24. BÖLÜM; GEÇMİŞTEN BİRŞEYLER

1.9K 110 8
                                    

instagram; alessia.maii/ kimsesizligiminkurtulusu

@gecmisinsilinmeyenizleri

twitter; alessiamaii

takip edebilirsiniz.

Bir nefes çektim içime.

"Yoktu," dedim. Bir nefes bıraktım.

"Tahmin etmiştim," dediğinde gülüşü genişlemişti.

Bakışlarımı kıstım. Samimiyetten uzak, bir tebessümle karşılık verdim. Ardından hemen konuştum. "Geçmişte kalan birşeylerle ilgilenmiyorum, şimdi burada Eflâl ile evliliğim hakkında olan şeylerle ilgileniyorum."

Daha fazla konuşmak istemediğimi belli edercesine yürümeye başladım. Öfke içimde yer edinmişken, şimdi gecenin bir vakti ortaya çıkarmayacaktım.

"Hiç zoruna gitmiyor mu?" dediğinde bile durmadım. Saçmalayacaktı ve duymak istemiyordum. Duyduklarım yeterince yetmişti.

"Eflâl'in sevdiği kişiyle olan hayallerini çaldın!" Attığım adım öylece olduğu yere çakıldı.

Başımda büyük bir ağrı belirlendi.

'Eflâl, sonunda tahmin edemeyeceğin bir fedakarlık yaptı.'

'İstemediğimiz herşeye bazen itiliyoruz, bende alışmak zorundayım.'

Avzem hanım ve Eflâl'in sözleri zihnimde yer edinirken yutkundum.

Herşey belliyken, ben mi fark edememiştim yani?

"Onun hayatını yaşamaya çalışacak kadar gurursuz musun sen?" Gözlerimi yumdum. Bu doğru olabilir miydi?

"Kimsenin hayatını çalmadım ben!" dedim ona doğru dönerken.

Böyle birşey gerçekse, bilemezdim, bilmiyordum.

"Ayrıca, gururdan bahsedecek kadar gururlu biri olduğunu düşünüyor musun sen?" diye sorduğumda, sinirime daha fazla engel olamadım.

Bu evliliğin bir berdel uğruna olduğunu, kabul etmekten başka şansımız olmadığını da bilirken tüm suç bendeymiş gibi konuşmaya hakkı yoktu! Buna izin vermeyecektim.

"Ne diyorsun sen?"

"Evli bir adama ne gözle baktığını anlamayacak kadar salak mıyım ben?"

Ne sanıyordu ki?

O öylece ağzına gelen herşeyi söyleyecek bende susucaktım? Hiçbir zaman susmamışken, bu kızın karşısında da susmayacaktım.

"Evleneceğim adamı benden çalan sensin!" diye bağırdığı an beynimden kaynar sular döküldü sanki.

Hayır, bu... Bu olamazdı.

Her daim ipin ucu bende derken, birşey oluyordu ve o ip aslında hiç elimde değilmişcesine elimden yok oluyordu. Zihnim işlevini yok ettiğinde yutkunamadım bile.

Gözlerindeki acının yer edinişi sözlerimi yutmamı sağlarken, onun hayatını almış olduğumu söyleyen düşüncemde tüm kelimeleri yutturmuştu. İçinde bir cehennem olduğunu anladığım kız şimdi bana burada acıyla bakarken, şimdi ne söyleyebilirdim?

Daha fazla durmadan, hızla çıktım mutfaktan.

Acı bir bedense, ruhunu bana vermişti. Çok fazla acılara katlandım. Hep bir yerde, bir şekilde acı gördüm. Evleneceksin dediklerinde, ölmeyi tekrar tekrar dilerken bir şekilde kaderimizi yaşarken buldum kendimi.

KİMSESİZLİĞİMİN KURTULUŞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin