala sessiz kalan adamla artan sinirim büyüdü.

Kulağıma dolan arabaya sesiyle birlikte başımı o yöne çevirdim. Bakışlarım Mesut ağabeyle buluşunca hızla ona doğru koştum. Arabayı durdurup eline aldığı çantayla birlikte inerken, yerde yatan Akkız'ı gördüğünde duraksadı.

KİMSESİZLİĞİMİN KURTULUŞU Where stories live. Discover now